Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1061 E. 2022/1062 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1061
KARAR NO: 2022/1062
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/06/2019
NUMARASI: 2018/672 Esas – 2019/685 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/10/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … A.Ş. ile müvekkili şirket arasında 30.09.2015 tarihinden itibaren 5 yıl süreli olarak “Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi” , … A.Ş.’nin müvekkil ile olan ticari ilişkisi sebebiyle 2.264.244,78 TL borcu bulunduğunu davalının tamamı kendisine ait olan İstanbul ili, Beylikdüzü Mevki, … Mah. Mevkinde kain, … ada, … parsel, … blok/giriş:… … Kat … nolu Dükkan üzerinde 1.derece, 325.000,00 TL tutarlı, diğer takip borçlusu … A.Ş.’nin müvekkil şirket adına doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere müvekkili şirket lehine ipotek tesis edildiğini, borcun ödenmesi için ihtarname keşide edilerek borçlulara tebliğ edilmesine rağmen borç ödenmediğini,Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasından ipteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız haciz yoluyla icra takibine geçildiğini ancak Davalı/borçlunun davaya konu icra takibine haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğini. Bu nedenlerle itirazın devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı usulüne uygun tebligatlara rağmen duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; “….uyuşmazlık davacı ve dava dışı … şirketin arasında akdedilen akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında davacının dava dışı şirketin sözleşme kapsamında davacı lehine adına bulunan taşınmazda tahsis ettiği ipotek bedeli kadar davacıya dava dışı şirketin borçların sorumlu olup olmadığı noktasında olup celb edilen tapu kaydına göre de davalı tarafından tamamı kendisine ait olan İstanbul ili, … Mevki, … Mah. Mevkinde kain tapunun … ada, … parsel, … blok/giriş:… 2…. Kat … nolu Dükkanın 1.derece, 325.000,00 TL tutarlı, %24 faiz, F.B.K süre ile dava dışı diğer takip borçlusu … A.Ş.’nin müvekkil şirket adına doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere taşınmaz üzerinde davacı şirket lehine ipotek tesis edildiği öte yandan akaryakıt bayilik sözleşmesi ve eklerine göre standart bayilik sözleşmesi kapsamında dava dışı şirketin ürün alım taahhüdünde bulunduğu görülmüş ve sözleşme sonrası gelinen süreçte emsal davalarda alınan bilirkişi raporlarında da görüleceği üzere davalı tarafından davaya cevap verilmediği ve dava dışı şirketin ticari defterleri ibraz edilmediğinden, bu alacak rakamının aynı şekilde dava dışı şirket ticari defterlerinde de yer alıp almadığı tespit edilemediği ancak davalı dava dışı …’ın davacı nezdinde doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak dava konusu gayrimenkulü ipotek verdiğinden ve davacı nezdinde de dava dışı şirketin borcunun 2.072.232,34 TL olduğu görüldüğünden mahkememizce aynı olay kapsamında diğer emsal dosyalar incelendiğinde davalı ve dava dışı diğer davalı gerçek kişilerin İstanbul ili, Beylikdüzü ilçesi, … Mah., … ada, … parselde farklı arsa pay ve bağımsız bölümlerde malik oldukları ve her malike verdikleri ipotekten dolayı faklı mahkemelerde aynı borçtan dolayı dava açıldığı dava dışı şirketin tek borcu olduğu ve her bağımsız bölüm malikinin farklı limitlerde dava dışı asıl ve diğer takip borçlusu … A.Ş.’nin müvekkil şirket adına doğmuş ve doğacak borçlarının ipotek tesis ettiği görülmüş olup söz konusu raporlar aynı kapsamda inceleme yapacağından yeniden rapor alınmasına yargılamanın ucuzluk ve basitli ilkesine göre yürütülmesi ilkelerine göre gerek duyulmamış takip öncesi ihtarnameye de dava dışı şirket ve davalı cevap vermediği görülmüş sonuç olarak davalının Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi” olduğunu . Dava dışı … A.