Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1119 E. 2022/1297 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1119
KARAR NO: 2022/1297
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2018
NUMARASI: 2016/726 Esas – 2018/1186 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/11/2022
Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’in 18/08/1998 tarihli Acentelik Sözleşmesi ve aynı tarihli Beyoğlu …Noterliği’nin … yevmiye sayılı vekaletnamesi ile davacı şirket adına poliçe tanzimine ve prim tahsiline yetkili acente olarak görev yaptığını, davalı …r’in ise borçlu acentenin borçlarının teminatını teşkil etmek üzere Denizli Merkez … Mahallesinde kain … ada, … parselde kayıtlı …kat … nolu mesken nitelikli gayrimenkulü 26/10/2007 tarihli ve … yevmiye nolu akit ile davacı şirket lehine 1.derecede 50.000,00 TL bedelle ipotek verdiğini, davalının davacı şirkete acentelik faaliyetlerinden dolayı 31/12/2015 tarihi itibari ile 7.287,58 TL borcu bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine Beşiktaş …Noterliği’nin 27/01/2016 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek borcun ödenmesi, aksi halde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile tkibe başlanacağının her iki davalıya ihtar edildiğini, ancak borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, başlatılan takibe davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, anılan nedenlerle davalıların haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalıların %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı müşterek imzalı cevap dilekçelerinde özetle; davacı şirketin 2011 yılına kadar Denizli Acenteliğinin yapıldığını ve acentelik ilişkisinin 30/03/2011 tarihinde sona erdiğini, davacı şirketin 18/06/2012 tarih ve 2012/92 sayılı üst yazı ile cari hesap ekstresini gönderdiğini, aralarında cari hesaptan dolayı 7.287,58TL borç ilişkisinin bulunduğu ve ekstre ekinde de bu meblağın 1.859,00TL’sinin poliçe borcundan kaynaklandığının bildirildiğini, davacı şirket tarafından acentelik faaliyetlerinden dolayı bakiye borcun 1.859,00TL olarak bildirilmesine rağmen başlatılan icra takibinde 7.287,58TL’nin talep edildiğini, davacı şirket tarafından bildirilen 1.859,00TL bedelin … Bankası Kemer Şubesi vasıtası ile icra dosyasına 27/04/2016 tarihinde yatırıldığını ve kalan bakiye borca itiraz edildiğini, davacı şirkete olan borçlarının ödendiğini, başkaca bir borç kalmadığını, davacının talep ettiği 7.287,58 TL’lik borcun hukuki dayanağının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine ve davacının %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalıların beyanları, icra dosyası, aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı … arasında 18/08/1998 tarihli Acentelik Sözleşmesi imzalandığı, imzalanan sözleşme uyarınca aynı tarihli Beyoğlu …Noterliği’nin … yevmiye sayılı vekaletnamesi ile davalı …’e davacı şirket adına poliçe tanzimine ve prim tahsiline yetki verilerek, davalının acente olarak görev yaptığı, davalı …’in ise borçlu acentenin borçlarının teminatını teşkil etmek üzere Denizli Merkez … Mahallesinde kain … ada, … parselde kayıtlı …kat … nolu mesken nitelikli gayrimenkulü 26/10/2007 tarihli ve … yevmiye nolu akit ile davacı şirket lehine 1. derecede 50.000,00TL bedelle ipotek verdiği, taraflar arasındaki acentelik ilişkisinin 30/03/2011 tarihinde sona erdiği görülmüştür. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu aldırılan bilirkişi raporuna göre, davacı tarafın ticari defterlerine kayıtlı davalı borcunun 7.336,88TL olduğu, ancak davalı tarafından 27/04/2016 tarihinde icra dosyasına 1.859,00 TL ödeme yapıldığı dikkate alındığında davacının davalılardan bakiye 5.477,88TL alacağının bulunduğu” gerekçeleriyle davanını kısmen kabul kısmen reddine, takibe takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, davacı lehine icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiştir.Karara karşı davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar istinaf başvuru dilekçesinde özetle; alacaklı şirket … Sigorta A.