Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1099 E. 2022/1271 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1099
KARAR NO: 2022/1271
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/05/2019
NUMARASI: 2016/1188 Esas – 2019/412 Karar
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 15/12/2016
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/11/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin … yetkili satıcısı ayrıca başka araçların da 2. El yetkili satıcısı olduğu, dava dışı … Petrol A. Ş ile bu araçlara ilişkin madeni yağlar satış ve tedarik sözleşmesi düzenlendiği, davacı tarafından işyerinin tümüyle davalı tarafa devredildiği, davacı ile davalı arasında yapılan devir sözleşmesine göre davalı taraf davacının … ile düzenlediği sözleşme şartlarını aynen yerine getirmesi gerekirken davalı tarafından bu sözleşme şartlan yerine getirilmediği, bu nedenle dava dışı … Petrol A.Ş nin davacı tarafından kendisine verilen 1.000.000,00-TL’lik teminat mektubunu sözleşme şartlannı yerine getirmediği gerekçesi ile nakte çevirdiğini, nakte çevirmesi nedeniyle davacının zarara uğradığı belirtilerek 1.000.000,00-TL lik zararın bahsi geçen teminat mektubunun nakte çevrildiği 03/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ilişkin olduğunu, Neticeten; Öncelikli olarak ileride telafisi imkânsız zararların hasıl olmaması için davalıya ait … üzeri …. Km 25700 Merkez/Erzurum adresinde yer alan gayrimenkulü üzerine ve Mahkemece tespit edilecek menkul ve gayrimenkulleri ile 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ve ivedilikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesine, neticeten 25.01.2016 tarihli devir sözleşmesine aykırılık nedeniyle meydana gelen 1.000.000 TL zararın, teminat mektubunun nakde çevrildiği 03.06.2016 tarihinden itibaren isleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … dilekçe muhteviyatına bakıldığında kendi menfaatinden ziyade … & …’ın menfaatini korumaya çalıştığını, böyle bir durumda, asıl amacın; tarafınca Ankara … Noterliği aracılığı ile gönderilen 28.03.2016 gün ve … Yevmiye Numaralı ihtarnamenin l.c maddesinde de bahsedildiği üzere davacı … Tur. Ve tic. Ltd. Şti. İle … &… Petrol AŞ.’nin birlikte hareket ederek davalıyı baskı altına almaya çalışmak sureti ile davalıyı dahil olmadığı bir borç ilişkisinin tarafı olmaya zorlamak olduğu açıkça görüldüğünü, davalı şirket ile davacı arasında imzalanan protokolün 3.3 maddesi incelendiğinde, davacı ile … & … A.Ş. arasında herhangi bir borç ilişkisinden bahsedilmediğini, sadece yağ tedarik sözleşmesinde taahhüt edilen yükümlülükleri davalının yerine getireceğinin ifade edildiği görüleceğini, bu sebeple davalı şirket ile davacı arasındaki sözleşme bir borç nakli sözleşmesi niteliğinde olmadığını, nitekim borç nakli sözleşmeleri için alacaklı tarafın mutlaka onayının alınması gerektiğini, … & … A.Ş tarafından gönderilen ihtarnamede böyle bir muvafakatin bulunmadığını net olarak ifade ettiğini, 1.000.000,00-TL’den bakiye sorumlu olduğu 871.000.000,00-TL’nin en geç 7 gün içerisinde ödenmesi halinde, bakiye süreye ilişkin olarak … &… Petrol A.Ş. ile var olan sözleşmenin devralınarak devam ettirilebileceği hususu beyan ve ihtar edildiğim, görüldüğü üzere davalı tarafından gönderilen işbu ihtarname davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin değiştirilmesi anlamına gelmemekte olup, davalı yükümlülük altına sokmaya çalışan ama … &… tarafından sözleşme için ödenen Peşin İş Geliştirme Desteği bedelini kendi uhdesinde tutup buradan haksız kazanç elde etmeye çalışan davacıdan, sözleşmenin devralınması için davalıdan ödendiğini sonradan öğrendiği Peşin İş Geliştirme Desteği bedelinin davalıya ödenmesi talebinden ibaret olduğunu, kısaca davalı sözleşmenin devralınması için hakkı olanı istemiş ancak davacı tarafın herhangi bir ödeme yapılmadığını, bununla