Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1056 E. 2022/1064 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1056
KARAR NO: 2022/1064
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/06/2019
NUMARASI: 2014/1030 Esas – 2019/608 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/10/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, “Emet Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 2004/1 E. Sayılı dosya ile açılan müteveffa … terekesinin tasfiye işlemlerinin devam etmekte olduğu, tasfiye dosyası sıra cetvelinin 1. sırasında Emet Vergi Dairesi Müdürlüğü, 2. sırasında SGK, 3. sırada …’nın bulunduğu sıra cetvelinin kesinleşmiş olduğu, ancak … alacaklarının tümü toplanamadığından tasfiyenin kapanmadığı, tereke dosyasında bulunan 5 adette 6.172.96 TL. lık nakit karşılığı alınan … ve …’a ait teminat mektupları bedellerinin davalı bankadan 09.09.2011 tarihli yazı ile istenildiği, ilgili bankanın tasfiye memurluğunun lehtar olmadığı gerekçesiyle ödeme yapmadığı, bu sebeple bu paranın 10.09.2003 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep ettikleri, davalı banka uhdesinde birleştirilen … Şubesine ait … nolu nakit bloke mevduat hesabında bulunan 5.000.-TL. nın % 10 yıllık kredi artırım marj farkı ile birlikte bu hesaba ilişkin teminat mektubunun nakde çevriliş tarihi olan 10.09.2003 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini talep ettikleri, terekesinin tasfiyesine karar verilen … kefili olan … mirasçıları aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasından davalı bankanın 124.5550.-TL. alacağına mahsuben hacze konu Tavşanlı ilçesi Beyköy de bulunan taşınmazın alacağına mahsuben satın aldığı, bu şekildeki tahsilatın terekesinin tasfiyesi devam eden … adına olduğu için bu miktarın icradan alınma tarihi olan 26.07.2007 den itibaren faiziyle tahsiline veya taşınmaz mülkiyetinin … terekesine ait Emet Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2004/1 E. sayılı dosyasına devri veya 124.550.-TL. nın tereke dosyasına yatırılması ile tasfiyesinin memurluklarınca yapılması gerektiğinin bankaya yazılan 09.09.2011 tarihli yazı ile talep edilmesine rağmen bu isteme de olumsuz cevap verilmiş olduğundan bu miktarın tahsilat tarihi olan 26.07.2007 tarihinden itibaren faiziyle tahsili talebinde bulundukları, zira davalı bankanın Emet Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu 2008/87 E. ve 2010/132 K. sayılı kesinleşen davada bilirkişi heyetince terekesinin tasfiyesine karar verilen … alacağının 26.07.2007 tarihi itibarıyla 47.645.18 TL. olduğunun tespit edildiği, bu sebeple davalı bankanın icra dosyasından tahsil ettiği 124.550.-TL. nın 47.645.18 TL. sının tenzili sonrasında kalan 76.904.82 TL. nın 26.07.2007 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte ödenmesi için davalı bankaya yazılan 09.09.2011 tarihli yazıya olumsuz cevap verildiğinden bu miktarın faiziyle birlikte tahsilini talep ettikleri, tereke dosyasında mevcut Emet Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/8 E. ve 2006/18 K. sayılı kararından da anlaşılacağı üzere Hikmetin ablasına yönelik satış işlemini iptal ettirdiği, tereke tasfiye memurluğunun vergi dairesinin davacısı olduğu gayrimenkulü satarak bedelini terekeye dahil ettirdiği, bu sebeple davalı bankanın da icra satışından tahsil ettiği parayı tereke dosyasına yatırmak mecburiyetinde olduğu, satışa konu gayrimenkulü satma yetkisinin tereke tasfiye memurluğunda olduğu, davalı bankanın bu şekilde tereke tasfiye memuru yetkisini de gaspettiği, davalı banka bünyesinde birleştirilen …’a ait … nolu hesapta bulunan 5.254.32 TL. miktarlı mevduata , davalı banka bünyesinde birleştirilen …’a ait … nolu hesaba ait 371.00 TL, aynı şekilde davalı banka bünyesinde birleştirilen … A.Ş. nin 2442152 nolu nakit mevduat hesabından 37.589.31 TL. ile bu hesaplara 03.10.2002-10.09.2003 arası ödenmesi gereken faiz miktarının 12.05.2002 tarihi itibarıyla ödenmeyeceği, otomatik temdidin durdurulduğunun TMSF nin 20.01.2009 tarihli yazı ile bildirildiğinden Bakanlar Kurulunun 17.03.2002 tarihli R.G. yayınlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 2002/3707 sayılı kararın 5. maddesine göre; evvelce açılmış mevduat hesaplarına ilişkin faiz oranları tek yanlı banka tarafından değiştirilemeyeceğinden 01.05.2002 – 10.09.2003 tarihine kadar ödenmeyen miktarın faizleriyle birlikte ödenmesinin 09.09.2011 tarihli yazı ile davalı bankadan talep edildiği halde bu talebe de olumsuz cevap verildiğinden bilirkişilerce hesaplanacak miktarlara göre yukarıdaki paragraflarda bahsettikleri alacaklar yönünden fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000.-TL. sının faizleriyle birlikte tahsili için bu davanın açılma gereğinin doğduğu, İddiasında bulunarak, açıklanan nedenlerle 5 adet ademi ifa teminat mektubu tutarı 6.172.- TL.’nin 10.09.2003 tarihinden, … Şubesinin … hesap nolu bloke mevduatında bulunan 5.000.-TL. nın kredi artırım marjı ve faiziyle birlikte 10.09.2003 tarihinden, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından davalı yanca tahsil edilen 124.550.- TL. nın 26.07.2007 tarihinden itibarın faiziyle tahsili veya alacağa mahsuben alınan Tavşanlı ilçesindeki taşınmaz mülkiyetinin memurlukları adına ferağının icbarı ile …’ın … nolu hesabında bulunan 371.