Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1093 E. 2022/1224 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1093
KARAR NO: 2022/1224
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/10/2019
NUMARASI: 2018/852 Esas – 2019/1025 Karar
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 13/09/2018
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/11/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili tarafından dayanak faturalarda belirtilen ürünlerin davalıya teslim edildiğini, satışı yapılan 11.549,01 TL tutarındaki ürün karşılığında davalının 6.000,00 TL ödeme yaptığını, kalan 5.549,01 TL alacağın ödenmediğini, davalının gönderilen faturalara itiraz etmediğini, ancak borcun ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğni belirterek davalının itirazının iptali ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “… taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında takip ve davaya dayanak 22 adet faturada belirtilen malların davacı tarafından davalıya satışının yapıldığı, davacı tarafça düzenlenmiş olan irsaliyeli faturalarda teslim alan isim ve imzalarının bulunduğu, fatura toplamı 11.549,01 TL olup davalı tarafından dönem içerisinde toplam 6.000,00 TL ödeme yapıldığı, davalının fatura tutarları üstündeki kısmi ödemeleri ve teslim alan imzaları ile fatura konusu malların davalıya teslim edildiğinin kanıtlandığı, davalının takip öncesinde temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle işlemiş faiz talep edilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; alacak likit olup davalı itirazında haksız olduğundan davacı yararına tazminata hükmedilerek…” davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip alacaklısı ile müvekkili arasında zaman içerisinde satın alma ilişkilerinin varlığını, ancak müvekkiline gönderilen irsaliyeli faturalarda belirtilen bedellerden müvekkili şirket ve çalışanları tarafından imzalanarak ve isim belirtilerek alınan faturalar karşılığı tamamen ödenmiş olup takibe konu edilen fatura alacağına karşı itirazda bulunulmuş olmakla davacının bu davayı açmış bulunduğunu, itiraza konu borcun sebebi olarak gösterilen faturaların müvekkili şirket ve çalışanları tarafından alınmamış olup sözkonusu faturalarda teslim alanın imzasının ve adının belirtilmemiş olması karşısında bu faturaları şirket çalışanlarından alanın olup olmadığı şirket çalışanlarına sorulduğunda kimsenini bahse konu faturaları almadıklarını beyan etmeleri karşısında itirazda bulunulduğunu, mahkemenin davanın kısmen kabulüne karar vererek bunun üzerinden faiz ve inkar tazminatına hükmettiğini, davacının 22 adet fatura karşılığı 11.549,01TL toplam alacağı olduğunu, bunun 6.000,00TL ödendiğini bakiye alacak olarak belirttiği 5.549,01 TL alacağı kaldığından bahisle icra takibi yaptığı (mübrez irsaliyeli faturalarda imza ve isim bulunmaması ve şirket içerisinde yapılan sorgulamada da bu faturaları alan şirket çalışanlarının bulunmaması sebebiyle itiraz edilen) vaki İtiraz sebebi ile davanın açıldığı açıkca belirtilmiş olmasına rağmen mahkemenin kısmen kabui ile takibin 5.549,01TL alacağın varlığını kabul etmesi anlaşılamadığını, mahkemenin talebin dışında bir karar verdiğini ve masrar ve vekalet ücretine de buna göre hükmettiğini, arz ve izah edilen nedenlerle iş bu istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının davalı lehine bozummasına, karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Taraflar arasında ticari satıştan kaynaklı cari hesap alacağı bakiye alacağı için başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu, davacının davalıya ticari mallar sattığı, davalı tarafça davalıya bu ticari ilişki nedeniyle 6.000 TL ödemede bulunulduğu uyuşmazlık konusu değildir. İstinaf incelemesine gelen uyuşmazlık davacı tarafından düzenlenip ticari defterlerine kaydedilen ve cari hesap alacağına dayanak 22 adet irsaliyeli faturadan … adlı kişi tarafından teslim alınan mallar nedeniyle davacının alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarının belirlenmesine ilişkindir.Dosyaya alınan bilirkişi raporuna göre davacının ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, bu durumda 6100 sayılı HMK 222/1 maddesi gereği davacı lehine delil olarak kabul edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Davalıya çıkarılan ihtarlı tebligata rağmen davalı taraf ticari defterlerini inceleme için hazır etmediği ve inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça davacının dayandığı irsaliyeli faturalardan … adlı kişi tarafından teslim alındığı iddia edilen fatura içeriği malların teslim alınmadığı savunulmuştur. Uyuşmazlık konusu malların davalıya teslim edildiği hususunun ispat külfeti davacı alacaklıdadır. Bu durumda … adlı şahsın davalı işyerinde çalışıp çalışmadığı, mal teslim almaya yetkili bulunup bulunmadığı, özel bir vekalet ile yetkilendirilmiş olmasa dahi benzer hukuki fiilleri gerçekleştirip gerçekleştirmediği hususları ayrıntılı olarak araştırılmalı, teslim hususu aydınlatılmalı, bu hususta yeterli kanaat oluşmaması halinde davacının yemin deliline de dayandığı görülmekle davalıya yemin teklif edip etmeyeceği sorularak sonucuna göre işlem yapılmalı ve tüm bu deliler toplandıktan sonra hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir. Öte yandan, davacı icra takibinde 5.549,01 TL asıl alacak ile 1.389,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.938,92 TL alacak talebinde bulunmuştur. Davalı borçlu takibe itiraz etmiş, açılan itirazın iptali davasında davacı alacaklı harca esas değeri 5.549,01 TL olarak göstermiştir. Ancak talep sonucu bölümünde itirazla duran tüm alacak yönünden takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Dava dilekçesinde gösterilen harca esas değer ile talep sonucunda istenen meblağ farklı olup, öncelikle 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesi uyarınca alacaklının hangi meblağ üzerinden takibin devamını istediği hususu açıklattırılmadan karar verilmesi de doğru değildir. Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.03/11/2022