birlikte davacı tarafından … & …’a verilen teminat mektubunun … &… tarafından nakde çevrilmesinin tek sorumlusu da yine davacı olduğunu, davacı sözleşme kapsamında … & …’tan almış olduğu Peşin İş Geliştirme Desteği bedelini davalıya ödese idi, böyle bir durum ortaya çıkmayacağını ilgili sözleşme … & …’ın muvafakatinin de olması durumunda davalı tarafından devralınacak ve davacının teminat mektubu da nakde çevrilmeyeceğim, bununla birlikte daha yukarıda da belirttiği ve … & … tarafından gönderilen ihtarnamede de açıkça görüldüğü üzere … &… bu sözleşmeye muvafakatinin olmadığı hususu izahtan vareste olduğunu, kısaca ortaya çıktığı iddia edilen zararın tek sorumlusu davacı olup huzurdaki davada kendi kusurunu davalıya yüklemeye çalışan davacının haksız olduğunu, ayrıca davacı tarafından müvekkile gönderildiği beyan edilen ve dava dilekçesinin ekinde yer alan Erzurum … Noterliğinin 14.03.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yine Erzurum … Noterliğinin 06.04.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi davalı tebliğ edilmediğini, son olarak davacı 04.02.2016 tarihinde, davalı kendisinden satın aldığı taşınmaz ile ilgili olarak Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2016/60 D. iş ve 2016/57K. sayılı dosya ile tespit ve ihtiyati tedbir talep ettiğini, davalı ile davacı arasında yapılan sözleşme tarihi ise 25.01.2016 olduğunu, davalı ile sözleşme yaptıktan yaklaşık 1 hafta sonra dava açıp ilgili taşınmaz üzerinde tedbir konulmasını talep eden davacının iyi niyetli olmasından bahsedilemeyeceğini, sadece bu husus göz önünde bulundurulduğunda dahi davacının kötü niyetli olduğu açıkça ortada olduğunu, neticeten; Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle meydana geldiği iddia edilen zarar ile ilgili müvekkile yükletilebilecek herhangi bir kusur bulunmaması sebebiyle haksız ve hukuka aykırı iş bu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda,”… Ltd. Şti. İle dava dışı … & … Petrol A.Ş. arasında 01/04/2015 başlangıç tarihli 5 yıl süreli “Madeni Yağlar Satış Ve Tedarik Sözleşmesi” akdedildiği, anılan sözleşme gereğince davacı … Ltd. Şti.’nin işlettiği otomotiv servisinde kendi ihtiyacı için tüketeceği madeni yağ ürünlerini münhasıran … & … Petrol.. A.Ş.’den tedarik etmeyi, anlaşmaya uygun şekilde ticari ilişkiyi sürdürmeyi yükümlendiği, anılan sözleşme gereğince davacı … Ltd. Şti. ile dava dışı … & … arasında akdedilen “Peşin İş Geliştirme Destekli Yatırım Protokolü” gereği … & … A.Ş.’nin davacı … Ltd. Şti.’ye 1.000.000,00-TL tutarında kredi verdiği, buna mukabil davacı … Ltd. Şti.’nin de söz konusu krediyi anlaşma süresi boyunca 6 taksitte geri ödemeyi ve anılan protokolde belirlenen asgari mal alım taahhüdünü eksiksiz olarak yerine getirmeyi yükümlendiği, ayrıca kredinin ve anılan sözleşmeden doğan yükümlülüklerinin teminatı olarak … & … A.Ş.’ye 1.000.000,00-TL bedelli banka teminat mektubu verdiği, anılan sözleşme yürürlükte iken davacı … Ltd. Şti.’nin Ilıca yolu üzeri 10. Km 25700 Merkez/Erzurum adresinde bulunan … Yetkili Satıcı Ve Yetkili Servisi, … Yetkili Servisi, … Yetkili Servisi ve … Yetkili Satıcısı olarak faaliyet gösterdiği, taşınmazlarını içeriğinde yetkili satıcı ve servis faaliyetleri için zaruri olan tüm ekipman, donanım, mütemmim cüzleri ile birlikte 25/01/2016 tarihli “Anlaşma ve Mutabakat Metni” başlıklı anlaşma ile davalı … A.Ş.’ye devir ettiği, anılan 25/01/2016 tarihli anlaşmanın davacı … Ltd. Şti. ve davalı … A.Ş. arasında akdedildiği sabittir. Devir işleminden dava dışı … & … Petrol.. A.Ş.’nin bilgi ve onayının olmadığı, dava dışı … & … A.