Ş.’nin müvekkil ile olan ticari ilişkisi sebebiyle 2.072.232,34 TL borcu bulunduğu anlaşılmış ve borcun ödendiğine dair itiraz veya kayıt da söz konusu olmamıştır. Sonuç olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte davalı dava dışı …’ın davacı nezdinde doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak dava konusu gayrimenkulu 325.000,60 TL bedelle ipotek verdiğinden ve davacı nezdinde de dava dışı şirketin borcunun 2.072.232,34 TL olduğu görüldüğünden davalının icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı ipotek limiti kadar borçtan sorumlu olduğu kanaatine varılarak, davanın kabulü ile davalının Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile; takibin asıl alacak yönünden aynen devamına, hüküm altına alınan asıl alacağa (325.000 TL) takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla borçlu için ipotek limitiyle sınırlı olmak üzere yıllık %24 oranında akdi faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, hüküm altına alınan alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 65.000,00 TL icra tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince hiçbir bilirkişi incelemesi yapılmadan ortak sözleşmeden doğan ancak ipotek veren tarafı ayrı olan dava dosyalarından alınan bilirkişi raporu ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, zaten bahsi geçen dava dosyalarındaki bilirkişi raporlarına da taraflarınca itiraz edildiğini, ek raporlarda da eksikliklerin ikmalinden sonra kesin raporun hazırlanabileceği belirtilmiş olmasına rağmen itiraza uğramış ve kesinleşmemiş raporlar esas alınarak sonuca ulaşıldığı, önceden yapılan ödemeler göz önünde bulundurulmadan eldeki davanın açıldığı, dava dışı … tarafından davacıya ödemeler yapıldığı, taraflarınca ibraz edilen muavin defterinden de anlaşılacağı üzere kalan borcun 146.914,22 TL olduğu, banka kanalıyla yapılan ödemelere ilişkin bilgilerin istinaf dilekçesinde yer aldığı, bu hususta 30.09.2015 tarihinden dava tarihine kadar olan süreç için bankaya müzekkere yazılarak banka kayıtları ve hesap ekstrelerinin gönderilmesini, eksiklikler ikmal edildikten sonra da dosyanın tekrar bilirkişiye tevdi edilmesini, yine Bakırköy 3 ATM’nin 2018/530 Esas ve Bakırköy 1 ATM’nin 2018/672 Esas sayılı dosyalarla eldeki dava ile mükerrer davaların bulunduğunu, bu dosyaların da getirtilerek incelenmesi gerektiğini, dolayısıyla bu dosyaların celbinin de gerektiğini, bilirkişi kurulunu dava dışı asıl borçlu …’ın ticari defter ve belgelerinin incelenmesi gerektiğini , ayrıca bir an için ödeme yapılmadığı kabul edilse dahi dava dışı şirketin borcunun 917.038,33 TL olduğunu, bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, eksikliklerin ikmal edildikten sonra davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı tarafından akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında asıl borçlu konumundaki dava dışı bayinin borcunu teminen verilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe vaki itirazın iptali talebinden ibarettir. İlk derece mahkemesince yukarıdaki gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. HMK.’nın 355. maddesi uyarınca, kararı istinaf eden davalı vekilinin istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme yapılmıştır. Büyükçekmece … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile davacı alacaklı … A.