- TL. ve … … nolu hesabında bulunan 37.589.31 TL. nın diğer bankalardaki hesaplarla birlikte ödenmeyen ancak bu hesaplara ödenmesi gereken 01.05.2002 – 10.09.2003 arasındaki faizin toplam alacak miktarının bilirkişilerce hesap olunacak miktarına göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000.-TL. sının hesaplanacak faiziyle birlikte tahsili ile memurluklarının 2004/1 E. sayılı … terekesi dosyasına yatırılmak üzere tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, “Tasfiye memurunun görev ve yetkilendirildiğine dair dava koşulu olan yetki belgesinin dava dilekçesine eklenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, davanın yetkisiz ve görevsiz yer mahkemesinde açıldığı, müvekkili ile terekesi açılan … arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine göre yetkili ve görevli mahkemelerin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, dava dilekçesindeki noksanlıklar nedeniyle davanın açılmamış sayılması gerektiği, alacağa mahsuben icra yoluyla 01.12.2006 tarihinde satın alınma işlemiyle ilgili kendisine satış ilanı tebliğ edilen tasfiye memuru tarafından yasal süre içinde ihalenin feshi davası açılmadığından ihalenin kesinleştiği ve hak düşürücü süre geçtiğinden alacağın zamanaşımına uğradığı, 1. talep olan 5 adet teminat mektubu tutarı 6.172.-TL.lık talebin bankacılık hukukuna aykırı olduğu, zira tazmini talep edilen teminat mektuplarının muhatabı Tekel Dağıtım ve Pazarlama Başmüdürlüğü olup işi bitmiş olduğundan lehtar … tereke dosyasına ibraz edildiği, mektupların tazmin talebinin ancak muhatap tarafından istenebileceği, mektupların iadesi üzerine de tasfiye memurluğunun 10.03.2008 tarihli kararı ile teminat mektubu asıllarının müvekkili bankaya iadesine karar verildiği, buna rağmen riski kalmamış mektupların müvekkili bankaya iade edilmeyerek elinde tutan tasfiye memurunun görevini kötüye kullandığı, davacının 2 nolu talebi olan … Şubesindeki … nolu bloke mevduatta bulunan 5.000.-TL. nin artırım ve faizleriyle birlikte 10.09.2003 tarihinden itibaren tahsili talebinin kanun ve usule aykırı olduğu, zira … lehine 25.09.2000 tarihinde 5.000.-TL. ve 10.10.2000 tarihinde de 295.- TL. lık teminat mektuplarının düzenlenerek aynı tarihlerde 5.000.-TL.lık ve 300.- TL.lık da mevduat hesapları oluşturulduğu, hesapların vadeli olarak değerlendirildiği ve elde edilen faiz gelirlerinden teminat mektupları komisyonlarının tahsil edildiği, …tan müvekkili bankaya 5.295.-TL. teminat mektubu riski ve 5.000.60 TL. lık da mevduat bakiyesi aktarıldığı, hesaba 21.02.2003 tarihinde tahakkuk ettirilen faizle birlikte hesap bakiyesinin 5.245.31 TL. ya ulaştığı, takiben bankaca vadeli hesapların temdit edilmemesi nedeniyle hesabın vadesiz hesaba aktarıldığı ve hesapta 5.295.- TL. mektup riskine karşı 5.254.31 TL. kaldığı bundan mektup komisyonları tahsil edilerek 5.000.-TL. mektup için 4.643.04 TL. kaldığından 08.09.2003 tarihinde 5.000.-TL. tazmin edilen mektubun 356.96 TL. sının bankadan karşılandığı, yani 5.000.-TL. nın … ve … tarafından vadeli mevduat olarak değerlendirilerek 21.02.2003 tarihine kadar faiz aldığı anlaşıldığından davacının faiziyle birlikte tahsili talebinin kanun ve usule aykırı olduğu, davacının 3 nolu talebi olan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından davalı bankaca tahsil olunan 124.550.- TL. nın 26.07.2007 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsili veya Tavşanlı Beyköy’deki taşınmaz mülkiyetinin tasfiyeye esas olmak üzere memurluk adına ferağının icbarı talebinin de hukuki dayanağının bulunmadığı, zira muris …’in birleştirilen … A.Ş. Kütahya Şubesi, … A.Ş. Emet Şubesi ve … A.Ş. nin kredili müşterisi olup kullandığı krediler nedeniyle müvekkili bankaya borçlu olduğu, müvekkili bankanın teminat mektuplarını ilk talep üzerine ödeme yükümlülüğü bulunduğu ve bu yükümlülükten dolayı muhatap Kütahya Pazarlama ve Dağıtım Başmüdürlüğünün 08.09.2003 tarih ve … sayılı tazmin talebine istinaden 10.09.2003 tarihinde talep edilen 62.332.631.000.- TL. tutarın 40.226.740.592.- TL. tutarındaki kısmının davacıya ait cari hesaptan karşılandığı geriye kalan 22.105.890.408.- TL. tutarın bankaca karşılanarak muhataba ödendiği, ancak bu tutarın gerek … ve gerekse kefillerinden tahsil edilemediği bu çerçevede borçlu … ve kefillerine Kadıköy … Noterliği’nin 18.09.2003 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı keşide edilerek teminat mektupları tazmininden kaynaklanan ve 15.09.2003 itibarıyla 22.576.381.126.-TL. nakit ve % 5 BMSV dahil 31.500.000. TL. ödenmemiş mektup komisyonu ile birlikte baliğ olan 22.607.88.1126.- TL. nın ihtar tebliğinden itibaren 2 gün içinde ödenmesi ve 5.927.964.000.-TL teminat mektubu bedelinin depo edilmesinin talep edildiği, ihtara rağmen borç ödenmediğinden ve kredi borçlusunun da vefat etmiş ve mirasçılarının da mirası ret etmiş olmaları nedeniyle kefillerden … mirasçıları ile diğer kefil … aleyhine 31.05.2004 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 40.170.40 TL. nakit ve 6.172.96 TL. gayrınakit alacak için takip başlatıldığı ve itiraz edilmediğinden kesinleştiği, bu sebeple kredi teminatında olan … adına kayıtlı bulunan Tavşanlı Beyköy deki taşınmaz üzerindeki ipoteğin paraya verilmesi için ipotek borçlusu … mirasçıları aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı (yeni numarası … E.) dosyası ile 05.05.2004 tarihinde takip yapıldığı, takip neticesinde ipotekli taşınmazın 01.12.2006 tarihinde 124.550.