Ş. tarafından davacı … Ltd. Şti.’ye ihtarname keşide edilerek bu hususun bildirildiği, bilahare anlaşma ve eki protokole riayet edilmediği gerekçesi ile anlaşmanın feshedildiği ve ödenen yatırım destek bedeli tutarının bakiyesinin talep edildiği, ayrıca 1.000.000,00-TL bedelli teminat mektubunun nakte çevrildiği ve yatırım destek bedeli tutarı bakiyesinin tahsil edildiği, bakiye tutarın da anlaşmanın süresinden önce fesih sebebi ile doğan sair zararlar ile kâr mahrumiyetinin nakti teminatı olarak kayıtlara alındığı anlaşılmıştır. Davacı, davalı ile akdedilen devir anlaşması gereği davalının taahhütlerini yerine getirmediğini, bir başka firma ile yağ tedarik sözleşmesi imzalayarak dava dışı … & … A.Ş. ile devam edilmesi gereken sözleşmenin ifâsını imkansız hale getirdiğini, davalının bu ihlalinin peşin iş geliştirme destekli yatırım protokolü çerçevesinde verilen 1.000.000,00-TL bedeli teminat mektubunun nakte çevrilmesine ve böylelikle kendisinin zarara uğramasına neden olduğunu öne sürerek iş bu davayı açmış ise de davacı ve davalı arasında akdedilen anlaşma ve mutabakat metninde 3.3. maddesinde “…, … ile 01/01/2015 tarihinde …… A.Ş. İle akdedilen iş bu anlaşmaya ekli yağ tedarik sözleşmesinde …’ın yerine getirmeyi taahhüt ettiği yükümlülüklerini yağ tedarik sözleşmesi gereğince eksiksiz olarak yerine getirmeyi taahhüt eder.” anlaşmasının yer aldığı, bahsi geçen anlaşma ve mutabakat metninde davacı ile dava dışı … & … A.Ş. arasında herhangi bir borç ilişkisinden bahsedilmediği, peşin iş geliştirme destekli yatırım protokolünden bahsedilmediği, yukarıda yazılı olduğu üzere 3.3 madde ile sadece yağ tedarik sözleşmesinde taahhüt edilen yükümlülükleri davalının yerine getireceğinin düzenlendiği, bu durumda dava dışı … & … A.Ş.’nin onayının olmaması hali de nazara alınmak sureti ile davacı ile davalı arasında akdedilen devir anlaşmasının borç nakli sözleşmesi niteliğinde olmadığı, davacı ile dava dışı … & ….. A.Ş. arasında akdedilen ve iş bu davaya konu uyuşmazlığın temelini ve muhtevasını oluşturan “Peşin İş Geliştirme Destekli Yatırım Protokolü”nün varlığından davalının haberdar edilmediği, davacının aksi yöndeki iddialarını ispat edemediği, tüm bu nedenlerden dolayı davacının iş bu davaya konu tutarı davalıdan talep edemeyeceği kanaatine varılmakla davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil ile … arasında imzalanan yağ tedarik sözleşmesinin işbu anlaşmanın eki olduğu çok açık ve net yazılmış olduğunu, davalının da bu anlaşmayı imzaladığını, Peşin İş Geliştirme Destekli Yatırım Protokolü ayrı bir sözleşme olmayıp, “… & … Petrol A.ş. Madeni Yağlar Satış Ve Tedarik Anlaşması” nın 2 numaralı eki olduğunu, bu husus sözleşmenin son sayfasına “Ekler” başlığı altında açık ve net şekilde yazıldığını, buna rağmen davalının haberdar edilmediğine ilişkin gerekçenin yanlış ve hatalı olduğunu, basiretli bir tacir gibi davranmakla yükümlü olan davalının kendisini 15.000.000,00 TL borç altına sokacak bir sözleşmeyi ve eklerini görmeden ve okumadan imzalaması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı şirketin, müvekkil şirketin shelle ödemek zorunda kaldığı meblağdan sorumlu olduğu bilirkişi heyeti raporu ile de sabit olduğunu, davalının sözleşmenin imzasından önce müvekkil şirkete … tarafından ödenen peşin iş geliştirme desteğinden bilgisi olduğunu, bu ödeme sebebiyle sözleşme bedelinde indirime gidildiğini, dosyada mübrez sözleşme ve ekleri, bilirkişi heyeti raporu ve yerleşik Yargıtay kararları doğrultusunda, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyerek müvekkil şirketin zarara uğramasına sebep olan davalı şirketin, işbu zararı tazmin etmesi gerekirken, Yerel Mahkeme tarafından bu hususlar gözetilmeksizin “davalının imzaladığı sözleşmeden haberdar olmadığı” gibi bir varsayımla davanın reddine karar verilmiş olmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, sözleşmenin eki olarak “… Yağ Tedarik Sözleşmesi”nin gösterildiği iddia edilmekte ise de, anlaşmanın imzalanması sırasında müvekkile teslim edilmiş bir yağ tedarik sözleşmesinin bulunmadığını, müvekkilinin böyle bir sözleşmeyi görmediğini ve incelemediğini, müvekkilin böyle bir yağ tedarik sözleşmesini gördüğüne dair bir imzasının da bulunmadığını, tüm bu hususların aksini ispat yükünün ise davacı tarafa ait olduğunu, bilirkişi kurulunun belirlenmesi ile ilgili olarak 19.07.2018 tarihli celsede verilen ara kararda; “…’in heyetten çıkartılmasına..” karar verildiği halde, dosyadaki raporda imzasının bulunduğunu, dolayısıyla raporda yetkilendirilmeyen bir bilirkişinin imzasının yer alması nedeniyle raporun hükme esas alınmasının mümkün olamayacağını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
