Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1160 E. 2022/1267 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1160
KARAR NO: 2022/1267
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/10/2019
NUMARASI: 2016/265 Esas – 2019/998 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/03/2016
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/11/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacı firmanın çikolata üretimi, satışı ve pazarlaması yaptığını, davalı ile arasında bir ticari ilişkinin bulunduğunu, bu ticari ilişki gereği davalı firmanın siparişi üzerine çikolata ürünlerini davalıya teslim ettiğini, bu teslimlere istinaden düzenli olarak fatura tanzim edildiğini, cari hesap şeklinde çalışılan davalı firmanın, ödemelere uzun süre ara vermesi üzerine davacı tarafından İstanbul …Noterliğinin 25/12/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya cari hesap borç bakiyesini ödemesi gerektiği ihtarının yapıldığını, ihtarnameye itiraz edilmediğini, davacı tarafından davalı aleyhine, alacağın tahsili amacı Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından takibe yapılan itiraz sonrasında takibin durduğunu, davalının kötü niyetli olarak takibin durmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile bir ticari ilişkinin bulunduğunu, ancak taraflar arasında düzenlenmiş olan iade faturalarının sonrasında ticari ilişkinin sonlandığını, davacı tarafın sona ermiş bir ticari ilişkiye dayanarak takip başlattığını, takibe konu edilmiş borç için iade faturaları düzenlendiğini, bu faturalar sonrasında borcun tamamen sona erdiğini ileri sürerek, takibin iptaline, %20 oranında davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; “tüm dosya kapsamında davalının aksine bir delilinin bulunmadığı, neticeten davacının faturalardan dolayı takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağının 7.862,97-TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile takibin 7.862,97-TL açısından iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile devamına, dava İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak belirlenebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen toplam alacağın %20’si oranında İİK’nun 67.maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama aşamasında aldırılan 25/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda 6000 TL tutarındaki faturanın neye ilişkin olduğu konusuna taraflarınca açıklama yapılması istenildiğini … yevmiye nolu söz konusu faturanın fiyat farkı olduğunun zira bilirkişi raporunda da bu hususun açıkça belirlendiği bu faturayı davacı şirketin çalışanı … isimli şahsın davalı şirkete gelerek faturanın kesildiği tarihte faturayı elden teslim aldığını diğer ekte sunulan faturalar incelendiğinde bu faturalarında aynı çalışana müvekkil şirkette elden teslim edildiğinin görüleceğini zira bu faturalar üzerindeki imzalarında aynı çalışana ait olduğunu bu kişinin davacı şirkette çalıştığını tüm beyanlarına rağmen mahkemenin … isimli şahsa ilişkin araştırma yapmadığını davacı tarafın isticvabına karar verilmediğini bilirkişi raporunda belirtilen diğer iki iade faturasınında davalı şirkete kargo aracılığıyla gönderildiğini ambar tesellüm fişinin taraflarınca dosyaya sunulduğunu davacı şirkete müvekkilinin hiç bir borcu olmadığını bahsi geçen sebeple ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki ticari satım ilişkisi kapsamında düzenlenen açık hesap /cari alacağına dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince yukarıdaki gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Fatura düzenlenmesi ve dayanağı kanıtlanamayan faturalar ticari defterlerinde kayıtlı olması ve faturaya itiraz edilmemiş olması tek başına akdi ilişkinin kanıtı olamaz(Yargıtay HGK’nun 19/09/2018 Tarih, 2017/19-915 Esas ve 2018/1338 Karar Sayılı İlamı). Somut olayda tarafa ticari defterlerine göre davacı davalı davacıdan 7.862,97- TL alacaklı olduğu kayıtlı olup, taraf ticari defterleri arasındaki uyumsuzluk davalının düzenlediği … nolu 6.000.00 TL bedelli fiyat farkı faturasının davacı defterlerine kayıtlı olmamasından kaynaklanmaktadır. Buna göre davada ispat külfeti ihtilafa konu fiyat farkı faturası nedeniyle alacaklı olduğunu iddia eden davalı üzerindedir. Davalı vekili ihtilafa konu faturanın davacı çalışanına imza karışılığı teslim edildiğini ileri sürmekte ise de fiyat farkı faturasının mal teslimi veya hizmetin verildiği ne yönelik ispat kabiliyeti bulunmamaktadır. Fiyat farkı faturası düzenlenmesi tek başına alacağın varlığını ispata elverişli değildir. Davalı tarafından fiyat farkına ilişkin yazılı bir sözleşme ibraz edilmediği gibi fiyat farkına yönelik uygulamanın teamül haline geldiğine ilişkin bir delil de sunulmamıştır. Bu durumda yazılı sözleşmeye dayanmayan, teamül haline de gelmeyen fiyat farkı faturası düzenleme koşulları oluşmadığından mahkemece davalı tarafından düzenlenen fiyat farkı faturası mahsup edilmeden taraf ticari defterlerinde kayıtlı alacağa göre davacının alacaklı olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle HMK ‘nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 537,11‬ TL nispi harcın, alınması gerekli olan 322,62 TL harçtan mahsubu ile eksik 214‬,49- TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1) a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 17/11/2022