Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1141
KARAR NO: 2022/1266
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2019
NUMARASI: 2017/947 Esas – 2019/852 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2017
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/11/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin her türlü inşaat ve taahhüt işlerini yaptığını, bu çerçevede inşaat malzemelerinin satışı konusunda davalı ile bir satış sözleşmesi akdedildiğini, buna göre taş duvar kaplama panelinin davalı yana satılıp teslim edileceğini, müvekkili şirket tarafından verilen hizmete karşılık olarak 6.650,00-TL tutarlı fatura düzenlendiğini, ancak davalı yanın mevcut borcuna ilişkin olarak herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyan ederek, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edildiği ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; “….taraflar arasında mal satışına ilişkin kurulan ticari ilişkide fatura alacağının ödenmemesi sebebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali kapsamında, davanın eda davası niteliğinde olduğu ve ispat yükünün davacıda olduğu, mali müşavir bilirkişiden alınan raporda davacı yanın incelenen 2016-2017 yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu ve takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 7.847.00-TL alacaklı olduğu belirtilmiş ise de ticari defterlerin tek başına alacağın varlığını ispat için yeterli olmadığı, davacının ayrıca mal teslimini ispat etmesi gerektiği, davacı tarafından sunulan irsaliyeli fatura üzerinde teslim alan kısmında her hangi bir isim ve imzanın yer almadığı bu nedenle mal teslimi hususunda delillerini sunması için verilen süre içerisinde davacı vekili tarafından sunulan mesaj kayıtlarının malın davalıya tesliminin kesin olarak ispat eder bir yazışmayı içermediği ve verilen süre içerisinde yemin deliline de başvurmayacağının bildirilmesi sebebiyle dosya kapsamında fatura konusu malların davalıya teslim edildiğini ispat edemediği” gerekçesi ile, “1-İspatlanamayan davanın reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarla davalının cevap dilekçesini sunmadığını ve tarafına yapılan usulüne uygun tebligatlara rağmen defterlerini bilirkişi incelemesine ibraz etmediği müvekkilinin aradaki sözleşme uyarınca davalı tarafa mal satışı yaptığını ve satıma konulan ürünün teslim ettiğinin davalının talebi üzerine müvekkiline ait iban numarasının davalı yana gönderildiğini davalı tarafından bahsi geçen iban numarasına 650 TL kısmi ödeme yapıldığını müvekkilinin davalı taraftan 7.847 TL alacaklı olduğunun bilirkişi raporuyla da tespit edildiğini buna rağmen ilk derece mahkemesince somut uyuşmazlıktaki ispat yükünün de yanlış değerlendiğini ve taraflarına yemin teklif edildiğini oysaki taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin varlığını ve teslim olgusunu dosya kapsamındaki yazışmalar ile birlikte yapılan kısmi ödeme ile de ispatlanmış olduğunu bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesi kapsamında düzenlenen fatura alacağına dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince yukarıdaki gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. HMK’nun 355. maddesi uyarınca, kararı istinaf eden davacı vekilinin istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Fatura düzenlenmesi ve dayanağı kanıtlanamayan faturalar davacı defterlerinde kayıtlı olması ve faturaya itiraz edilmemiş olması tek başına akdi ilişkinin kanıtı olamaz(Yargıtay HGK’nun 19/09/2018 Tarih, 2017/19-915 Esas ve 2018/1338 Karar Sayılı İlamı). Davada ispat külfeti faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu iddia eden davacının üzerindedir. Davacının faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir(Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 22/02/2016 Tarih, 2015/13357 Esas ve 2016/2695 Karar Sayılı İlamı).Ticari defterlerin usulüne uygun tutulması yanında defterlerde yer alan kayıtların dayanağının da usulüne uygun olması gerekir. Dayanağı kanıtlanamayan faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olması tek başına akdi ilişkinin kanıtı olamaz. Davaya konu İstanbul … İcra dairesinin … E sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklınındavacı ..,Ltd.Şti ‘nin borçlunun davalı …Ltd.Şti aleyhine 15/12/2016 tarihli 7.848,00 TL bedelli fatura istinaden 7200 TL alım alacak ve 40,98 TLişlemiş faiz olmak üzere toplam alacağı 7.240,98 TL alacakyönünden ilamsız icra takibi başlattığı ,takibe dayanak faturada teslim eden ve teslim alan kısımda isim ve imzaların yer almadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda davacı, iddiasının kanıtı olarak faturalar ile sevk irsaliyeleri sunmuş ve ayrıca taraf defterlerine dayanmıştır. Mahkemece, davacı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davalı tarafça defter sunulmadığından davalı defterleri incelenememiştir. Davacı defterlerindeki alacak kaydı ve kısmi ödeme ,teslim olgusunun ispatında yeterli değildir. Dosyada mübrez irsaliyeler üzerindeki teslim alan imzaları bulunmamaktadır. İspat yükü üzerinde olan davacıya yemin teklif etme hakkı da hatırlatılmıştır. Sonuç olarak ,ilk derece mahkemesince davanın reddedilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353(1)-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatindeyim.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL istinaf peşin harcının alınması gereken 80,70-TL karar harcından mahsubu ile eksik olan 36,30- TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1) a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 17/11/2022