Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1164 E. 2023/282 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1164
KARAR NO: 2023/282
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2018
NUMARASI: 2016/138 Esas – 2018/86 Karar
DAVA: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı bankanın Bekirpaşa Şubesinden müvekkil şirkete, 26/06/2014 tarihinde akdedilen “Genel Kredi Sözleşmesi” gereğince 750,00 TL, 60 ay vadeli, taksitli ticari kredi kullandırıldığını, müvekkili şirketin ilk 25 taksiti ödedikten sonra bakiye kredi borcu olan 490.455,83 TL nin tamamını 16/08/2016 tarihinde vadesinden önce ödediğini, davalı tarafından müvekkilinden “…” açıklaması ile 49.045,58 TL bedel tahsil edildiğini, müvekkili ile banka arasında imzalanan 26/06/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinin 2.10.10 maddesinde “müşteri talep ettiği ve bankaca kendisine tahsis edilen krediyi kullanmaktan tek tarflı iradesi ile vazgeçmesi halinde” “kredi limitinin %2 oranına kadar olmak üzere cezai şart ödemeyi kabul eder” hükmü yer aldığını, Yargıtay kararlarına göre “tip sözleşmeye müşteri aleyhine konulan ve yazılmamış sayılan kalemlerin tahsil edilmesi genel işlem şartına açıkça aykırı” kabul edildiğini, bu yüzden erken kapama sebebiyle herhangi bir kesinti yapılmaması gerektiğini, davalı bankanın buna uymadığı gibi kendi hazırladığı sözleşmeye göre en fazla %2 cezai şart uygulayabilecekken müvekkili şirketten % 10 a yakın bir meblağ tahsil ettiğini beyanla tahsil edilen 49.045,58 TL bedelin bankanın tahsil tairhinden itibaren işleyecek şekilde mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tacir olan müvekkili bankanın sözleşme gereği, erken ödeme komisyonu talep etme hakkı bulunduğunu, müvekkili bankanın … bank AŞ Bekirpaşa şubesince kredili müşterisi olan davacıya 26/06/2014 tarih ve 490.455,83 TL meblağlı Genel Kredi Sözleşmesi gereğince ticari kredi kullandırıldığını, davacının krdi kullandığı müvekkili bankanın Bekirpaşa Şubesine başvurarak kullanmış olduğu krediyi erken kapatmak istediğini bildirdiğini, söz konusu talebe istinaden davacının kullanmış olduğu krediye ait 16/08/2016 tarihi itibariyle kapama bakiyesinin bildirildiğini, davacı tarafın yazılı onayı ile de kapama işlemi yapıldığını ve komisyon bedelinin tahsil edildiğini, davacıya kullandırılan krediler ticari niteliktedir ve işletmesine ilişkin olduğunu, söz konusu komisyon kesintisinin sözleşmenin 6.maddeleri gereği taraflar arasındaki kesin delil mahiyetinde olan banka kayıtlarına uygun bir biçimde ve davacı tarafın kredi kullanılırken imzaladığı ve hiçbir ihtirazi kayıt ve şart içermeyen kredi sözleşmelerinin 6/b ve 2.8.1 hükümlerine göre yapılan bir kesinti olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…Netice olarak taraflar arasındaki ilişkinin ticari mahiyette olduğu, sözleşme serbestisi kapsamında davacının erken ödeme nedeniyle fazladan ödeme alınacağına ilişkin sözleşmedeki oran belirtmeyen 2.8.1 maddesini de imza atmak suretiyle kabul ettiği, söz konusu uygulamanın bankacılık kanunu ve uygulama alanı bulan kanunlar kapsamında hukuka aykırı olmadığı, uygulama miktarı yönünden ise bilirkişi raporuna göre tek seferde borcu kapatacak toplam ödenen miktarın %10’u oranında alınan erken kapama ücretinin fahiş olduğu, mevcut banka uygulamalarına ve hakkaniyete göre bu oranın %2 olması gerektiğinin tespit edildiği anlaşılmış olup bilimsel ve dava kapsamına uygun olan bilirkişi raporunun hükme esas alınabileceği değerlendirilerek davacıdan davalı banka tarafından fazladan alınan %8 oranındaki miktar yönünden davanın kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tacir olan müvekkil bankanın sözleşme gereği erken ödeme komisyonu talep etme hakkının bulunduğunu, tarafların serbest iradesiyle tanzim ve imza edilmiş sözleşmeleri uyarınca tahsil edilen faiz, masraf, erken kapama komisyonu ve diğer tüm tahsilatların sözleşme ile usul ve yasaya uygun olacağını, davacı tarafın ticari kârını düşünerek, müvekkili bankadan fazla tutarda kredi alabilmek için sözleşmede yazılı tüm hususları hiçbir şarta bağlı olmaksızın kabul ettiğini ve böylece hiç kimseden borç