Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1177 E. 2022/1463 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1177
KARAR NO: 2022/1463
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2019
NUMARASI: 2018/251 Esas – 2019/1059 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/12/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın … İşkembe Salonu ismi altında … yılında Zeytinburnunda faaliyete başlatıldığını, müvekkili … yılından beri nizasız ve fasılasız olarak “…” markası altında ticari faaliyetini sürdürdüğünü, … markasını Türk Patent ve Marka Kurumuna tescil ettirdiğini, davalı firmanın meşru bir hakkı olmamasına rağmen müvekkilinin markasının tanınmışlığından yararlandığını, davalının marka kullanımının haksız rekabet teşkil ettiğini, davalıya müvekkilin marka hakkına tecavüz eden fiillerden vazgeçmesi, müvekkilinin tescili markasını yada bununla iltibas oluşturacak bir ibarenin, kullanımına derhal son verilmesi aksi taktirde hukuki ve cezai yollara başvurularacağına ilişkin ihtarname gönderildiğini, ancak olumlu bir cevap alınamadığını belirterek davalının kullanmakta olduğu … ibareli tabelaların indirilmesine, … ibaresini taşıyan tanıtım evraklarına el konulmasına, we sayfasının erşime kapatılmasına ve benzeri ihlallerin önlenmesine, davalının müvekkilinin unvan ve markasına yönelik fiillerinin haksız olup olmadığının tespitine, oluşan haksız rekabetin menine, haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığı olarak şimdilik 10.000TL maddi ve 10.000TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, davalının ticaret ünvanından … ibaresinin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili, davacılardan …’ın kuzeni dava dışı …’ın yetkilisi ve sahibi olduğu … Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketinin işlettiği, …markası ile işletilen işletmesi devir ve temlik aldığını, söz konusu marka Türk Patent Enstitüsü Başkanlığında tescilli işlem görmekte olan … simli marka olduğunu, ancak dava dışı … markanın koruma altında olduğunu, TPE nezdinde itirazların reddedildiğini, son itirazın beklendiğini, bu nedenle söz konusu marka devir sözleşmesinin remi ve usulüne uygun olarak daha sonra noterde yapılacağını kabul taahhüt ve beyan ettiğini, bu nedenle davanın müvekkil aleyhine sonuçlanması ihtimaline binaen rücuan tazminat hakkı olan davalı müvekkili bakımından davanın öncelikle dava dışı … … Ltd. Şti.ne ihbar edilmesini, davacı yanın kötü niyet iddiasında hukuka uygunluk bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Mahkememizce iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafından.işletme adındaki büyük harflerle … ibaresinin orta halli olagan tüketici tarafından davacı işletmesi olan … ile karıştırılabilip bu hali ile sözkonusu işletme ismindeki ibarenin . haksız rekabet oluşturduğu, davacının.maddi zararının yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda 910 Tl olarak belirlendiği Her ne kadar manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de, haksız fiilin doğurduğu sonuçların ve davacı üzerindeki etkisinin ispatlanamadığı bu nedenle manevi tazminat talebinin reddi gerekeceği bu nedenle , davanın kısmen kabulüne, davalının … ismini işletme adında kullanmasının .haksız rekabet yarattığının tespiti ile haksız rekabetin menine, davalı tarafın ticaret ünvanından … İbaresinin Terkinine, bu ibareyi taşıyan materyallerin imhasına ve hükmün ilanına, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından haksız rekabete ilişkin itirazlarının kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen bu taleplerle ilgili vekalet ücretine hükmedilmediğini, davalının haksız rekabeti sabit olmasına rağmen manevi tazminata hükmedilmediğini, maddi tazminata ilişkin talebi belirlenirken olayın özelliklerinin dikkate alınmadığını, Yargılama giderlerinin hatalı olarak tespit edildiğini, belirtilen sebepler neticesinde Yerel Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