- TL karşılığında ihale edilerek alacağa mahsuben satın alındığı, muris … tasfiye memurluğunun da takibe bir itirazda bulunmadığı gibi yasal sürede ihalenin feshi davası da açmadığından talebin yerinde olmadığı, ayrıca terditli taleplerde hangi talebin istendiğinin, kabul edilmemesi halinde ikinci talebin ileri sürülmesi gereğine uyulmadığı, belirtildiği gibi talebin tekelin tazmin talebiyle yapılan ödemeye dayandığı ve verilen raporda davalının kredilerinin teminatı olarak alınan taşınmazların satışından 26.07.2007 tarihinde yapılan tahsilat sonrası davacı bankanın davalıdan alacağı bulunmadığının belirtildiği yani, taşınmaz satışı olmasaydı hem .. ve hem de …’in bankaya borçlarının halen devam edecek olduğunun belirtildiğini, davacının davalı bankanın Emet Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu 2008/87 E. ve 2010/132 K. sayılı kesinleşen davasında terekesinin tasfiyesine karar verilen …’in alacağının 26.07.2007 tarihi itibarıyla 47.645.18 TL. olduğu tespit edildiğinden davalı bankanın icra dosyasından tahsil ettiği 124.550.- TL. dan 47.645.18 TL. nın tenzili ile satış tahsilatından kalan 76.904.82 TL. nın 26.07.2007 tarihinden itibaren faiziyle birlikte ödenmesini talep ettiği, Emet Asliye Hukuk Mahkemesindeki dosyanın, alacak kayıt kabul davası ve sıra cetveline şikayete ilişkin olup, davanın …’in alacağının tespitine ilişkin dava olmadığından bu ilama dayanılarak müvekkilinden talepte bulunulamayacağı, davacının ayrıca …’in ablasına yönelik satış işleminin iptal ettirildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmaz bedelinin de terekeye dahil edilmesi gerektiğini iddia ettiği, ancak takdir edileceği üzere …’in ablasına yapılan satışın kendilerinin taraf oldukları icra yoluyla satış işlemi ile hiçbir alakasının bulunmadığı ve emsal teşkil edecek yönünün bulunmadığı zire kendilerine ipotekli taşınmaz malikinin … olduğu, ferağa icbar talebine gelince, ferağa icbar davasının devretmeye zorlamaya ilişkin bir dava olup, davanın açılabilmesi için ortada gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi bulunması gerektiği böyle bir sözleşme bulunmadığından taşınmazı devretmesini gerektiren bir durum bulunmadığı söz konusu taşınmazın … mirasçılarına ait olduğu icra yoluyla alacağa mahsuben banka tarafından satıl alınarak 23.06.2009 tarihinde TMSF ye temlik edildiği, söz konusu taşınmazın muris …’in malik olduğu bir taşınmaz olmadığından terekesine dahil edilecek bir malvarlığı almadığı ve bu nedenle de takip ve satışının tereke memurunca yürütülmesinin söz konusu olmadığı, zira tasfiye memurunun … terekesinin tasfiyesi için görevlendirilmiş olduğundan başka bir şahsın malvarlığı için işlem yapması ve talepte bulunmasının hukuken mümkün olmadığı, satışın yapılarak ihalenin kesinleşmiş olduğu, yeni malikin TMSF olması nedeniyle diğer red nedenleri yanında husumet nedeniyle de talebin reddinin gerektiği, davacının 4 nolu talebi olan … A.Ş. deki 208226 nolu hesabında bulunan 371.- TL., … A.Ş. ndeki … nolu hesabında bulunan 37.589.31 TL. nın diğer bankalardaki hesaplarla ödenmeyen ancak ödenmesi gereken 01.05.2002-10.09.2003 tarihleri arasındaki faizin ve toplam alacak miktarının tahsiline dair talebe gelince; 01.05.2002 tarihinden itibaren vadeli mevduat müşterilerinin her türlü mevduat hesabında temdit işlemlerinin kaldırıldığı ve vadesi dolan mevduatların çekilmemesi halinde vadesiz mevduat hükmünde olacağının 01.05.2002 tarihli Milliyet ve Cumhuriyet Gazeteleri ile ilan yoluyla tebliğ edildiği, mülga 4389 sayılı bankalar kanununun 18/2 maddesindeki hükümlerin buna cevaz verdiğinden 21.02.2003 tarihinde vadeli hesapların temdit edilmemiş olması nedeniyle tasfiye memurluğunun faiz talebinin reddinin gerektiği, savunmasında bulunarak, açıklanan nedenlerle belirtilen nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla usul itirazlarının kabulü ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, kabul edilmemesi halinde hukuki mesnetten yoksun davanın reddine ve mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Müdahil olmak isteyen … vekilinin mahkememize sunduğu dilekçesi ile; “Müvekkilinin … terekesi tasfiyesine ilişkin dosyada 1. sıradaki alacaklı olduğu, tereke tasfiye memurunun davalıya 09.09.2011 tarihinde gönderdiği yazıda, 5 adette toplam 6.172.96 TL. lık mektup bedellerinin 10.09.2003 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte ödenmesini talep ettiğini ve bankının da talep sahibinin lehtar olmaması nedeniyle ödeme yapmadığını, davaya konu mektupların tereke tasfiye memurunca lehtar addedilerek gönderildiği bunun da hayatın gerçeklerine ve bankacılık yasasına aykırı olduğunu, davalı banka bünyesinde birleştirilen … şubesine ait … nolu nakit bloke hesabında bulunan 5.000.-TL. nın % 10 kredi artırım marj farkı ile birlikte hesaba ilişkin teminat mektubunun nakde dönüşüm tarihi olan 10.09.2003 tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep ettiklerini, … kefili … mirasçıları aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasından bankaca yapılan 124.550.