Ş ‘ ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla borçlu … Aş ve davalı … aleyhine 325.000- TL alacak için takip başlatılmış olup, borçlu vekilinin alacaklı ile hiçbir ticari münasebeti bulunmadığını, alacağın muaccel olmadığını belirterek talep olunan alacağa, takibe ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği görülmüştür. Davacı … A.Ş tarafından … Aş ve davalı … gönderilen Kadıköy … Noterliğinin 27.10.2017 tarihli ihtarnamesinde ; muhatap …’ın … ile arasındaki ticaretten dolayı toplam 2.264.244,28 TL borcunun bulunduğu, ihtarname tarihine kadar söz konusu borcun ödenmediği, işbu borca karşı … adına kayıtlı taşınmaz üzerine 325.000 TL değerli ipotek konulduğu, ikinci muhatap tarafından 325.000,00 TL bedelli borcun ödenmemesi halinde ipoteğin paraya çevrileceği bildirilmiştir. 24.10.2013 tarihli resmi senet ile Davalı …’nin İstanbul, Beylikdüzü ilçesi Beylikdüzü mevkiinde kain bağımsız bölümün borçlu … A.Ş ‘nin … …. Aş ‘ne doğmuş ve doğacak olan borçlara teminat teşkil etmek üzere 1. Derecede 325.000,00 TL bedelle ipotek tesis edildiği anlaşılmıştır,Davacısının … …Aş , davalısının … olduğu Bakırköy 3 ATM’nin 2018/530 Esas sayılı dosyasındaki yargılama aşamasında aldırılan 12.02.2019 tarihli bilirkişi raporunda ; davalının kendisine ait iki taşınmazı üzerinde dava dışı bayinin bayilik sözleşmesinden doğmuş ve doğacak olan borçları için birinci dereceden 380.000,00 TL ipotek tesis edildiği, davacının 2017- 2018 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin incelenmesinde dava dışı …’a ilişkin kayıtların bulunduğu, 08.02.2018 tarihli icra takibinde davacı …’in dava dışı bayisi …’dan cari hesaptan kaynaklı 302.128,23 TL, karşılıksız çekten kaynaklanan 770.124,11 TL alacağın bulunduğu, başlatılan icra takiplerinden kaynaklı şüpheli ticari alacaklar hesabında 1.000.000,00 TL olmak üzere toplam 2.072.232,34 TL alacaklı olduğu, dava dışı …’a inceleme günü ticari defterlerin hazır edilmesi için gönderilen bildirimin ulaşmadığı ve ticari defterlerini hazır edemediği, sonuç olarak dava dışı bayi … şirketinin davacı ile 3 ayrı akaryakıt istasyonu için sözleşme yaptığı, …’ın davacıya 02.08.2018 icra takip tarihi itibari ile 2.072.232,34 TL borcu olduğu, davacının söz konusu borç için dava dışı … lehine kendine ait iki ayrı taşınmazı 380.000,00 TL miktarlı ipotek ettirdiği, davalıya icra takibinden önce alacağın ödenmesi isteminin bildirilmesine rağmen davalının ödemediği ve 02.01.2018 tarihi itibari ile temerrüte düştüğü bildirilmiştir. Davacısının … …Aş , davalısının … olduğu Bakırköy 6 ATM’nin 2018/705 Esas sayılı dosyasındaki yargılama aşamasında aldırılan 25.01.2019 tarihli bilirkişi tarfından davalının mülkiyeti kendisine ait taşınmaz üzerinde diğer takip borçlusu dava dışı … adına doğmuş ve doğacak olan borçların teminatını teşkil etmek üzere davacı lehine ipotek verdiğini, davacı ile dava dışı … arasında 30.09.2015 tarihinden itibaren 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi bulunduğunu, davacı …’in 2017/2018 tarihli ticari defterlerinin incelenmesinde sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, dava dışı …’ın davacıya verdiği 03.07.2015 ve 04.08.2015 tarihli kefalet sözleşmesi ile davacı nezdinde borçlu olan …’ün 330.176,40 TL borcunu dava dışı …’ın müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile ödemeyi kabul ettiği, yine dava dışı … dışında davacıya verilen 03.07.2015 ve 04.08.2015 tarihli müteselsil kefalet sözleşmesi ile davacı nezdinde borçlu … Petrol’ün davacıya olan 228.120,28 TL borcunu dava dışı …’ın müteselsil kefil sıfatı ile ödemeyi kabul ettiği, davacı tarafından davalı ve dava dışı …’a ihtarname keşide edilerek dava dışı …’ın 2.264.244,78 TL borcu olduğunu ve ödenmemesi halinde davalı tarafından ipotek verilen gayrimenkulün ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra konulacağının