Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1107 E. 2022/1222 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1107
KARAR NO: 2022/1222
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/09/2019
NUMARASI: 2018/506 Esas – 2019/838 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/06/2018
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/11/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili bankanın davalı …’e kredi kullandırdığını, diğer davalı …’in ise kredi sözleşmesini müteselsil kefil olarak imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesapların kat edildiğini, davalılara ihtar gönderildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili …’in davacı bankadan her ne kadar genel kredi sözleşmesi imzalamış ise de bir sefere dönük kredi çektiğini, iki taksidi ödeyemediğini, bu arada davacı bankanın hesabı katederek noterden ihtar çektiğini, diğer müvekkili …’in ise bu sözleşmeyi kefil olarak imzaladığını, sadece 2 taksit kalan borç için fazla taksit icraya konulduğunu, bu yönden dava konusu alacak miktarına itiraz edildiğini, bilirkişi incelemesinde durumun anlaşılacağını belirterek davanın reddini, masraf ve ücreti vekaletin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…borç alacak ilişkisinin tespiti ile davalıların icra takibine konu alacak nedeni ile davacıya borcu bulunup bulunmadığı, borç var ise dava tarihi itibariyle alacak ve faiz miktarı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Yapılan incelemede davacı banka ve davalı kredi borçlusu … arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı …’in ise sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu, davacı tarafın ticari kayıt ve belgelerinde yapılan incelemede takip tarihi itibariyle davacının 1.998,73 TL asıl alacak, 3.558,95 TL işlemiş faiz, 177,95 TL bsmv, 325,43 TL ihtar masrafı, 485,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 100,20 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 6.646,26 TL alacağının bulunduğu, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce 30/05/2018 tarihinde yapılan 1.363,36 TL ödeme nedeniyle, yapılan ödemenin TBK 100 maddesi gereğince hesaplanması neticesinde; dava tarihi itibariyle davacının 1.998,73 TL asıl alacak, 3.183,30 TL temerrüt faizi, 159,17 TL bsmv olmak üzere toplam 5.341,20 TL alacaklı olduğu yönünde rapor sunulmuştur. İddia, toplanan deliller ve bilirkişi raporu değerlendirilerek dosya incelendiğinde; davacı banka ve davalı kredi borçlusu … ile arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı …’in ise sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek, davalılara Kahramanmaraş …Noterliğinin 21/12/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarının her iki davalıya 24/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların ihtarname ile verilen 24 saatlik süre sonunda 26/12/2016 tarihinde temerrüde düştüğü, ihtara rağmen borç ödenmediğinden takip başlatıldığı, takip tarihi itibariyle davacının 1.998,73 TL asıl alacak, 3.558,95 TL işlemiş faiz, 177,95 TL bsmv, 325,43 TL ihtar masrafı, 485,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 100,20 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 6.646,26 TL alacağının bulunduğu, davalılar tarafından takip tarihinden sonra dava tarihinden önce 1.363,36 TL ödeme yapıldığından, ödenen bu bedelin TBK 100 maddesi uyarınca tenzili gerektiği, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada dava tarihi itibariyle davacının 1.998,73 TL asıl alacak, 3.183,30 TL temerrüt faizi, 159,17 TL bsmv olmak üzere toplam 5.341,20 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla itirazın kısmen iptaline karar vermek gerekmiştir. İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ettiği, takip konusu alacağın likit olduğu anlaşılmakla asıl alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline …” davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ve davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; gabin iddialarının dikkate alınarak faiz hesabının o şekilde yapılması gerekirken yapılmamış olduğunu, 2.600-TL’den 2 taksit kalmış olmasına rağmen 1.998,73.-TL şeklinde değerlendirilip hatalı karar verilmiş olduğunu, reddilen miktar üstünden davalılar lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücret miktarını AAÜT ye uygun 2.725 TL olarak hükmedilmemiş olması yönlerinden kararı istinaf ettiklerinin, Mahkeme hükümlerinin kaldırılarak istinaf taleplerine uygun şekilde yeniden karar tesisini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıların istinaf sebeplerinin hukuka aykırı olup, dosyada bilirkişi incelemeleri yapılmış, rapor hazırlanmış olup, davalıların istinaf taleplerinin reddi gerektiğini, ayrıca bilirkişi raporundaki aleyhlerine çıkan hususları istinaf etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, dosyadaki anapara ve faize ilişkin alacaklarının hesaplamalarının eksik yapıldığını, yine davalı borçlunun talep edilen faiz oranına ilişkin itirazlarının hukuka aykırı olduğunu, izah edilen sebeplerle; istinaf taleplerinin kabulü ile İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/506 Esas 2019/838 Karar sayılı kararının yukarıda belirtilen hususlar dairesinde kaldırılmasını ve davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine kredi alacağının kredi borçlusu ve kefilden tahsili istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, davasıdır.