-TL. lık tahsilatın tahsil tarihinden itibaren tereke tasfiye memurluğuna faiziyle birlikte aktarılması ya da yeniden tasfiye memurluğunca satılmak üzere ferağının gerektiğinden davaya müdahilliklerinin kabulünü talep ettiklerini, Emet Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/87 E. Ve 2010/132 K. sayılı kesinleşen davasına konu bilirkişi raporu hesaplamalarına göre davalı bankanın taşınmazı 124.550.-TL. ya aldığı …’den olan alacağının ise 76.904.82 TL. olduğundan 47.645.18 TL. fazla tahsilat yapıldığından 26.07.2007 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsili isteminin kabulünü talep ettiklerini, zira Emet vergi dairesinin …’in tereke tasfiyesi devam ettiği için …’in ablasına yaptığı satışı iptal ettirdiğine göre davalı bankanın devir yapmayarak tasfiye memurunun yetkisini gasbetmiş olduğunu, davalı banka bünyesinde birleştirilen …’a ait … nolu hesapta bulunan 5.254.32 TL. miktarlı mevduat ile aynı şekilde davalı banka bünyesinde birleştirilen …’a ait … nolu hesaba ait 371.00 TL. ve aynı şekilde davalı banka bünyesinde birleştirilen … A.Ş. nin … nolu nakit mevduat hesabından 37.589.31 TL. ile bu hesaplara 03.10.2002-10.09.2003 arası ödenmesi gereken faiz miktarının bilirkişilerce hesaplanarak fazlaya ilişkin talep hakları kaslı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000.-TL. istemli davaya müdahilliklerinin kabulünü talep ettiklerini, davalı aleyhine açılan davada fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak aydıyla müdahilliklerinin kabulüne ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; “1-Davacı vekili dava dilekçesinde I. Talep olarak: *Tereke dosyasında bulunan 5 adette 6.172.96 TL. lık nakit karşılığı alınan … ve …’a ait teminat mektupları bedelinin davalı bankadan 09.09.2011 tarihli yazı ile istenildiği, ilgili bankanın tasfiye memurluğunun lehtar olmadığı gerekçesiyle ödeme yapmadığı, bu sebeple bu paranın 10.09.2003 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini* talep ettiği, a- Davalı bankaya devredilen … A.Ş., … A.Ş. ve … A.Ş. ile davacı murisi … arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri mukabilinde adı geçene nakit ve gayrınakit krediler tesis edilerek kullandırıldığı ve … lehine ve Tekel Pazarlama ve Dağıtım Müdürlüğüne hitaben düzenlenen çeşitli teminat mektuplarından bir kısmının nakde dönmesinden sonra, aşağıdaki tabloda ayrıntıları verilen 5 adette 6.172.96 TL. lık teminat mektubunun işi bittiğinden tasfiye memurluğuna iade edilmiş olduğu hususlarının taraflar arasında tartışmalı olmadığı, b- bu mektuplarının bedellerinin davacı tasfiye memurluğunca davalı bankadan yazılı olarak talep edildiği ve davalı bankanın da, mektupların muhatabına ödeme yapılabileceği, lehtar olan davacıya ödeme yapılamayacağını belirterek herhangi bir ödeme yapmadığı da yine tartışma dışı hususlardan olduğu, c- Bilindiği gibi, teminat mektupları, lehine verilen bir kimsenin, muhataba olan borcunun garantiye alınması amacıyla verilen adı üstünde bir teminat unsuru olup, muhatabın yazılı talebi üzerine de bedelleri kayıtsız şartsız ve herhangi bir hüküm istihsaline gerek olmadan ödeneceği, bu sebeple, muhatapları tarafından artık bir sorun kalmadığı belirtilerek iade edilen mektupların lehtar tarafından bankadan talebi mümkün olmadığı, teminat mektupları ciro ve benzeri yolla devri mümkün olan bir kıymetli evrak olmadığından, davacının mektupların tazmin edilerek … Terekesine dahil edilmesi talebinin, teknik olarak mümkün olmayan bir talep olduğu, d- Davacının bu yöndeki talebi yerinde değil ise de; dava dilekçesinde bu mektupların nakit karşılıklı olarak verildiklerinden bahsedildiğinden, davacının mektupların tazminini değil de, teminatta bulunan nakit bedellerini talep ettiği düşünüldüğünde ise blokede böyle bir bedele rastlanmadığından, davacı elinde, bu mektupların karşılığında nakit bloke yapıldığını gösterir belgeler mevcut ise ibrazı halinde bu yönde yeniden bir inceleme ve değerlendirme yapılabilecek ise de, hali hazır durumdaki verilere nazaran davacının mektup bedellerinin faiziyle birlikte ödenmesi talebinin yerinde olmadığı, 2- Davacı vekili dava dilekçesinde II. Talep olarak: *Davalı banka uhdesinde birleştirilen … Şubesine ait … nolu nakit bloke mevduat hesabında bulunan 5.000.-TL. nın % 10 yıllık kredi artırım marj farkı ile birlikte bu hesaba ilişkin teminat mektubunun nakde çevriliş tarihi olan 10.09.2003 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini* talep ettiği, a- Davacının bu iddiası üzerine, davalı banka nezdindeki … Şubesine ait … nolu hesaba ilişkin tüm kayıtlar temin edilerek birer örneği ilişikte sunulduğu, b- Hesap hareketleri üzerinde yaptığımız incelemede, … nolu davacı hesabından zaman, zaman 5.000.- TL. meblağlı vadeli mevduat hesapları açılarak, faizli bakiyeleri ile birlikte bu hesaba tekrar aktarılmış oldukları ve bu tutarların da teminat mektupları komisyonları da dahil davalı borç ve ödemelerinde kullanıldığı, iddia edildiği gibi hesaptan 5.000.-TL. sının blokeye alındığına ve orada tutulduğuna dair herhangi bir kayıt ve belgeye ulaşılamadığı, Bu sebeple davacının 5.000.- TL.nın faiziyle birlikte tahsili talebinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığı, 3- Davacı vekili dava dilekçesinde III. Talep olarak: *Terekesinin tasfiyesine karar verilen … kefili olan … mirasçıları aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasından davalı bankanın 124.5550.