GEREKÇE: Eldeki dava davacı ile davalı arasında düzenlenen 25/01/2016 tarihli “ANLAŞMA VE MUTABAKAT METNİ” başlıklı sözleşmenin 3.3 maddesi gereği davacı ile dava dışı …-… A.Ş arasında yapılan tedarik sözleşmesi ve eki Peşin İş Geliştirme Destekli Yatırım Protokolü’ şartlarının davalı tarafça ihlal edilmesi sonucu davacının dava dışı …-… A.Ş.’ne verdiği teminat mektubunun paraya çevrilmesinden kaynaklanan zararının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince dosyaya toplanan deliller ile davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından yukarda yazılı sebepler ile istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İstinafa incelemesine konu uyuşmazlık, temelde davalının dava dışı …-… A.Ş ile davacı arasında düzenlenen “Peşin İş Geliştirme Destekli Yatırım Protokolü’nün” davalıyı bağlayıp bağlamadığı hususudur. Taraflar arasında düzenlenen 25/01/2016 tarihli Anlaşma ve Mutabakat Metni başlıklı sözleşmenin 3.3. maddesinde “…, … ile 01/01/2015 tarihine … A.Ş. İle akdedilen iş bu anlaşmaya ekli (ek 2) yağ tedarik sözleşmesinde …’ın yerine getirmeyi taahhüt ettiği yükümlülüklerin yağ tedarik sözleşmesi süresince eksiksiz olarak yerine getirmeyi taahhüt eder.” düzenlemesi bulunmaktadır. Düzenlemede eldeki davanın dayanağı olarak gösterilen davacı ile …-… A.Ş arasında yapılan 01/01/2015 tarihli sözleşmeye ek olarak düzenlendiği anlaşılan “Peşin İş Geliştirme Destekli Yatırım Protokolü’ne açık bir atıf bulunmamaktadır. Ancak bahsi geçen tedarik sözleşmesinin son sayfasında EKLER bölümünde EK – 2 Peşin İş Geliştirme Destekli Yatırım Protokolü’ ‘ nün sözleşmenin eki olduğu kaydı bulunmaktadır. Yine tedarik sözleşmesinin 11. Maddesi ile 13.3. Maddelerinde peşin iş geliştirme destekli yatırım protokolüne açıkça atıflar bulunmaktadır. Bu durumda bahsi geçen sözleşmenin ekleri ile bir bütün olarak davalıyı bağladığı izahtan varestedir. Davalının sözleşme yapılırken tedarik sözleşmesini görmediğine dair savunması yazılı deliler karşısında dinlenebilir bir savunma değildir. Bu durumda mahkemece taraflar arasındaki sözleşmede atıf yapılan tedarik sözleşmesinin eki niteliğindeki Peşin İş Geliştirme Destekli Yatırım Protokolü’ ‘nün davalıyı bağladığı sonucundan hareketle yargılamanın sürdürülmesi gerekmektedir. Yine davanın dayanağı olan teminat mektubunun paraya çevrilmesi olayının davacı ile dava dışı …-… A.Ş arasında yapılan tedarik sözleşmesi şartlarına uygun olup olmadığı, teminat mektubunun paraya çevrilmesine davalının sebep olup olmadığı hususları üzerinde durulmalı, …-… A.Ş tarafından davacı aleyhine açılan ve işbu dosya ile önce birleştirilip sonra ayrılan İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/95 Esas – 2017/668 Karar sayılı dosyada verilecek kararın eldeki davayı etkileyeceği de dikkate alınarak bahsi geçen dosyanın sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile davalının bahsi geçen protokolden haberi olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi dosya içeriğine uygun değildir. Bu itibarla, davacının istinaf isteminin kabulüyle kararın kaldırılarak dosyanın belirtilen eksikliğin giderilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davacı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendilerine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.17/11/2022