İlk derece mahkemesince dosyaya toplanan deliller ve bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.Karara karşı davalılar vekili ve davacı vekilince yukarıda yazılı sebepler ile istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalıların genel kredi sözleşmesinde gabin (aşırı yararlanma) şartlarının bulunup bulunmadığı, davacı alacak miktarının ilk derece mahkemesinde hüküm altına alınan miktar kadar olup olmadığı noktasındadır. Davacı tarafın istinaf talepleri yönünden yapılan incelemede eldeki davanın karar tarihinin 26/09/2019 olduğu, Takip çıkış miktarı 8.775,90 TL olmakla birlikte borçlular vekilince icra müdürlüğüne verilen itiraz dilekçesinde 1.035,24 TL asıl alacak ve bu meblağa dair icra harç, masraf, vekalet ücretini kabul edilip bakiye asıl alacak ve ferilerine itiraz edildiği, dava dilekçesinde de kabul edilen kısım düşüldükten sonra 7.740,66 TL üzerinden harçlandırılarak eldeki dava açıldığı belirlenmiştir. Bu durumda dava değeri 7.740,66 TL olup ilk derece mahkemesince kabul edilen kısım 5.341,20 TL, red edilen kısım 2.399,46 TL’dir. 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi gereği hüküm tarihindeki değeri 4.400,00 TL geçmeyen kararlar kesindir.Kesin nitelikteki karar ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince , karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi sonuca etkili değildir.Açıklanan nedenlerle reddedilen kısım yönünden kesin olan kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağından davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu gerekçeyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Davalılar vekilinin istinaf sebepleri yönünden yapılan değrelendirmede; Aşırı yararlanma (Gabin) bulunduğu iddiası yönünden yapılan değerlendirmede; taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin 22/02/2016 tarihli olduğu, ticari nitelikteki sözleşmelerde 6098 sayılı TBK 120. Maddesindeki sınırlamanın uygulanmayacağı, ticari işlerde faizin serbestçe belirlenebileceğine yönelik 6102 sayılı TTK 8. Maddesindeki düzenlemeler ile somut olaydaki sözleşme öncesi davalının bilgilendirme formu düzenlenerek bilgilendirildiği, davalı tarafın krediyi şartlarını bilerek kullandığı, ticari kredi geri ödeme planına göre 22/03/2016 tarihinde başlayan taksit geri ödemelerinin 22/02/2018 tarihinde sonlanmasının planlandığı, davalıların gabin iddiasını 06/08/2018 tarihli cevap dilekçesine ileri sürdükleri, bu tarihe kadar TBK 28. Maddesinde belirtilen 1 yıllık süre içinde ileri sürülmediği gibi cevap dilekçesinde sadece edimler arasında bir oransızlık bulunduğunun iddia edilip bu oransızlığın zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden yada deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiğinin iddia edilmemesi karşısında davalılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.Dosya içine alınan denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davalıların borç miktarı belirlenmiş, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan ödemeler TBK 100 maddesine uygun şekilde mahsup edilmiş olmakla davalılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde görülememiştir.Kötü niyet tazminatı verilmesi gerektiği yönünden yapılan değerlendirmede reddedilen kısım yönünden davacının kötü niyeti ispatlanmış olmamakla bu yöne ilişen istinaf sebebi de yerinde değildir. Davanın reddedilen kısmının 2.399,46 olduğu anlaşılmakla vekalet ücreti AAÜT 13/2 maddesi gereği reddedilen kısmı geçemeyeceğinden bu yöne ilişkin istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu nedenlerle tarafların istinaf taleplerinin reddine dair dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK’nın 341/2 ve 346/1. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,2-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,3-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve istinaf karar harcının istemi halinde davacıya iadesine,4-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,5-Alınması gereken 364,85 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 91,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 273,64 TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,6-Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 03/11/2022