-TL. alacağına mahsuben hacze konu Tavşanlı ilçesi Beyköy de bulunan taşınmazın alacağına mahsuben satın aldığı, bu şekildeki tahsilatın terekesinin tasfiyesi devam eden … adına olduğu için bu miktarın icradan alınma tarihi olan 26.07.2007 den itibaren faiziyle tahsiline veya taşınmaz mülkiyetinin … terekesine ait Emet Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/1 E. sayılı dosyasına devri veya 124.550.-TL. nın tereke dosyasına yatırılması ile tasfiyesinin memurluklarınca yapılması gerektiğinin bankaya yazılan 09.09.2011 tarihli yazı ile talep edilmesine rağmen, bu isteme de olumsuz cevap verilmiş olduğundan bu miktarın tahsilat tarihi olan 26.07.2007 tarihinden itibaren faiziyle tahsili talebinde bulundukları, zira davalı bankanın Emet Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu 2008/87 E. ve 2010/132 K. sayılı kesinleşen davada bilirkişi heyetince terekesinin tasfiyesine karar verilen … alacağının 26.07.2007 tarihi itibarıyla 47.645.18 TL. olduğunun tespit edildiği, bu sebeple davalı bankanın icra dosyasından tahsil ettiği 124.550.-TL. nın 47.645.18 TL. sının tenzili sonrasında kalan 76.904.82 TL. nın 26.07.2007 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte ödenmesi için davalı bankaya yazılan 09.09.2011 tarihli yazıya olumsuz cevap verildiğinden bu miktarın faiziyle birlikte tahsilini talep ettikleri, Tereke dosyasında mevcut Emet Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/8 E. ve 2006/18 K. sayılı kararından da anlaşılacağı üzere …in ablasına yönelik satış işlemini iptal ettirdiği, tereke tasfiye memurluğunun vergi dairesinin davacısı olduğu gayrimenkulü satarak bedelini terekeye dahil ettirdiği, bu sebeple davalı bankanın da icra satışından tahsil ettiği parayı tereke dosyasına yatırmak mecburiyetinde olduğu, satışa konu gayrimenkulü satma yetkisinin tereke tasfiye memurluğunda olduğu, davalı bankanın bu şekilde tereke tasfiye memuru yetkisini de gaspettiği,*ni belirttiği, a- Davacı yan bu talebiyle; davacı murisinin kefili olan …’in maliki olduğu ve adı geçen kredilerine teminat olmak üzere I. Derecede 5.000.-TL. ya ipotekli Tavşanlı ilçesi Beyköy de bulunan taşınmazın, davalı bankaca yapılan icra takibi sonucunda 124.550.-TL.ya satıldığı ve bunun doğrudan davalı banka kredilerine mahsup edilmesinin mümkün olmadığını, bu satışın aslında tereke tasfiye memurluğunca yapılarak sıra cetveline göre dağıtılması gerektiğini, ya da … borcunun 47.645.18 TL. olduğunun mahkeme kararı ile belirlenmiş olması nedeniyle satış bedeli olan 124.550.-TL. dan bu tutardan geri kalan 76.904.82 TL. nın 26.07.2007 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte ödenmesini talep ettiği, satışa konu taşınmaz … mülkiyetinde bir taşınmaz olmadığından davacı terekesine dahil edilerek işlem yapılması mümkün olmadığı, davalı banka lehine ipotekli olduğuna göre de, taşınmaz satışının davalı bankaca yaptırılarak ihale yoluyla kendisinin satın almasında da bir sakınca bulunmadığı, b- Davalı banka alacağından daha fazla bir bedel tahsil ettiğinden bunun farkının davacıya verilmesi gerektiği iddiasına gelince; davalı bankanın gerçekten de satış bedeli olan 124.550.-TL. dan daha az bir alacağı bulunsa bile, satılan taşınmaz davacının maliki olduğu bir taşınmaz değil, …e ait bir taşınmaz olduğundan, kalan bir bedel varsa, bunun davacı tereke memurluğunca değil, … varislerince talep edilebileceği dikkate alındığında, davacının talebi mümkün bir alacağı bulunmadığı kanaatine varıldığı, c- Davacı muris … tarafından ablasına yapılan satış satışa dair tasarrufun Vergi dairesince açılan dava ile iptal edilmesi eyleminin somut olay bakımından emsal uygulama olup olmayacağı hususuna gelince; davacı muris … tarafından ablasına yapılan taşınmaz satışı, açıkça borçlulardan mal kaçırma göstergesi olup, … bakımından üçüncü şahıs kefil mahiyetindeki …’e ait taşınmaz satışıyla kıyaslanmasının, malikler farklı olduğundan mümkün olmadığı kanaatindeyiz. Zira, iptal edilen tasarrufa ait taşınmaz bizzat davacıya ait olduğundan bunun davacı terekesine dahil edilmesi ne kadar olağan ise, somut olaydaki taşınmaz kefile (…’e) ait olduğundan davacı terekesine dahil edilme imkanı bulunmadığı, Bu nedenle, aradaki fark terekeye iade edilmeyecekse davacının ablasına yaptığı satış emsalinde olduğu gibi …’e ait taşınmazın satışının da iptal edilerek taşınmazın davacı terekesine eklenmesi talebi, taşınmazın davacıya ait bir taşınmaz olmaması nedeniyle yerinde olmadığı, 4- Davacı vekili dava dilekçesinde IV. Talep olarak: *Davalı banka bünyesinde birleştirilen …’a ait 2110542 nolu hesapta bulunan 5.254.32 TL. miktarlı mevduata aynı şekilde davalı banka bünyesinde birleştirilen …’a ait 208266 nolu hesaba ait 371.00 TL. aynı şekilde davalı banka bünyesinde birleştirilen … A.Ş. nin 2442152 nolu nakit mevduat hesabından 37.589.31 TL. ile bu hesaplara 03.10.2002-10.09.2003 arası ödenmesi gereken faiz miktarının 12.05.2002 tarihi itibarıyla ödenmeyeceği, otomatik temdidin durdurulduğunun TMSF nin 20.01.2009 tarihli yazı ile bildirildiğinden Bakanlar Kurulunun 17.03.2002 tarihli R.G. yayınlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 2002/3707 sayılı kararın 5. maddesine göre; evvelce açılmış mevduat hesaplarına ilişkin faiz oranları tek yanlı banka tarafından değiştirilemeyeceğinden 01.05.2002 – 10.09.2003 tarihine kadar ödenmeyen miktarın faizleriyle birlikte ödenmesinin 09.09.2011 tarihli yazı ile davalı bankadan talep edildiği halde bu talebe de olumsuz cevap verildiğinden, bilirkişilerce hesaplanacak miktarlara göre yukarıdaki paragraflarda bahsettikleri alacaklar yönünden fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000.