ihtaren bildirildiği, davacının 2017-2018 yılına ait ticari defterlerinde dava dışı …’a ait kayıtların yer aldığı söz konusu kayıtlarda davacının davalı …’dan icra takip tarihi itibari ile cari hesaptan kaynaklanan 302.128,23 TL karşılıksız çekten kaynaklanan 770.124,11 TL başlatılan icra takiplerinden kaynaklanan şüpheli alacaklar hesabında 1.000.000.00 TL olmak üzere toplam 2.072.232,34 TL alacaklı olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir. İlk derece mahkemesince dava dışı asıl borçlu ticari defterleri incelenmeden karar verilmiş, az yukarıda bahsi geçen Bakırköy 3 ATM’nin 2018/530 Esas ve Bakırköy 6 ATM’nin 2018/705 Esas sayılı dosyalarında … Petrol tarafından farklı gerçek kişilere karşı açılan davalarda dosyaya kazandırılan bilirkişi raporları ilk derece mahkemesi kararına esas alınmıştır. Bahsi geçen dosyalarda; davalı gerçek kişilerin İstanbul ili, Beylikdüzü ilçesi, … Mah., … ada, … parselde farklı arsa pay ve bağımsız bölümlerde malik oldukları ve taşınmazların üzerindeki ipotekten dolayı farklı mahkemelerde aynı borçtan dolayı dava açıldığı dava dışı asıl şirket olan …’ın davacıya olan borcu kapsamında bağımsız bölüm maliklerinin farklı limitlerde taşınmazları üzerine ipotek konulduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili istinaf başvurusunda; dava dışı … şirketine ait muavin defteri ibraz ederek … tarafından davacıya ödemeler yapıldığını, taraflarınca ibraz edilen muavin defterinden de anlaşılacağı üzere kalan borcun 146.914,22 TL olduğunu, banka kanalıyla yapılan ödemelere de muavin defterinde yer verildiğini ileri sürmüştür. Dava dışı …’ın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı anlaşılırsa, borcun ödendiğine ilişkin kayıtlara artık itibar edilmemelidir. Dava dışı …’ın defterinin usulüne uygun olmaması halinde ödeme belgelerinin de ödeme kaydını desteklemesi gerekecektir. (Yargıtay 19 HD, 24.01.2005 tarih ve 2004-3949 E- 2005/128 sayılı ilamı ve YHGK’nun 21.02.1972 tarih ve 591- 975 sayılı ilamı) İlk derece mahkemesince HMK’nın 222. maddesi ticari defterlerin ibraz ve delil olmasını düzenlemiş olup, mahkemece, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi ile karar verilebilir. Ticari defterlerin karşılıklı olarak incelenip değerlendirilmesi esastır. Her ne kadar dava dışı … eldeki davada taraf olmasa dahi dava dışı …’ın asıl borçlusu olduğu bayilik sözleşmesi kapsamında eldeki davanın davalısı tarafından verilen ipotek bedeli kadar davacıya sorumlu olup olmadığı ihtilaf konusudur. Bu noktada dava dışı … da tacir konumunda olmakla, ticari defter tutma yükümlülüğü altındadır. Yukarıda bahsi geçenler sebebiyle davalı vekilinin dava dışı asıl borçlu …’ın davacı …’e yapmış olduğu ödemelerin göz önünde bulundurulmadan sonuca ulaşılmış olduğu iddiası karşısında davacının dava dilekçesinde ticari defterlere de dayanmış olması sebebiyle ilk derece mahkemesince dava dışı …’ın ticari defterlerinin incelenmesi için ihtaratlı ara karar oluşturulması, söz konusu ödemelerin hem davacının hem de dava dışı …’ın ticari defterlerinde denetlenmesi suretiyle sonuca ulaşılması gerekirken salt az yukarıda bahsi geçen farklı dosyalardaki yargılamalar esnasında alınmış ve itiraza uğramış bilirkişi raporları göz önünde bulundurulmak suretiyle dava dışı …’ın eldeki davanın davacı …’e yapmış olduğu bir ödeme bulunup bulunmadığı yönünde hiçbir yargılama faaliyet içine girilmeden sonuca ulaşılması hukuka aykırı olmuştur. Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca usulden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, 2-davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,2-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.06/10/2022