Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1130 E. 2022/1223 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1130
KARAR NO: 2022/1223
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2019
NUMARASI: 2018/771 Esas – 2019/1093 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/06/2018
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/11/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari alış veriş sebebiyle meydana gelen cari hesap bakiye alacağı olan 31.604,00 TL nin tahsili için İst. And. … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirketin borca ve ferilerine itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve takibin devamına karar verilmesini, itiraz haksız ve kütiniyetli olduğundan %20 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının sözleşme konusu edimini teslim ettiğine dair herhangi bir kanıt ileri sürmediğini, somut olayda malın teslimi gerçekleşmediğinden borcun doğmadığını, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…davacının,her iki tarafın ticari defterlerine göre davalıdan davaya konu takip ile istenilen 31.604,00 TL alacağın tespit ve kabul edildiği,malların teslimine ilişkin sevk irsaliyelerinin bulunduğu davalının eksik ve ayıplı mal iddiasını yasal ve inandırıcı deliller ile kanıtlayamadığından davanın kabulü ile davalının takip dosayına yapmış olduğu itirazın 31.604,00 TL üzerinden iptali ile takibin devamına takip tarihinden itibaren bu miktara taraflar tacir olmakla 3095 S.Y nın 2/2 maddesi gereğince avans faizi uygulanmasına, davalı tarafından inkar edilen alacak likit ve bilinebilir nitelikte olduğundan davalının İİK 67/2 maddesi gereğince asıl alacak 31.604,00 TL nin % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine …” davanın kabulüne karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararına gerekçe oluşturan bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişi tarafından sunulan 03.07.2019 tarihli rapor davayı sonuçlandırmaya yeter mahiyette olmadığı gibi denetime elverişli olmadığını, raporun içeriğinde bir takım mail yazışmalarından bahsedilmekte ve bu yazışmaların hangi konuyla ilgili olduğu bile açıklanmadan rapora dahil edildiğini bu yazışmaların rapora neden alındığı ve alacağın varlığını hangi yönden ispat ettiğine dair de herhangi bir izahın yer almadığını, bu haliyle dahi teknik ve bilimsel olmaktan uzak bu raporun karara esas alınmasının hatalı olduğunu, cevap dilekçesinde ileri sürdükleri teslimin gerçekleşmediği ve temerrüdün oluşmadığına ilişkin beyanlarının raporda değerlendirilmediğini, bu husular yokmuş gibi rapor hazırlandığını, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınarak ek rapor alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, İstinaf taleplerinin kabulüne, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25.09.2019 tarih ve 2018/771 Esas ve 2019/1093 Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına ve taleplerinin kabulü ile davanın reddine, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dava, ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan fatura ve cari(açık) hesap alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince dosyaya toplanan deliller ve bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından yukarda yazılı sebepler ile istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, faturalara konu ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediği ve davacının fatura ve cari hesaptan dolayı alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, ” cari hesap alacağı” sebebine dayalı olarak 31.604,33 TL asıl alacağın tahsili istemiyle 06/06/2018 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur.Davacı taraf, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Davalı taraf, davacıya borçlu olmadıklarını, alacağa dayanak gösterilen malların kendilerine teslim edilmediğini savunmuştur.Mahkemece bilirkişi aracılığıyla tarafların ticari defterleri incelenmiştir. Davacının incelenen ticari defterlerine göre davalıdan 31.604.33 TL alacaklıdır. Davalının ticari defterlerinde ise takip tarihi itibarıyla davalı davacıdan 4.000,00 TL alacaklıdır.Dosyaya alınan bilirkişi raporunda bilirkişi incelemesi aşamasında davalı tarafından sunulan fatura ve banka dekontlarına göre davalı ticari defterlerinde kayıtlı bulunmayan fatura ve banka dekontlarının dikkate alınması halinde davalı şirket nezdindeki borç alacak ilişkisini düzeltilmesi gereken işlemler yapıldığında davalı şirket kayıtlarına göre de davalının davacıya borcunun 31.6604,33 olacağı yolunda rapor sunulmuştur. Dosyada fiziken ve uyap üzerinden yapılan incelemede raporda bahsedilen şekilde davalı tarafça sunulmuş fatura ve dekont bulunmadığı, davacı tarafça sunulan fatura ve dekontların bulunduğu tespit edilmiştir. Ancak bu husus davalı vekilince bilirkişi raporunda itiraz konusu edilmediği gibi istinaf dilekçesinde de ileri sürülmemiştir.Dosyaya sunulan davacı tarafından düzenlenen sevk irsaliyelerinde teslim alan imzalarının bulunması, sevk irsaliyelerinde bulunan imzaların davalı tarafça inkar edilmediği gibi imza sahiplerinin şirket adına mal teslim almaya yetkili olmadığına dair bir savunma da bulunmamış olması, davalı ticari defterlerine göre takip tarihi itibarıyla davacıdan 4.000,00 TL alacağı olduğuna dair kaydın teslim edilmediği iddia edilen mallara ilişkin kayıt alması, taraflar arasındaki mail yazışmalarında malların teslim edilmediğine yönelik davalı şirket çalışanlarınca bir iddia ileri sürülmeyip bilakis mal bedelinin ödeme tarihi konusunda bir kısım mazeretler ileri sürülmüş olması, icra takibine yapılan itirazda malların teslim edilmediğine yönelik bir itirazda bulunulmamış olması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde cari hesap bakiye alacağına esas teşkil eden malların davalıya teslim edildiği husussun sabit olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ticari satıma konu malların teslimi kabul edildikten sora ödenmeyen cari hesap bakiyesi bilirkişi raporu davacının cari hesap bakiyesinden alacağı 31.604,33 TL olarak belirlenmiştir.Taraf ticari defterleri arasındaki farkın davacı tarafından düzenlenen 30/11/2017 tarihli 42.000 TL bedelli faturanın davalı ticari defterlerine kaydedilmemesi ve davalı kayıtlarında dayanak belgesi olmadan muhtelif hesaplar arası virman açıklaması ile davacı alacağına borç kaydedilen 30.093,12 TL lik kayıttan kaynaklandığı, davacının malları teslim ettiği imzalı sevk irsaliyesi ile ispatlamış olmasına rağmen davalının ödemeyi ispatlayan bir belge sunmamış olması kaşsında davacının davalıdan 31.604,33 TL alacağı olduğu kanaatine ulaşılmıştır.Bu durumda ticari satıma konu malların davalıya teslim edildiği, mal bedellerinden 31.604,33 TL lik kısmın ödenmediği sabit olmakla ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-(b)/1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 2.158,87 TL nisbi istinaf karar harcından peşin alınan 539,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.619,16‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 03/11/2022