-TL. sının faizleriyle birlikte tahsilini* talep ettiği, a- Davacının iddia ettiği hesaplar davalı bankadan temin edilerek ilişikte sunulmuştur. Bu ekstreler üzerinde yaptığımız incelemede; … nolu hesapta bulunan 5.329.96 TL. lık tutara 04.11.2002 tarihine kadar, faiz verildiğinden bu mevduatın ancak 04.11.2002 den teminat mektuplarının tazmini ile hesaptan alınma tarihi olan 10.09.2003 tarihine kadar bir faiz kaybının söz konusu olabileceği, b- Yine, … nolu hesaba ait 371.00 TL. ile … nolu mevduat hesabındaki 37.589.31 TL. ile ilgili olarak ise vadeli hesaba aktarılmamış olmaları nedeniyle 03.10.2002-10.09.2003 arası faiz kaybının söz konusu olabileceği , c- Bununla birlikte; davalı bankanın artık mevduat toplamadığı gözetilerek mevcut vadeli mevduatların 01.05.2002 tarihinden itibaren temdit edilmeyeceği hususunun … ve … gazetelerinde yayınlanarak duyurulmuş olmasına bakıldığında; davacı yanın vadeli hesaplarda bulunan paralarının başka bir bankaya aktarılarak vadeli faizi elde edilmesine imkan verilmesi yönünde davalıya müracaat ederek, bu mevduatların faizli bakiyelerini rehin vermesi halinde, faiz almaya devam etme imkanı var iken, bu yönde bir girişimde bulunmadan mevcut paraların vadesiz mevduatta devam etmesine itirazda bulunduğunu belgeleyemediğinden, yapılan işleme zımni icazet vermiş sayılacağından vadeli mevduat faizi talep etmesinin mümkün olmadığı,davacı yanın davalıdan talebi mümkün bir alacağı bulunmadığı hususun tespit ve rapor edildiği anlaşılmakla (20/01/2016 tarihli heyet raporu) davanın reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ölü …’in Sulh Hukuk Mahkemesi Emet tasfiye memurluğu 2004/1 esas sayılı dosyasında 1. sıra alacaklı olduğu, bu kapsamda Emet Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/87 esas sayılı dosyasında bilirkişilerin tespit ettiği … nolu bloke mevduat hesaplarında tutulan 5 adet 6.172.96 TL miktarlı davalı bankaya devrolunan …, …, …a ait ademi ifa teminat mektubu bedellerinin davalı bankadan istendiğini, davalı bankanın bedelleri ödemediğini, mektupların tereke memurluğu lehine tahsil edilip tereke hesabını yatırılması sistemli olarak Tekele gönderildiğini, tekelin başvuruda bulunmasına rağmen davalı bankanın ödeme yapmadığını, yine davalı bankanın … nolu hesabına devronulan … Şubesinden nakit karşılığı alınan teminat mektubunun kredi sözleşmesine rehin işlenen … nolu bloke mevduat hesabındaki nakit karşılığı 5.000.000,00 TL nin kredi artırım marjı ile birlikte ödenmesinin istendiğini, davalı bankanın tereke tasfiye memurluğunda izinsiz bilgi verilmeden nakit karşılıkları bankada olduğunu bildikleri halde karşılıkları yokmuş gibi uhdesinde dahi olmayan 5 adet tazmin edilmemiş ademi ifa ve tazmini sağlanan 5.000,00 TL tutarındaki … teminat mektubunun, …’in borcu için taşınmazı üzerinde ipotek veren …’in taşınmazlarını, sözde alacağını mahsuben ihalede 124.550,00 TL aldığını buna rağmen tereke dosyasına ödeme yapmadığını, davalı bankanın açmış bulunduğu sıra cetveline itiraz davasında asli müdahil olan ölü …’in mirasçılarının taleplerinin reddolduğunu, bankanın, terekesinin tasfiyesi yapılan …’e 47.645.18 TL daha borçlu olduğu gerekçesiyle davanın reddedildiğini, tereke tasfiye işlemi daha sonuçlanmamışken davalı bankanın satış gerçekleştirdiğini, tahsilatın tereke dosyasına yatırılma isteğinin de davalı banka tarafından reddedildiğini, Emet Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/87 E sayılı dosyasında görülen sıra cetveline itiraz davasındaki bilirkişi raporunda davalı bankanın 26.07.2007 tarihi itibari ile …’e 47.645.18 TL borçlu olduğunun belirlendiği, davalı bankanın haksız şekilde 03.10.2022 tarihinden teminat mektuplarının tazmin edildiği 10.09.2023 tarihleri arasında faiz ödemediği ancak dosya içindeki bilirkişi raporunda teminat mektuplarının nakit, bloke hesabı karşılığı verildiğinin ve davalı bankaya devrolunan hesabın tespit edilemediği, oysaki davalı bankanın teminat mektuplarının nakit karşılığı olduğuna dair ikrarının bulunduğunu, nakit karşılığı olmayan mevduata da faiz ödenmeyeceğini, davalı bankanın İstanbul 2 ATM’nin 2005/48 Esas sayılı dosyasında …’dan devredilen …. nolu hesabın 01.01.2002 tarihinde açıldığı, teminatların tazmini ile 10.09.2003 tarihinde bloke mevtuat hesabının kapatılması gerekirken bahsi geçen hesabın 31.12.2003 tarihinde kapatıldığını, bu tarihe kadarki süreçte 5.254 TL bloke paranın 2 yıldır pozitif durumda olduğunun görüldüğü, oysaki Ankara 7 ATM’de 2016/71 Esas sayılı dosyasında açılan davada ise aynı olay ve teminat mektupları için mektupların nakit karşılığı olduğunu, tasfiyenin devam ettiğinin, bankanın terekenin tasfiyesinin devam eden kişinin kefilinin alacağı nedeniyle satamayacağının, bu hususta bankanın sıraya girmesi gerektiğinin belirterek birbirine tamamen zıt iki rapora sebebiyet vermiş olduklarını, sonuç olarak teminat mektuplarının nakit karşılığı olduğu, davalı bankanın bunu bildiği ve kabul