Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1090 E. 2022/1219 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1090
KARAR NO: 2022/1219
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/10/2019
NUMARASI: 2018/724 Esas – 2019/760 Karar
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 09/08/2018
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/11/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin organizasyonunu yaptığı 20 – 23 Mart 2018 tarihleri arasında gerçekleştirilen … 2018 fuarına katılmak isteyen davalı ile 08/02/2018 tarihli Fuar Katılım Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre davalının 26/02/2018 tarihinde 2.000,00 USD, 20/03/2018 tarihinde 4.178,00 USD ödeme yapacağını, davalının 14/03/2018 tarihinde 2.000,00 USD ödeme yaptığını ancak bakiye 4.178,00 USD’yi ödemediğini, müvekkili tarafından 12/04/2018 tarihli ve 25.608,01 TL bedelli faturanın davalıya gönderildiğini, davalının işbu faturaya itirazda bulunmadığını, davalının ödeme yapmaması nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu bu nedenle davanın kabulünü, itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre ürünleri sağlıklı bir şekilde koruma, saklama, nakliyesini yaparak standı hazır etme yükünün davacı taraf üzerinde olduğunu, davacıya teslim edilen ürünlerin hepsinin özenli koruma, saklama ve taşıma yapılmaması nedeniyle zayi olduğunu, durumun zabıt tutalarak belgelendiğini, davacının özensiz tutum ve davranışı nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, numunelerin müşterilere tanıtımının mümkün olmadığını, soğuk taşıma kargo talep edilmediği iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “davalı şirketin fuarda teşhir edilmek üzere gönderilen ürünlerinin bozulduğu bu nedenle davalının fuara aktif olarak katılıp ürünlerinin sergilenemediği, davacı şirketin düzenlediği fuarın gıda fuarı olması ve nakliye hizmetini de üstlenmiş olması dikkate alındığında fuarda teşhir edilmek üzere gönderilen ürünün bozulmaması için gerekli önlemleri almakla yükümlü olmasına rağmen bu önlemleri almamış olmasından dolayı ürünün bozulduğu ve bu nedenle davalının fuara katılamamış olması nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olmadığı tespit edilmiştir. 6098 sayılı TBK m.97 hükmü gereği karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir. Bu hüküm kapsamında somut olaya bakıldığında davacının davalının ürününü fuarda teşhir etme yükümlülüğünü kendi kusuruyla ifa etmediği ve bu nedenle karşı edim yükümü olan alacağın tahsili talebinde bulunamayacağı, hatta tahsil etmiş olduğu miktarı da iade ile yükümlü olduğu anlaşıldığından …” davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı ile davalı arasında akdedilen 08.02.2018 tarihli “… Fuarı Katılım Sözleşmesi” gereğince davacı müvekkili, davalıyı adı geçen fuara götürmüş, fuara katılan davalı, ürünlerinin tanıtımını yapmış ve fakat bir kısım ürünlerinin bozulduğu iddiasıyla fuar katılım bakiye ücreti olan 4.178,00-TL’yi ödemekten kaçındığını, davalının, fuarda sergilediği sigara böreklik üçgen yufka, baklavalık ve böreklik yufka, vakumlu çiğ tel kadayıf, mantı, tortilla, lavaş vs. ürünleri içinden sadece sigara böreklik üçgen yufka, baklavalık ve böreklik yufkanın bir kısmının bozulduğu hususunda davalının düzenlediği 20/05/2018 Tarihli bir tutanakla itiraz ederek karşı savunmada bulunduğunu, davalının iddiasının, taşınan ürünlerden sadece üçgen yufkalarından bazılarının küflendiği yönünde olduğunu, davalının, diğer tüm ürünlerini sergilemiş, tanıtmış iken davalının fuara katılmadığı iddiası ve mahkemece bu şekilde hatalı tespit ve gerekçeyle davanın reddedilmesinin kabul edilemeyeceğini, HMK 355 gereği kamu düzenine aykırı olarak karar verildiğinden İstinaf taleplerinin kabulü ile İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/724 E. Sayılı dosyasında verdiği usul ve esasa ve kamu düzenine aykırı kararının istinaf incelemesi neticesinde ‘kaldırılmasını’ ve yeniden yapılacak yargılamayla haklı davalarının ‘kabulüne’ karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesinden kaynaklanan faturaya istinaden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İstinafa konu uyuşmazlık, davacını üstlendiği standlı ve nakliyeli fuar hizmeti sözleşmesi gereği davalıdan İstanbul … İcra dairesinin … esas dosyasında takibe geçilen miktar kadar alacağının bulunup bulunmadığı hususlarıdır. Taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi imzalandığı, sözleşme uyarınca davalının kısmi ödemede bulunduğu ve fuara katıldığı ihtilafsızdır. Uyuşmazlık davacının hizmeti gereği gibi yerine getirip getirmediği noktasındadır.Davacı tarafından Suudi Arabistan ülkesinin Cidde şehrinde fuar organize edildiği, davalının bu fuara gıda sektöründe katılacağı, hizmetin nakliyeli ve standlı olduğu sözleşmeden anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 13. maddesi ile nakliye hakkının 1 metreküp olduğu kayıt altındadır.Davalının fuara gönderdiği ürünlerin niteliği davacının delilleri arasında sunduğu “çeki listesinde; 1-sigara böreklik üçgen yufka (40 kg) 2-baklavalık ve böreklik yufka (40 kg), 3-vakumlu çiğ tel kadayıf (24 kg), mantı (7,30 kg), totilla lavaş 25 cm (7,00 kg) ve tortilla lavaş 30 cm 10,20 kg) olduğu kayıt altındadır.Taraflar arasında yapılan 08/12/2018 tarihli sözleşmede işin standlı ve nakliyeli, sektörün ise “gıda” olduğu kaydı bulunmaktadır.Sözleşmenin 4. Maddesinde “Organizatör söz konusu fuarı açmakla yükümlüdür. Organizatörden kaynaklanan sebeplerle müşteri bu fuar desteğinden yararlanamazsa müşterinin bu zararını organizatör tazmin eder.” düzenlemesi ile 13. maddesindeki ” Sözleşmeye dair nakliye hakkı 1 m.3”tür. Bu miktarı aşan her m3 için birim fiyat 1.300,00 USD + %4 KDV’dir” şeklindeki hükümleri kapsamında davacının fuarda sergilenecek malın taşınmasını üstlendiği ve fuarda stantta teşhir edilecek ürünlerin organizatörden kaynaklı sebepler ile fuar desteğinden yararlanmaması halinde katılımcının zararlarını tazmin edeceği düzenlemeleri bulunmaktadır.Somut olayda davalı fuara katılmış ancak fuardan beklenen faydayı sağlayamadığını iddia etmektedir. Bu hale göre davacı edimini ifa etmiş olup TBK 97 maddenin eldeki davada uygulama yeri bulunmamaktadır. Davalı tarafça fuara konu ürünlerin usulüne uygun taşınmaması sebebiyle fuardan beklenen faydanın sağlanamadığı iddia edilmiş ise de bu iddiasına yönelik usulüne uygun süresinde açılmış bir karşı dava yada takas – mahsup defi bulunmadığından bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiş olup bakiye fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Bununla birlikte dosyada yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353(1)b-2 uyarınca hükmün kaldırılmasına, davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, alacak likit itiraz haksız olmakla davacı yararına icra inkar tazminatına verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, istinafa konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK.’nın 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA,1-Davanın KABULÜNE, 2-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi devamına 3-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si olan 3.579,20TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.222,47 TL karar harcından peşin alınan 216,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.006,33 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,6-Davacı tarafından yapılan 257,24 TL harç masrafı ve 609,00 TL posta ve bilirkişi ücreti gideri toplamı 866,24 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davalı tarafça herhangi bir masraf yapılmadığından yargılama gideri konusunda karar verilmesine yer olmadığına, 8- Kullanılmayan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,9-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak;a-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,b-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 121,30 TL istinaf başvuru harcı, tebligat ve dosyanın posta masrafı toplamı 29 TL olmak üzere toplam 150,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.03/11/2022