Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/118 E. 2020/89 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/118
KARAR NO : 2020/89
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/10/2018
NUMARASI : 2014/954 Esas – 2018/1046 Karar
DAVA: Menfi Tespit/İstirdat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/10/2020
Taraflar arasındaki menfi tespit/istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ DAVA Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafça başlatılan ilamsız icra takibinin usulsüz olarak kesinleştiğini, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmamasına karşın icra tehdidi altında icra dosyasına ödeme yapmak zorunda kalındığını ileri sürerek icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve icra tehdidi altında icra dosyasına ödenen paranın istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, her iki tarafın birbirine uyumlu defter kayıtları uyarınca, davalının davacıdan takip tarihi itibariyle 72.089,74-TL alacaklı olduğu, iki adet faturaya dayalı olarak davalı tarafından başlatılan icra takibinin bu nedenle yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince, taraf teşkili sağlanmadan sözlü yargılamaya geçerek müvekkilinin yokluğunda karar verildiğini, zira sözlü yargılamaya geçildiği 23/10/2018 tarihli duruşmanın saatinin 11.40 olmasına karşın, duruşmanın 11.37’de başladığını ve 11.40’dan önce tamamlandığını, müvekkili şirketin grup şirketlerinden olan dava dışı … San.AŞ aleyhine davalı tarafından açılan ve İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/399 Esas sayılı dosyasında görülen itirazın iptali davasının red ile sonuçlandığını, eldeki dava dosyası ile irtibatlı olduğundan bu davanın kesinleşmesinin beklenmenden doğrudan hüküm kurulmasının doğru olmadığını, itiraza uğrayan ve kendi içinde çelişkiler barındıran bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiğini, oysa ki, usulüne uygun tutulan müvekkili şirket ticari defter kayıtlarının esas alınması gerektiğini, müvekkilinin davacının düzenlediği faturayı iyi niyet çerçevesinde ticari defterlerine işlediğini, ancak bu durumun faturada düzenlenen malların teslim edildiği anlamına gelmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, faturaya dayalı icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine ve icra tehdidi altında icra dosyasına ödenen paranın davalıdan istirdatı istemine ilişkindir.Davacı, davalı tarafça 2 adet faturaya dayalı olarak girişilen icra takibinin kesinleştiğini, icra tehdidi altında borcun ödenmek zorunda kalındığını, oysa ki, davalının davacıdan alacaklı olmadığını iddia etmiş, davalı ise, davanın reddini savunmuştur.İlk derece mahkemesince yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, süresi içerisinde karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İstinafa konu dava dosyasında, usulüne uygun olarak taraf teşkilinin sağlandığı, tarafların delillerinin toplandığı, dosyaya sunulan uyap dökümünden 23.10.2018 tarihli sözlü yargılama duruşma saatinin 11.40 olmasına karşın, duruşmanın davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin huzurunda, 11.37 başlamış ise de, duruşmanın 11.44 tamamlandığı anlaşılmakla davacının bu yöndeki istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir. Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibinde, dava konusu 29.06.2012 tarihli, 4.534,74 TL ve 18.05.2013 tarihli, 67.555,00 TL bedelli 2 adet faturaya dayanıldığı ve her iki faturanın da tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ihtilafsızdır.Dosyada alınan bilirkişi raporunda, davacının ticari defterlerinde, takip tarihi itibari ile davalıya borçlu olmadığı, hatta 223.187,01 TL tutarındaki davalıdan olan alacağını kayıt altına aldığı, bu alacağın 105.655,51 TL’sinin 2010 yılından devrettiği, bakiye tutar 117.187,50 TL’nin ise, bilirkişi raporunda dökümü yapılan çek ve senet iadelerinden kaynaklandığı, davacının davalıdan olduğunu iddia ettiği bu alacağını, davalının faturalı alacağından mahsup ettiği ve kalan alacağını ise grup kardeş şirket olan dava dışı …. San.AŞ’nin davalıdan olan hesabına virman ettiği, davalının ticari defterlerinde ise, bu alacak kayıtların yer almadığı, takip tarihi itibari ile dava ve takip konusu 2 adet faturadan dolayı davacıdan alacaklı olduğu belirtilmiştir.Bu durumda, davacının kendi ticari defterlerinde yer alan davalı aleyhine olan çek ve senet iadelerine ilişkin kayıtlarına dayanak belgeleri sunmadığı gibi, dava ve takibe konu 2 adet faturanın ödendiğini yazılı delillerle kanıtlayamadığından ilk derece mahkemesince davanın reddinde isabetsizlik görülmemiştir.Dava dışı … San.AŞ aleyhine davalı tarafından açılan ve İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/399 Esas sayılı dosyasında görülen itirazın iptali davasının eldeki dava dosyasının sonucuna etkisi olmadığından ve her iki dava dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunmadığından bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde değildir.Yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında, davacı vekilinin, istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1–Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın HMK.’nun 359-(3) maddesi uyarınca taraflara tebliğin Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.