GEREKÇE : Dava; davacının unvan ve markasına yönelik fiillerin haksız olduğunun tespiti, oluşan haksız rekabetin meni, haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılması, haksız rekabet sonucu davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığı olarak maddi tazminat istemi, manevi tazminat istemi ve verilecek kararın gazetede yayınlanması taleplerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile Davalı fiilinin haksız rekabet olduğunun tespitine ve menine, … ibaresinin davalı ticaret unvanından terkinine, 910,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine, İlan yaptırılması talebinin kabulüne ve yargılama giderlerinin dağıtılmasına ilişkin karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekilince hükmün maddi ve manevi tazminata ilişkin bölümleri ile vekalet ücretleri ve yargılama giderlerine ilişkin bölümlerine yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuş ve istinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesince hüküm altına alınan ve davacı tarafça istinaf edilmeyen kısımlar yönünden karar kesinleşmiştir. Davalı işletmesinin 22/12/2017 tarihinde işletmeye açıldığı, 2018 yılı ekim ayından sonra ticari faaliyette bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. TTK’nın 58’nci maddesinde haksız rekabet nedeniyle zarar gören kimsenin maddi tazminat isteyebileceği belirtilmiştir. Kural olarak böyle bir istemin kabul edilebilmesi için davacının uğradığı zararı kanıtlaması gereklidir. Bu şekildeki tazminat davasında asıl olan, haksız rekabet nedeniyle davacının aktifinde azalma olduğunun iddia ve ispat edilmesidir. Ancak, bu tür zararın ispat edilmesindeki güçlüğü dikkate alan kanun koyucu, TTK’nın 58/e maddesinde eylemin mali bakımından karşılıksız kalmaması bakımından haksız rekabette bulunanın davranışı sonucu elde etmesi mümkün bulunan menfaatin karşılığını da maddi tazminat olarak hükmetme yetkisini hakime vermiştir. Denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile hesaplama sonucu belirlenen zarar ve maddi tazminat miktarı dosya kapsamına göre uygun olduğundan davacının maddi tazminata ilişkin istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Manevi tazminata ilişkin kurulan hükme yönelik istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede; Manevi tazminata hükmedilebilmesinin temel şartı haksız rekabet fiilinin davacının kişilik haklarına zarar vermiş olmasıdır. Dosya içeriğinden davalının haksız rekabeti yüzünden davacının kişilik hakkı / ticari itibarına bir zarar verildiği ispatlanmış değildir. Bu durumda ilk derece mahkemecisinde manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacının manevi tazminata ilişkin istinaf istemi de yerinde görülmemiştir. Davacı vekilinin; haksız rekabetin tespiti talebi kabul edilmekle lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olduğu, maddi tazminat talebine ilişkin davacı yararına hüküm altına alınan 910,00 TL’nin maktu vekalet ücretinden düşük olduğu, davalı lehine takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin çelişkili olduğu, manevi tazminatın reddine ilişkin hüküm yönünden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ve yargılama giderlerinin dağıtımında hata yapıldığı gerekçeleri ile yaptığı istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede: Davacı lehine hüküm tarihinde yürürükte olan bulunan AAÜT’ nin 13/2 maddesi gereği hükmedilecek vekalet ücretinin kabul edilen tazminat miktarını aşamayacağı anlaşılmayacağından mahkemece davacı yararına hükmedilen 910,-TL maddi tazminat miktarı kadar vekalet ücretine hükmedilmesindeve talep edilen maddi tazimatın reddedilen 9.090,00 TL kısım üzerinden takdir edilecek vekalet ücreti, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1 maddesi gereği maktu vekalet ücretinin altında olamayacağından davalı yararına 2.725,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğrudur. Manevi tazminat talebi yönünden dava değeri 10.000,00 TL olmakla reddedilen 10.000,00 TL kısım üzerinden takdir edilecek vekalet ücreti, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1 maddesi gereği maktu vekalet ücretinin altında olamayacağından davalı yararına 2.725,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ayrıca dava açılırken davacı tarafça sadece maddi ve manevi tazminat talebi toplamı olan 20.000 TL üzerinden peşin karar ve ilam harcı yatırıldığı, haksız rekabetin tesbiti ve diğer talepleri yönünden peşin karar ve ilam harcının yatırılmadığı, bu durumda harcı yatırılmayan bölüm yönünden davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinde ve yargılama giderinin dağıtımında kabul edilen bu kısım taleplerin nazara alınmamasında da bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle HMK ‘nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1(b)-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; 1-Davacılar vekilinin maddi ve manevi tazminata ilişkin hüküm bölümleri için istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacılar tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf peşin karar harcının alınması gereken 80,70 TL harçtan mahsubu ile 36,30 TL eksik harcın davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1) a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.27/12/2022