ettiği, …’in taşınmazını terekesinin tasfiyesi yapılan … kefili olarak sattığı, bilirkişilerce bu durumun Ankara 7 ATM ‘nin 2016/71 esas sayılı dosyasında da belirlendiğini sebepleriyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, tasfiye sürecinin gerçekleşmesi için terekenin malvarlığına dahil edilmesi gereken alacak kapsamında olduğu iddia edilen dava dilekçesine konu alacak kalemlerinin tahsili talebi tasfiye memurluğu tarafından açılan eda davasıdır. İlk derece mahkemesince yukarıdaki gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş,yasal süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. HMK.’nın 355. maddesi uyarınca, kararı istinaf eden davalı vekilinin istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme yapılmıştır.Emet Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 21.10.2010 tarihli 2008/87 Esas 2010/132 Karar sayılı ilamın incelenmesinde; davacının Birleşik Fon, feri müdahalenin …, asli müdahilin …, davalının tereke hakimliği tasfiye memurluğu olduğu, dava konusunun sıra cetveline itiraz davası olarak tespit edildiği, muris …’in davacı Birleşik Fon bünyesinde birleştirilen … AŞ Kütahya Şubesinin ve … Emet Şubesinin kredi müşterisi olduğu, kullandığı kredilerden dolayı bankalara borçlu bulunduğu, …’in mirasçıların mirası reddettiği, bunun üzerine … ve … adına takip başlatıldığı ve takibin kesinleştiği, …’in taşınmazının satışının yapıldığı, bakiye 78.083,65 TL alacağın bulunduğu, …’in mal varlığının iflas hükümleri gereği tasfiye edildiği, sıra cetvelinde … AŞ alacağının reddine karar verildiği, yargılama aşamasında bilirkişi raporu alındığı, söz konusu raporda davalının kredilerinin teminatı olarak alınan taşınmazların satışında 26.07.2007 tarihinde yapılan tahsilat sonrası davacı bankanın davalıdan alacağının bulunmadığı, 26.07.2007 tarihi itibari ile davalının davacı bankadan 47.645,18 TL alacağının bulunduğu yönünde rapor verildiği ilk derce mahkemesince söz konusu rapor doğrultusunda davacının sıra cetveline kayıt kabul davasının reddi yönünde hüküm verildiği ve söz konusu hükmün 20.07.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ankara 7 ATM’nin 2016/71 Esas sayılı dosyası içindeki 12.11.2018 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde ; … Aş Emet Şubesi tarafından … lehine …in kefaleti ile … AŞ’nin muhatabı olduğu 5.000,00 TL tutarında teminat mektubunun düzenlendiği, bu teminat mektubu karşılığında … Aş nin de 5.000,00 TL tutarında nakit karşılık tesis edildiği, … AŞ nin dava dışı … lehine verilen bir kısım teminat mektuplarının (dava konusu teminat mektubunun da içinde bulunduğu) bazı teminat mektuplarının tazminini …dan talep ettiği, bu talep üzerine …’ın teminat mektubu bedellerini … AŞ’ye ödediği ancak İstanbul 5 SHM’nin 2013/950 Esas sayılı dosyasında; …in lehine kefalet verdiği müteveffa lehine düzenlenen teminat mektuplarının … Ltd Şti nin borçları için nakde çevirmiş olduğu, … AŞ nin teminat mektubu bedelini … AŞ ye ödemek durumunda kaldığının belirtildiği anlaşılmaktadır. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının … Aş , borçluların … (Tereke Tasfiye Memuru), (asıl borçlu … mirasçılarının mirası reddetmeleri sebebiyle Emet Sulh Hukuk Mahkemesinin 2003/329 Esas, 2003/230 Karar sayılı dosyasıyla mirasın tasfiye işlemlerine başlanıldığı), ipotek borçlusu … mirasçıları …, …, …, … oldukları , 40.170.408.153 TL alacağın takibe konu edildiği, … adına kayıtlı Kütayha ili, Tavşanlı ilçesi, Beyköy de kain 50.000.000.000 TL miktarlı 1. Derecede ipoteğin bulunduğu , ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla tahsili neticesi yapılacak tahsilatın öncelikle faiz ve masraflara mahsubunun istenildiği görülmektedir. Dosya içerisinde ilk derece mahkemesince yargılama aşamasında dosyaya kazandırılan 20.01.2016 tarihli kök rapor, 22.08.2016 tarihli ek rapor ve 14.03.2019 tarihli 2. Ek rapor bulunmaktadır.Dosya kapsamında yapılan değerlendirmede; davacı vekilinin dava dilekçesindeki birinci talebinin tereke dosyasında bulunan 5 adet toplam 6.172,96 TL nakit karşılığı alınan … ve …’a ait teminat mektuplarına ilişkin olduğu, bu mektupların bedellerinin davacı tarafından davalı bankadan talep edildiği, bankanın da ancak muhataba ödeme yapılabileceği, lehtar olan davacıya ödeme yapılamayacağını belirttiği, bu kapsamda muhatapları tarafından artık bir sorun kalmadığı belirtilerek iade edilen mektupların lehtar tarafından bankadan talebinin mümkün olmadığı zira teminat mektubunun ciro ve benzeri yolla devri yapılabilen kıymetli evrak niteliğini haiz olmadığı değerlendirilmekle; dava dilekçesindeki talepten davacının mektupların tazmini değil teminatta bulunan nakit bedellerini talep ettiği bir an için düşünülürse davacının bu mektupların karşılığında nakit bloke yapıldığını gösterir belgeleri dosyaya ibraz etmediği, bahsi geçen sebeple davacının ilk talebinin reddi gerektiği anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin ikinci talep olarak, … Şubesine ait … nolu nakit bloke mevduat hesabında bulunan 5.000,00 TL nin %10 yıllık kredi artırım maaş farkı ile birlikte bu hesaba ilişkin teminat mektubunun nakde çevriliş tarihi olan 10.09.2003 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği, … nolu davacı hesabından zaman zaman 5.000,00 TL meblağın vadeli mevduat hesabı açılarak