alamayacağı kadar yüksek tutarda bir parayı bankadan alabildiğini, bankanın kendisine sağladığı nimetten fazlasıyla yararlandığını, bankadan almış olduğu krediyi erken ödemek istediğinde, sözleşmede yazılı olan ve bankanın maruz kaldığı kâr mahrumiyeti ve zararı nedeniyle talep ettiği komisyonu haksız olarak nitelendirdiğini, bankanın kendine sunmuş olduğu imkanlarından yararlanırken külfetine katlanmak istemediğini, bankanın müşterilere sağlamış olduğu hizmet karşılığında bir bedel talep etmesinin olağan olduğunu, ancak davacı tarafın ticari karını düşenerek almış olduğu krediyi kapatmak istediğinde bunun masraflarını ödemekten imtina etmesinin davacı tarafın ne kadar iyiniyetli hareket edip etmediğini açıkça gösterdiğini, ayrıca komisyon alınmasının sadece davacıya uygulanmış bir düzenleme ve uygulama olmadığını, bu düzenlemenin bankacılık uygulmasında var olan yasal bir düzenleme olduğunu, bu nedenle davacı tarafın komisyon alınmasının hukuka aykırı olduğu yönündeki beyanlarının mesnetsiz olduğunu, Türkiye’nin en önde gelen bankalarından biri olan ve her zaman %100 müşteri memnuniyeti ilkesini temel alan müvekkil bankanın davacı bakımından bankacılık esas ve prensipleri dışına çıkmasının da kesinlikle mümkün olamayacağını, ayrıca bilirkişi raporunun dosyada eksiklikler olmasına rağmen hazırlandığını, Yargıtay içtihatlarında erken kapama komisyon oranının belirlenebilmesi için çeşitli bankalardan ticari krediler için alınan erken kapama oranlarının ne olduğunun sorulması gerektiğini, mahkemece hiçbir araştırma yapılmadan dosyanın doğrudan bilirkişiye tesliminin eksik incelemeye sebebiyet verdiğini, hükme esas bilirkişi raporunun davacıdan erken ödeme ücretinin alınmasını haklı bulmasına rağmen, bu haklı tespiti ile çelişecek ifadelerde de bulunulduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda müvekkil bankanın erken kapama ücreti tahsil etmesinin hukuka uygun olduğunu ancak tahsil edilen oranın %2 olabileceğini, bu sebeple de müvekkili bankaca alınan bedelin fazla olduğunu belirttiğini, ancak işbu bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Dava, ticari kredi sözleşmesinin erken kapatılması nedeniyle erken kapama komisyonu adı altında tahsil edilen kesintinin iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince dosyaya toplanan deliller ve bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebepler ile istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İmzalanan ve erken ödeme halinde erken kapatma komisyonu tahsil edilebileceği düzenlemesini içeren sözleşmede oran belirtilmiş ise bu oran üzerinden hesaplama yapılmalıdır. Herhangi bir oran belirtilmememiş ise ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken Merkez Bankası tarafından yayınlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1)’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2014/6 sayılı Tebliğ’in 4. maddesine göre değiştirilen 2006/1 sayılı Tebliğ’in 6. maddesi uyarınca ilan ve yayım yapılmışsa bankaların bu oranlar üzerinden masraf vb. alabileceğinin kabulü ile hüküm kurulması, yapılmamışsa emsal banka uygulamalarının uyuşmazlık konusu erken kapama komisyonu kesintilerde uyguladıkları oranlar da getirtilip diğer bankalarca uygulanan oranların araştırılması, alınan masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek karar verilmesi gerekir. (Yargıtay 11 HD’nin 11/10/2018 tarih ve 2016/12666 Esas – 2018/6233 Karar, Yargıtay 11 HD’nin 25/09/2018 tarih ve 2017/276 Esas – 2018/5662 Karar sayılı ilamları) Taraflar arasındaki sözleşmenin 2.8.1 maddesinde “müşterinin bakiye borcunu kısmen veya tamamen vadesinden önce ödemesi bankanın kabulüne bağlıdır. Bankanın kabulü olmaksızın yapılan ödeme, vadesinde tahsil edilir. Müşteri bankanın muvafakatine dayanmayan erken ödeme nedeniyle faiz ve indirim dahil bankadan herhangi bir talepte bulunamaz. Erken ödemede bulunmak isteyen müşteri, erken ödeme yapmak istediği tarihten 5 iş günü önce bankaya yazılı olarak başvurur. Banka erken ödeme isteğini kabul ederse bunun şartlarını bildirir ve bundan kaynaklanan tüm masraflar ile maruz kalacağı kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetleri erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi KKDF gibi mali yükümlülükleri müşteriden talep edebilir. Müşteri belirlenen ödeme planı dışındaki yapacağı ödemeler için erken ödemeden kaynaklanacak tüm masraflar ile bankanın maruz kalacağı kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetlerine karşılık gelmek üzere talep edeceği erken ödeme komisyonu ve bu komisyon üzerinden hesap edilecek vergi KKDF gibi mali yükümlülükleri ödemeyi kabul eder.” düzenlemesi bulunduğu, düzenlemede herhangi bir oranın veya hesaplama yönteminin belirtilmediği görülmektedir. İlk derece mahkemesince dava dışı bankalara emsal kredilerin erken kapatılması halinde alınan erken kapama ücretleri konusunda müzekkereler yazılmış, emsaller dosya içerisine alınmıştır. Davalı banka tarafından erken kapama tarihinde davacının bakiye borcu olan 490.455,83 TL üzerinden toplam 49.045,58 TL erken kapama ücreti tahsil edildiği görülmektedir. Erken kapama ücreti üzerinden %5 BSMV alınması gerektiğinden, davacıdan alınan 49.045,58 TL’nin 46.710,07 TL’sinin erken kapama ücreti, 2.335,51 TL’sinin ise BSMV niteliğinde olduğu, bu durumda davacıdan tahsil edilen erken kapama ücretinin %9.52 olarak tahsil edildiği görülmektedir. Bankaca tahsil edilen erken kapama ücreti sözleşmenin az yukarıda verilen maddesinde oran belirtilmediğinden hakkaniyet kurallarına uygun olmak ve emsallerine göre fahiş olmamak zorundadır. İlk derece mahkemesince bu oran belirlenirken yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Yargıtayın emsal kararlarında aynı döneme ilişkin %3,5 ile %5 arasında yapılan uygulamaların hakkaniyete uygun olduğu yönündeki içtihatları (Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 2020/1510 Esas – 2022/1743 Karar, 2021/106 Esas – 2022/1636 Karar sayılı ilamları) ve dosyaya alınan diğer banka yazıları birlikte değerlendirildiğinde davacıdan %4 oranında erken kapama ücreti ile bu ücretin %5 oranında hesaplanan BSMV tutarının tahsil edilmesinin hakkaniyete ve dosya içeriğine uygun olacağı sonucuna ulaşılmıştır. Bu kabüle göre 490.455,83 TL X 4/100 = 19.618,23 TL erken kapama ücreti alınabileceği, ayrıca bu ücretin %5’i nispetinde 19.618,23 X 5/100 = 980,91 TL BSMV tahsili ile beraber toplam 20.599,14 TL erken kapama ücretinin tahsil edilebileceği, ancak bankaca davacıdan 49.045,58 TL tahsil edildiği anlaşılmakla, fazla tahsil edilen 28.446,44 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. İlk derece mahkemesince hüküm kurulurken faizin başlangıcı konusunda davalıya gönderilen ödeme ihtarnamesinin tebliğ tarihi esas alındığı anlaşılmakla beraber, bahsi geçen ihtarnamenin 17/11/2016 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, 5 gün içerisinde ödeme yapılması talep edildiği görülmekle, hüküm altına alınan alacağa 23/11/2016 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece kurulan hüküm isabetli görülmemiş ve bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,1-Davanın KISMEN KABUL VE KISMEN REDDİ ile; 2-28.446,44 TL alacağa 23/11/2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,3-Alınması gerekli 1.943,17 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 837,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.105,59‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,4-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan başvuru harcı 29,20 TL, posta ve tebligat gideri 113,00 TL, bilirkişi ücreti 500,00 TL olmak üzere toplam 642,20 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre belirlenen 372,47 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı tarafından yatırılan 837,58 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, 8-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine, 9-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak;a-Davalı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,b-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 121,30 TL ve posta/ tebligat gideri 82,20 TL toplamda 204,10 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, c-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılması, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.16/03/2023