Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/105 E. 2020/360 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/105
KARAR NO : 2020/360
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2018
NUMARASI : 2014/860 Esas – 2018/516 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26.11.2020
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı ile davalı …AŞ vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma tarafından tahsis edilen … plakalı olmak üzere toplam 6 adet tır için davalı taraflarla taşıma anlaşması yapıldığını, yükün göndericisi davalılardan … AŞ, taşıtanı ise, diğer davalı … Ltd Şti olduğunu, müvekkili şirket tarafından 04.06.2011 tarihinde davalı … AŞ firmasından Almanya’ya yüklenen çelik boru emtiasının Almanya’da 09.06.2011 tarihinde kantar kontrolüne takıldığını, yanlış yükleme ve istifleme yapılmamış olsaydı araçların 10.06.2011 tarihinde yükü boşaltacakken, ancak boşaltma işinin 15.06.2011 tarihinde yapılabildiğini, sözkonu 6 adet araç için Alman makamlarınca, 5.091 Euro ceza kesildiğini, bu ceza ve masrafların müvekkili tarafından ödendiğini, malların yüklenmesi ve istiflenmesinden dolayı davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek müvekkili şirket tarafından yabancı makamlara ödenen ceza ve masraflar ile 3’er günlük bekleme bedeli olmak üzere toplam 5.091 Euro’nun ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …AŞ vekili, müvekkili ile davacı arasında sözleşmesel bir ilişkinin bulunmadığını, müvekkilinin yükün sahibi ve iddia olunduğu gibi, uğranılan zararın yükün doğru yüklenmemesinden kaynaklandığı doğru kabul edilse dahi, davacının talebini müvekkiline yöneltemeyeceğini, zira diğer davalının, davacı ile akdetmiş olduğu sözleşme ile müvekkillinin yükümlülüklerini de diğer tarafa taahhüt eden konumunda olduğunu, bu yükümlülüklerin ihlalinden bir zarar görülmüş ise, bu zararın tazminini diğer davalı taraftan talep etmesi gerektiğini, diğer davalının tazmin ettiği zararı müvekkiline rücu edip etmeyeceği ise, diğer davalı ile müvekkkili arasında bir konu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Ltd Şti vekili, taraflar arasında 02.06.2011 tarihinde, üç adet kiralık tır sözleşmesi yapıldığını, sözkonusu tırların 03.06.2011 tarihinde …San.AŞ’den yüklenip, 04.06.2011 tarihinde yurt dışına Almanya’ya sevk edildiğini, 14.06.2011 tarihine kadar tırlara yükün yanlış yüklendiğine dair davacının müvekkiline bir bilgi yada belge vermediğini, davacının müvekkilinden onay almadan yanlış yüklemeli olarak tırların çıkışını sağladığından sorumluluğun davacıya ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı ile davalı … Lojistik arasında 02/06/2011 tarihli Kiralık Tır Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme ile davacı taşıyıcı, davalı … ise, taşıtan sıfatını aldığı, yükleme adresi Hendek-Sakarya ( … Fabrikası), varış limanı Almanya ve Transit Süre Yedigün, Navlun 1.850 Euro x 3 Tır =5.500 Euro olarak belirlendiği, davacı taraf diğer davalı … firmasının Hendek-Sakarya adresinde üç adet tır ile çelik malzeme yüklediği, taraflar arasındaki ihtilafın davacının Almanya varış limanı taşımada, yükleme yerinde (Hendek) yanlış yükleme ve istiflemeden dolayı Almanya’da yapmak zorunda kaldığı ödemelerin davalılardan talep edilmesi olup, buna göre tırların 09/06/2011 tarihinde Almanya’da kantar kontrolü sebebiyle durdurulduğu ve tırlarda fazla yükleme, yükleme emniyetinin