faizli bakiyeleri ile birlikte bu hesaba tekrar aktarılmış oldukları ve bu tutarların da teminat mektupları komisyonları da dahil davalı borç ödemelerinde kullanıldığı, 5.000,00 TL tutarındaki meblağın hesaptan blokeye alındığına dair bir kanıt bulunmadığı, bu sebeple davacının bu talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacının üçüncü talebinin ise, … kefili … mirasçıları aleyhine İstanbul … icra müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasından davalı bankanın 124.555 TL alacağına mahsuben hacze konu Tavşanlı ilçesinde kain taşınmazın satın alındığı, tahsilatın … adına yapıldığı, dolayısıyla 124.555 TL’nin icradan satın alınma tarihi 26.07.2007 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi veya taşınmazın mülkiyetinin … terekesine ait Emet Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2004/1 esas sayılı dosyasına devri veya 124.550 TL’nin tereke dosyasına yatırılması bankadan talep edilmiş olduğu ancak bankanın ret cevabı verdiği, bu sebeple bahsi geçen miktarın tahsilat tarihi olan 26.07.2007 tarihinden itibaren faizi ile tahsilinin talep edildiğinin, ancak satışa konu taşınmazın … mülkiyetinde bir taşınmaz olmadığı, davalı bankada ipotekli olduğu, taşınmaz satışın davalı bankada yaptırılacak ihalede davalı banka adına yapılmasında bir sakınca bulunmadığı, davalı bankanın satış bedeli olan 124.550 TL’den daha az bir alacağı bulunsa da satılan taşınmazın davacının maliki olduğu bir taşınmaz değil …e ait bir taşınmaz olduğu, kalan bir bedel varsa dahi bunun ancak … mirasçıları tarafından talep edilebileceği, … tarafından kendi ablası adına yapılan satışa ilişkin tasarrufun iptali davasında satışın iptal edilmesinin somut olay açısından emsal teşkil etmeyeceği, zira iptal edilen tasarrufa ait taşınmazın bizzat davacıya ait olduğu ancak somut uyuşmazlıkta taşınmazın kefile ait olduğu, görülmektedir. Davacının dördüncü talebine ilişkin olarak ise, davacının … nolu hesapta bulunan 5.329,96 TL tutara 04.11.2002 tarihine kadar faiz verildiği, dolayısıyla ancak 04.11.2002 tarihinden teminat mektupların tazmini ile hesaptan alınma tarihi olan 10.09.2003 tarihine kadar faiz kaybının söz konusu olabileceği, … nolu hesaba ait 371 TL ile … nolu hesaptaki 37.589.31 TL ile ilgili olarak vadeli hesaba aktarılmamış olması nedeniyle 03.10.2002 – 10.09.2002 arası faiz kaybının olabileceği , davalı bankanın artık mevduat toplamayacağını, … ve … gazetelerinde duyurulduğu, şu halde davacının vadeli hesaptaki parasını başka bir bankaya aktararak faiz elde etmesinin imkan dahilinde olduğu, ancak buna rağmen davacının mevcut paraların vadesiz mevduatta devam etmesine rıza gösterdiği zira bu hususa itirazı olduğunu belgelendiremediği, dolayısıyla şuan için bahsi geçen faiz kaybını talep edemeyeceği anlaşılmaktadır. Sonuç olarak; …’e ait olan bloke mevduat hesaplarındaki nakit paranın mektup miktarı kadarının iadesinin ancak davacı tarafından istenilebileceği, … nolu hesapta 5.000,00 TL veya daha fazla tutarlı hareketler olsa da en son hareketin göründüğü 28.03.2002 tarihinde bakiyenin sıfır olduğu ve teminat mektubu için ayrılmış bir blok tutarının bulunmadığı, davacı tarafından blokede bulunan bir tutarın olduğunu gösterir kaydın ibraz edilmediği, …’in …’in kredi alabilmesi için taşınmazın ipotek verdiği, bankanın Hikmetten olan alacağını, bloke hesaptaki nakit karşılığı bulunmasına rağmen bankanın söz konusu taşınmazı sattığı davacı yanca iddia edilmekle ; davalı bankanın …in kredi borcu için yaptığı icra takibi sonucunda …’e ait taşınmazı satın aldığı, taşınmazın daha fazla bir bedelle satılacağına ilişkin itirazın incelenmesinde taşınmazın sahibinin … olduğu, dolayısıyla ipotek satışından kalan farkın iade edileceği şahısların da … mirasçıları olduğu, davacının bu miktarı talep hakkı bulunmadığı anlaşılmaktadır. …in düzenlenen bir kısım sözleşmelerde imzasının bulunmadığına ilişkin itirazların irdelenmesinde ; …’in bankanın kullandırdığı krediler için kefil sıfatıyla değil ipotek maliki sıfatıyla borçlu bulunduğu, dolayısıyla imzasının araştırılmasının gerek olmadığı kanaatine varılmıştır. …’in davalı bankaca satın alınan taşınmazının tereke memurluğunca satılması durumunda bedelin …’in terekesine dahil edileceği itirazında taşınmaz malikinin … olması sebebiyle davacının bu bedelin kendisine verilmeyeceği hususunu hukuken bilmediği kabul edilemeyeceği, bir hesapta bakiye olmasa bile bu hesabın mektup bedelinin bloke edildiği hesap olarak kabul edilemeyeceği, zira blokenin o tutarın bir hesaba alınarak üzerinde teminat kurmak dışında bir hareket sağlanmamasına izin verilmemesi anlamına geldiği, incelenen hesaplar arasında iddia edilen mektup tutarlarına uygun bir bloke bulunmadığı yönünde kanaat oluşmuştur. HMK’nın 282. maddesi uyarınca hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer deliller ile birlikte serbestçe değerlendirir. Buna göre, bilirkişi raporları takdiri delil niteliğinde olup, mahkemece, sunulan deliller değerlendirilerek ve gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu, zaten dosya içerisindeki bilirkişi raporlarının da birbiri ile örtüştür ve destekler nitelikte olduğu görülmektedir. Yukarıda bahsi geçen sebeplerle, ilk derece mahkemesi kararı yerinde olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.06/10/2022