Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1097 E. 2021/197 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1097
KARAR NO: 2021/197
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/09/2019
NUMARASI: 2019/67 Esas – 2019/307 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine, yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin ayakkabı perakendeciliği işi ile iştigat ettiğini, davalının ise emlak işi ile ilgilenen şahıs şirketinin sahibi olduğunu, müvekkilinin işlerini büyütmek amacıyla yeni bir mağaza aradığı sırada tanıştıklarını, davalı tarafından … Cad. No:… Şişli/İSTANBUL adresindeki yeri müvekkiline gösterildiğini, davalının söz konusu adresteki yerin kira bedeli olarak 16.000,00 USD kira bedeli alacağını belirttiğini, müvekkilinin ise bu miktarı kabul ettiğini, ileride ödenecek olan ücretlerden mahsup edilmek üzere davalı tarafından talep edilmesi nedeniyle 28/08/2017 tarihinden 5.000,00 USD’nin müvekkili tarafından davalının hesabına gönderildiğini, ancak davalının kira bedelinin anlaşılan bedel üzerinden değil 17.000,00 USD üzerinden yapılabileceğinin müvekkiline bildirildiğini, mutabık kalınan şartların sonradan değiştirilmesi üzerine müvekkili davalı ile kiralama görüşmelerini sonlandırdığını ve davalıya gönderilen 5.000,00 USD’nin iadesini telefondan birçok kez mesaj atarak talep ettiğini, ancak davalı tarafından 5.000,00 USD’nin iadesinin müvekkiline yapılmaması üzerine müvekkili tarafından Beyoğlu … Noterliğinin 16/10/2017 tarih ve … Yevmiye numarası ile davalıya ihtarname keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen davalı tarafından söz konusu paranın iade edilmemesi üzerine, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince, davalı tacir olmadığı gibi davanın kanunda sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı ve davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişki kira sözleşmesine dayandığından, her türlü kira ilişkisinden doğan davalara bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesinde hata yapıldığını, davalının emlakçı olup, uyuşmazlığın emlak komisyon sözleşmesinden kaynaklandığını, görevsizlik kararının doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itbariyle, simsarlık sözleşmesi gereğince, davalıya ödenen komisyon bedelinin davalıdan istirdatı için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda görevsizlik kararı verilmiş olup, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, davacının işletmesi için mağaza yeri bulunmasına davalının aracılık ettiği, aracılık edilen yere ait kira bedelinde anlaşılan tutarın sonradan artırılması üzerine, yerin kiralanmasından vazgeçildiği, dolayısıyla davalıya yapılan ödemenin karşılıksız kaldığı iddia edilmiş olmasına göre, uyuşmazlık simsarlık sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davalı simsarın (aracının) esnaf olduğu, dosyada alınan vergi dairesi yazısından sabit olmakla birlikte tacir olduğuna dair dosyada kanıt da bulunmamaktadır. Davacı ise, ticaret şirketi olup, tacirdir. TBK’nın 520 vd. maddeleri düzenlenen simsarlık sözleşmesi, TTK’nın 4. maddesi anlamında mutlak ticari davalardan da değildir. O halde, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlanması gerekirken mahkemece, yanılgılı gerekçe ile davaya bakmakta Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olmuştur. Bu açıklamalar doğrultusunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, ilk derece mahkemesinin kararının, HMK.’nun 353(1)a-3 gereğince, KALDIRILMASINA; 2-Davanın HMK 114/1-c bendinde düzenlenen mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu nedeniyle aynı yasanın 115/2 fıkrası gereğince usulden REDDİNE, 3-HMK. 20.maddesi gereğince Dairemiz gerekçeli kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin başvurusu halinde dosyanın görevli bulunan İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, 2 haftalık kesin süre içinde ilk derece mahkemesinden, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına. 4-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca harç,vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin davanın açıldığı mahkemece dava dosyası üzerinden karara bağlanmasına, 5-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğ işlemleri tamamlanmak üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.