Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1125 E. 2022/1243 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1125
KARAR NO: 2022/1243
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/08/2018
NUMARASI: 2018/445 Esas – 2018/861 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/11/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/12/2013 tarihinden geçerli olmak üzere … San. Ve Tic. A.Ş’nin iflasına karar verildiğini, iflas tasfiyesinin Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yürütüldüğünü, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının 20/08/2018 tarihli ve … sayılı yetki belgesine göre müflis … San. ve Tic. A.Ş iflas masası adına iflas idare memuru Av. …’ın atandığını, Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayııl dosyasında iflas idaresince müflis … San ve Tic. A.Ş’nin üçüncü şahıslardaki alacaklarının tespiti için ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişi tarafından müflisin alacaklı olduğu üçüncü şahıslar ile alacak miktarını içeren 08/07/2014 tarihli bilirkişi raporunun iflas dosyasına ibraz edildiğini, iflas idaresince İ.İ.K md.229 gereği masanın vadesi geldiğini ve bilirkişi raporu ile tespit edilen alacaklarının tahsili için Müflis … San ve Tic. A.Ş’nin borçlarına karşı icra takibi başlatılmasına karar verildiğini, bu karar gereği bilirkişi raporunda borçlu olarak tespit edilen davalı aleyhine de Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, ancak advalı tarafın borca ve ferilerine itiraz ettiğini, itiraz dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmemesi nedeniyle dosyaya yapmaya gittiklerinde itirazdan yeni haberdar olduğun belirtildiğini, bu sebeple de huzurdaki itirazın iptali davasının açılması zaruretinin doğduğunu, davalı tarafın müflis şirkete cari hesap alacağı adı altında borcu olmadığını belirttiğini, ancak davalı müflis şirketin bayii olup konsinye ile çalışmakta olduğunu, aradaki ilişkinin kira ilişkisi olmadığını Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında mübrez bilirkişi raporunda ve Müflis … San.ve Tic. A.Ş’nin ticari defterlerinde de görüleceği üzere davalı taraf, müflise borçlu olduğunu, bu sebeple davalı tarafın borca ve ferilerine yapmış olduğu itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu davalı tarafın itirazının müvekkilinin alacağının tahsilini geciktirmeye yönelik kötü niyetli itirazlar olduğunu bu nedenle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, tüm yargılama gider ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Dava,davacının,faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK’nın 84 ncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmü “Davacının daha önceden iflasına karar verilmiş, hakkında konkordato veya uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırma işlemlerinin başlatılmış bulunması; borç ödemeden aciz belgesinin varlığı gibi sebeplerle, ödeme güçlüğü içinde bulunduğunun belgelenmesi.” hâlinde davalı tarafın muhtemel yargılama giderlerini karşılayacak uygun bir teminatın gösterileceği hüküm altına alınmış olup bu yasal düzenleme çerçevesinde davacı vekiline davalı tarafın muhtemel yargılama giderlerini karşılayacak bir teminat gösterilmesi için meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen davacı vekilinin verilen kesin süre içerisinde gerekli teminatı yatırmadığı anlaşıldığından ,davanın HMK’nın 88/1 nci maddesi uyarınca usulden reddine, ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı müflis şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden teminat altına alınması gereken bir yargılama giderinin mevcut olmadığını, hal böyleyken yerel mahkemenin dava değerinin teminatı için bir teminat belirlemesinin hatalı olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan cari(açık) hesap alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, eldeki uyuşmazlıkta davacının teminat yatırmasının gerekli olup olmadığı noktasındadır. Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, “cari hesap alacağı” sebebine dayalı olarak 1.160.549,42 TL asıl alacak ve 1.669,28 TL işlemiş faizinin tahsili istemiyle 12/01/2015 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı tarafça, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Mahkemece, davacının iflasına karar verilmiş olması nedeniyle HMK’nın 84/1. Maddesi uyarınca davalının muhtemel yargılama giderlerini karşılamak üzere 59.816,56 TL teminat yatırılması için bir haftalık kesin süre verilmesine ve aksi halde davanın usuldun reddedileceğinin ihtarına karar verilmiştir. Bu karar davacıya 26/06/2018 tarihinde tbliğ edilmiş ancak mahkemenin belirlediği teminat yatırılmamıştır. Bunun üzerine mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 84/1-b maddesinde, Davacının daha önceden iflasına karar verilmiş, hakkında konkordato veya uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırma işlemlerinin başlatılmış bulunması; borç ödemeden aciz belgesinin varlığı gibi sebeplerle, ödeme güçlüğü içinde bulunduğunun belgelenmesi halinde davalı tarafın muhtemel yargılama giderlerini karşılayacak uygun bir teminat gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Davacının 19/12/2013 tarihinde iflasına karar verildiği sabit olup, bu husus uyuşmazlık konusu değildir. Bu halde davacının açacağı davalarda teminat yatırması şarttır. HMK’nın 87/1. Maddesine göre de, bir davada verilecek teminatın tutarını ve şeklini hâkim serbestçe tayin eder. Mahkemece, davacının teminat olarak 59.816,56 TL takdir edilmiştir. Müflis şirket hakkında teminat belirlenmesindeki amaç davanın kaybedilmesi halinde davalı tarafın muhtemel yargılama giderlerini güvenceye almaktır. Bu halde teminatın davacının davayı kaybetmesi halinde ödemek zorunda kalacağı yargılama masraflarına göre belirlenmesi gerekir. Yargılama masrafları ise, eldeki davanın niteliği de nazara alındığında genel olarak vekalet ücretinden oluşmaktadır. Bu aşamada davacı taraf, eldeki davada davalının vekil ile temsil edilmediğini ve dava değerinin teminatı için bir teminat belirlemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüş ise de, davalı icra takibine vekil aracılığıyla itiraz etmiş olup, yargılamanın sonraki aşamalarında davalının kendisini vekil ile temsil ettirmesine bir engel bulunmamaktadır. Bu halde, mahkemece davalı lehine hükmedilmesi muhtemel vekalet ücreti nazara alınarak teminatın belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. HMK’nın 88/1. Maddesinde, hâkim tarafından belirlenen kesin süre içinde teminat gösterilmezse, davanın usulden reddedileceği düzenlenmiştir. ayrıca HMK’nın 114/1-ğ maddesi uyarınca, teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi dava şartıdır. Mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığı, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. HMK’nın 115/2. Maddesine göre, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. Somut olayda, davacı şirket hakkında iflas kararı verilmiş olup, müflis şirketin açtığı davada teminat yatırılması zorunlu bulunduğundan ve verilen kesin süreye rağmen teminatın yatırılmamış olması karşısında mahkemece davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/11/2022