Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1078 E. 2022/1090 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1078
KARAR NO: 2022/1090
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/06/2019
NUMARASI: 2017/1126 Esas – 2019/913 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/10/2022
Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından kesilen 28/11/2014 tarih ve … sıra numaralı irsaliyeli faturaya davalı tarafından hiçbir ödeme yapılmaması ve davalı tarafın kasıtlı olarak borç edimini ödemekten kaçınması üzerine müvekkil tarafından davalı aleyhinde İstanbul …İcra Dairesi’nin … E.Sayılı dosyası ile fatura alacağına dayalı ilamsız takip başlatıldığını, işbu takibin davalıya usulüne uygun bir şekilde ödeme emri ile birlikte tebliğ edildiğini, ancak takibin davalının takip konusu borca karşılık irsaliye faturasında belirtilen hizmeti almadığını, müvekkil şirkete karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını ve faturada borçlu olduğu iddia edilen şirketin imzasının bulunmadığını bildirerek haksız ve kötü niyetli itirazları neticesinde durduğunu, ve yine davalı şirket tarafın, tarafların ticari defter ve kayıtlarına TTK’nın 23/2. maddesi uyarınca “..tebliğe rağmen faturayı süresinde itiraz ve iade etmeyerek, ticari defterlerine borç kaydeden tacir, fatura münderecatını aynen kabul etmiş ve faturayı gönderen taraf, faturaya dayalı bu alacağının varlığını TTK’nın 84. ve 85. madde hükümleri (HMK 222)” ile birlikte 8 günlük sürede faturaya itiraz etmeyerek, defterlerine işlemek suretiyle fatura kapsamını aynen kabul ettiğini, bu nedenle, davalı tarafın hizmet almadığını, faturada imzasının olmadığı gibi borcunun da olmadığı iddiasının geçersiz olduğunu, keza bunun ticari defterlere kayıt edilen ve faturada da alınan temizlik malzemeleri ile ilaçlama hizmetinin görülmesi ile birlikte anlaşılacağını, işbu nedenlerle davalının takibe itirazları yersiz olduğundan, kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının takibe konu olan faturada temizleme malzemesi ve ilaçlama hizmeti verildiğini iddia ettiğini, ancak müvekkilin şirket oto kiralama ve taşımacılık işi ile iştigali olup, temizleme ve ilaçlama hizmeti almasının zaten mümkün olmadığını, ayrıca müvekkili şirketin davacının alacak iddialarını düzenlemiş olduğu fatura ile taraflarına karşı aleyhde başlatılan icra takibi nedeniyle haberdar olduğunu, yani faturaya yasal süresi içinde itiraz edilmesinin zaten mümkün olmayıp, faturada davalı şirketin imzası olmadığı gibi davacı şirketin de imzasının görülmediğini, ayrıca davacının müvekkili şirket ile aralarında ticari ilişkiyi belgeleyen sözleşme, teyit mektubu, satın alındığı iddia edilen mal ve hizmetin taşıma irsaliyesi, nakliye faturası ve vb. ile belgelenmesinin gerekmesi halinde hiçbir şekilde bu konuda herhangi bir belgede ibraz etmediğini, keza müvekkili şirketin defter kayıtlarının incelenmesi ile birlikte böyle bir hizmet ve mal almadığının görüleceğini belirterek haksız ve kötü niyetli olarak ikame edilen davanın reddini, %20’den az olmamak üzere davacı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi ile birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yine davacı taraf üzerinde tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “davacı şirket ile davalı şirket arasında temizlik malzemesi satımı ve temizlik hizmeti işine ilişkin ticari ilişki bulunduğu, bu nedenle davacı tarafça takibe konu faturaların düzenlendiği anlaşılmakla, davalı tarafça faturaya konu malların ve hizmetin hiçbir zaman alınmadığı yönünde savunmada bulunulmuştur. Bu haliyle tarafların incelenen ticari defter ve kayıtları ile davacı şirket ile davalı şirket arasında hizmet satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, buna dayalı olarak davacı şirket tarafından davalıya tedarik edilen temizlik malzemesi ve temizlik hizmetinden kaynaklanan alacaktan dolayı takibe konu faturaların düzenlendiği, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile davacı tarafın davalıdan alacaklı olduğu sabit olup, davalı taraf faturaya konu malın ve hizmetin hiç alınmadığı ve davacı şirkete borçlarının bulunmadığı yönünde itirazda bulunmuş ise de bu hususu ispata yarar delil ibraz edememiş aksine takip konusu faturaların davalının ticari defterlerinde ve vergi kayıtlarında kayıtlı olduğu açıktır. Bu haliyle davacı taraf takip konusu fatulardan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturadan kaynaklanan alacağının bulunduğu” gerekçeleriyle davanın kabulüyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, alacağın likit olması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; delilleri arasında bulunan tanıkların dinlenilmediğini, tanıklar taraflar arasında şahsi ilişkilerinin olduğu, ticari ilişkinin kurulmadığı ticari alışverişin gerçekleşmediği, davacı firmanın alış veriş firması olmadığı, vergi dairesinden yapılacak incelemeler sonucunda bu husus ve diğer hususların açığa çıkmasına olanak sağlayacağını, eksik yargılama ile kara verildiğini ileri sürerek ilk derece kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, fatura alacağının tahsili talebiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, faturalara konu ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediği ve davacının fatura ve cari hesaptan dolayı alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında,İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile faturaya dayalı 17.700,00 TL asıl alacak 4.594,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 22.294,37 TL alacağının tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı vekilinin 21/03/2017 tarihli dilekçesi süresinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Davalı taraf, davacıya borçlu olmadıklarını ve faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını savunmuştur. Mahkemece bilirkişi aracılığıyla tarafların ticari defterleri incelenmiştir. Bilirkişi raporunda;” taraflar arasındaki anlaşmazlık konusunun davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen 28/11/2014 tarihli … seri numaralı 17.700,00 TL (KDV Dahil) tutarındaki irsaliydi faturadan kaynaklandığını, ilgili faturanın her iki firmanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen 28/11/2014 tarihli … seri numaralı 15.000,00 TL (KDV Hariç) tutarındaki irsaliyeli faturanın BA-BS beyan sınırını taşıdığından her iki firma tarafından beyan edildiğini, davacı İlkin … San. Tic. Ltd. Şti’nin davalı … Hiz.Tic. San Ltd. Şti’den icra takip tarihine kadar 17.700,00 TL asıl alacağa 4.594,37 TL işlemiş faiz talebinde bulunabileceğini” mütalaa etmiştir. O halde, tarafların ticari defterlerinden, davacı tarafın fatura ve cari hesap ekstresi uyarınca borç sebebine ilişkin olarak malların davalıya teslim edildiğini ispatladığı, ticari defterlerin aksinin tanıkla ispatlanamayacağı gözetilerek tanık dinletilmesi talebinin reddine karar verilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygundur.Bu itibarla; ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalının istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 380,73 TL harcın, alınması gerekli olan 1.522,92 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.142,19 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 11/10/2022