olmaması sebebiyle 10/06/2011 tarihli tutanak tanzim edildiği ve araçların yola çıkışına izin verilmeyip söz konusu tırların 14/06/2011 tarihinde boşaltma adresi olan Nurberg’de hamileyi boşalttıkları, tır kiralama sözleşmesine göre hamillerin temsil tarihi ise 10/06/2011 olduğu tespit edildiği, dava konusu taşıma Türkiye’den Almanya’ya yapılan taşıma olup, karayolu ile yapılan bu taşımalar CMR Konvansiyonu hükümlerine tabi olduğu, yüklenen yük miktarı konusunda ihtilaf olmayıp, özellikle yüksek ağırlık miktarının aracın çeker aks kısmı üzerinde etki gösterdiği, dengesiz yüklendiği ve aracın trafik güvenliğine uygun seyrini engellediği, taşınan yükün çelik metal boru olması karşısında taşıma için istiflemenin de özellik arz ettiği, boru emtiasının kaymaması için düzgün şekilde sabitlenmesi bakımından kaydırmazlık paspası konularak yüklemenin yapılması gerektiği, emtianın davalı … firması deposunda, davalı tarafından yüklenmiş ve davalı bu yüklemeye gerekli özeni göstermediği, diğer yandan emtianın taşıt çekici kısmında fazla ağırlık verdiği ve %40’ı aşan bir yükün çeker aksa zarar verecek şekilde yüklendiği de sabit olup bu hususta taşıma sürecinde taşıyıcının dikkat etmesi gereken hususlardan biri olduğu, yüklemenin kim tarafından yapılacağı hususunda CMR Konvansiyonunda özel bir hüküm bulunmamakla birlikte 17/4-c maddesinde yüklemenin gönderen tarafından yapıldığı durumlarda bundan kaynaklı zararlardan taşıyıcının sorumlu olmayacağı, işletme güvenliği ve taşıma güvenliği tam alınmadan yükün taşıma için yüklendiği anlaşılmakla bu durumda davacı ile davalı tarafın eşit-ortak kusuru ile zarara sebebiyet verdikleri, davacı tarafça dosyaya sunulan ödeme belgeleri kapsamına göre toplam ödeme miktarı 4.293,94 Euro olarak hesaplandığı, %50 kusur oranına göre, davacının talep edebileceği zarar miktarı da 2.146,97 Euro olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 2.146,97- Euro’nun dava tarihinden itibaren ve 3095 sayılı Kanunun 4-a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı ile davalı …AŞ vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ A-Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu cezaların kesilmesi tamamen taşınan malların yükleyici tarafından fazla miktarda yüklenmesinden ve yüklemenin emniyetli olmamasından kaynaklandığı, CMR hükümleri gereğince, yüklemede ve istiflemede sorumluluk gönderici/taşıtan firmalara ait olduğunu, dolayısıyla her iki davalının da doğan zarardan birlikte sorumlu olduğunu, davaya konu olayda da müvekkili şirket alt taşıyıcı konumunda olup, mevcut yükleri taşıma amaçlı araç ve şoför temini görevini üstlendiğini, bundan hareketle yüklerin araçlara yüklenmesi görevi müvekkil şirkette olmayıp, davalılar tarafından gerçekleştirildiğini, müvekkili şirkete atfedilebilecek bir kusur olmadığı halde yüklemeden kaynaklanan müdahale ve gecikmeden dolayı oluşan zarardan dolayı taraflarının kusurlu bulunmasının doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir. B-Davalı …AŞ vekilinin istinaf dilekçesinde özetle;müvekkili ile davacı arasında herhangi bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığını, bu sebeple bekleme bedeli ile diğer idari para cezalarından dolayı oluşan zarardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, davacının diğer davalı şirket ile taşıma sözleşmesi akdettiğini, davacının yüke nezarete yükümlülüğünü yerine getirmediğini, hükme esas alınan