Ş. ile 1998 yılında acentelik sözleşmesi imzaladığını, şirket ile uzun zaman sonra poliçe borcu ile kayıtlardaki borcun farklılık göstermeye başladığını, dosyada mevcut bulunan mutabakat belgelerinin hiçbirine imza atmadığını, şirket yetkililerinin sözlü olarak “sizin borcunuz mutabakatta belirlilen değil poliçe borcundan ibarettir. Bu farkın şirket bünyesinde pusula denilen sisteme geçiş sırasında oluştuğu ve nereden kaynaklandığını bilemediklerini ve dikkate almaması gerektiğini ifade ettiklerini, 0/03/2011 tarihinde acenteliği sonlandırdığı zaman da bu farkı benden talep ettiklerini, gönderdikleri mutabakat belgesinde toplam 7.304,94 TL borcu olduğu halde 18.06.2012 tarih ve 2021-92 sayılı üst yazılı cari hesap ekstresinde şirkete bakiye borcunun 1.859,00TL borçlu görüldüğünü, belirtilen rakamı ödediğini, başka borcunun bulunmadığını, bilirkişi raporu eksik ve yüzeysel olduğunu, borcun kaynağının gösterilemediğini, rapordan şirketten 450,21TL alacaklı olduğunun anlaşıldığını, şirket yetkililerinin haksız yere gayrimenkul ipoteğini de kaldırmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.Davacı ile davalı şirket arasında 18.08.1988 tarihinde acentenin aracılık faaliyetlerine ilişkin acentelik sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme davacı tarafından Beşiktaş … Noterliğinin 27.01.2016 tarih ve … Y.numaralı ihtarnamesiyle 30.03.2011 tarihi itibariyle feshedildiği ve 7.278,58 TL borcun ödenmesi aksi halde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçileceğinin ihtar edildiği görülmüştür.İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalılar aleyhine 7.535,59 TL asıl alacak ve 138,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.674,33 TL’nin tahsili amacı ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile asıl borçlu ve taşınmaz maliki ipotek borçlusu hakkında icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takibine davalılar, yetkili icra dairesinin Denizli İcra Müdürlükleri olduğu ve 1.859,00 TL haricindeki borca itirazları olduğunu ileri sürerek itiraz etmişlerdir. Davacı tarafından, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 150/a ve 67. Maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmış, ilk derece mahkemesi tarafından yukarıda belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.İİK’nun 149/b. maddesinde; “İcra memuru, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir” düzenlemesi mevcut olup, madde içeriğinden, borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle haklarında birlikte takip yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. HMK’nın “Mecburi dava arkadaşlığı” başlıklı 59. maddesinde ise; “Maddi hukuka göre, bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hâllerde, mecburi dava arkadaşlığı vardır.” hükmü düzenlenmiş bulunmaktadır. Mecburi dava arkadaşları, ancak birlikte dava açabilir veya aleyhlerine de birlikte dava açılabilir. Bu tür dava arkadaşlığında, dava arkadaşları birlikte hareket etmek zorundadır.(HMK m. 60/1). HMK’nın 345. maddesinde;” İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır.” hükmü yer almaktadır. Dava dosyasının incelenmesinde; ilk derece mahkemesi kararının davalı taşınmaz maliki …’in 25.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının karara karşı istinaf başvuru süresinin 08.11.2019 tarihinde sona erdiği, ancak istinaf dilekçesinin süresinden sonra, UYAP kayıtlarına göre 19.11.2019 tarihi itibariyle sunulduğu görülmüştür. O halde, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle birlikte hareket etme zorunluluğu olduğu, davalı … yönünden kararın süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmayarak 08.11.2019 tarihinde kesinleştiği gözetildiğinde hükmün davalı asıl borçlu … yönünden de kesinleştiğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzeni nedeniyle resen yapılan inceleme sonunda davalıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1-c maddesi gereğince süre yönünden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1- HMK’nın 346/(1) maddesi uyarınca davalıların istinaf dilekçesinin REDDİNE, 2-İstinaf yoluna başvuru sırasında alınan istinaf karar harcı ile istinaf başvuru harcının istemi halinde davalılara iadesine, 3-İstinaf yoluna başvuran davalılar tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.22/11/2022