raporun taşıma konusunda uzman olmayan mali müşavir bilirkişisi tarafından düzenlendiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, CMR hükümlerine tabi kara taşımasında taşınan emtianın hatalı yükleme ve istiflemeden dolayı idari makamlara ödenmek zorunda kalınan idari para cezalarının yanısıra bekleme ücretinden dolayı doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı süresi içerisinde davacı ve davalı …AŞ vekillleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya kapsamında bulunan davacı ile davalı … Ltd Şti arasında imzalanan 02.06.2011 tarihli “Kiralık Tır Sözleşmesi”nde, davacının taşıyıcı, davalının taşıtan sıfatına haiz olduğu, yükleme adresinin Hendek/Sakarya (… Fab), varış yerinin Almanya, transit süre 7 gün, navlun 1.850 Euro x 3 tır= 5.500 Euro olarak gösterildiği, sözleşmenin 1. Maddesinde; “Firmanız ve şoförünüz yükleme yerinde yüklediği yükleri tam eksiksiz, sağlam yükletmek ve teslim etmekle sorumludur. ”; 15. maddesinde ise, “Demuraj yüklemede 48 saat, boşaltmada 48 saattir. Aşması halinde gün x 75 Euro” denilmiştir.Dosyaya sunulan CMR senetlerinde ise, taşıyıcının davalı Apeks Global Lojistik Ltd Şti, taşıtan/gönderenin, davalı … AŞ, alıcının ise, ….GMBH olduğu görülmüştür.Yine dosya kapsamına sunulan, davalı ….Ltd Şti tarafından davalı …AŞ adına düzenlenen 03.06.2011 tarihli “Hendek/Almanya Navlun” açıklamalı 13.300 Euro bedelli faturanın davalı …..AŞ’nin ticari deftelerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından davalı ….Ltd Şti adına düzenlenen 03.06.2011 tarihli “Türkiye –Almanya Çelik Malzeme Nakli-Sakarya-Numberg” açıklamalı 12.751,11 TL bedelli faturanın olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davalı ….Ltd Şti’nin diğer davalı …AŞ’nin çelik boru emtiasının yurt dışına kara yoluyla taşınması işini üstlendiği, bu taşıma işinin ise, davalı ….Ltd Şti ile davacı arasında akdedilen taşıma sözleşmesi gereğince, davacı tarafından fiilen yerine getirildiği dosya kapsamından sabit olup, dolayısıyla davacı ile davalı …..Ltd Şti arasındaki akdi ilişkide, davacı taşıyan, davalı ise taşıtan ve yükleten sıfatına sahiptir. Hal böyle olunca, dava konusu taşımada, davacı ile davalı … AŞ arasında herhangi bir akdi ilişki bulunmadığından bu davalıya husumet düşmediğinden bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacı tarafça, yükleme ve istiflemenin gönderen/taşıtan tarafından yapıldığı, zararın kötü istifleme ve sabitlemeden kaynaklandığı, CMR’nin 17/2-4c maddesindeki düzenleme uyarınca bu şekildemeydana gelen hasardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağı ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir. Yüklemenin davacı taşıyıcıya ait olması halinde, hasarın tamamından davacı sorumlu olacaktır. Yüklemenin gönderen/taşıtana ait olması halinde ve hasarın da yükleme hatasından kaynaklanması halinde ise, taşıyıcının tazminatla sorumlu tutulması düşünülemez. Yükleme ve istif hatasının, ayrıca bir araştırmaya gerek duyulmaksızın kolaylıkla fark edilebileceği hallerde, taşıyıcının göndereni uyarması M.K’nun 2 nci maddesinde yer alan dürüstlük ilkesinin bir gereğidir. Dolayısıyla uyarı yapılması gereken hallerde, zararın gönderen ile taşıyıcı arasında B.K.nun 44 ncü maddesi uyarınca kusur oranında paylaştırılması gerekmektedir.Bu açıklamalar ışığında, somut olayda, taşınan emtianın çelik boru emtiası olması karşısında istiflemenin özellik arz ettiği, zararın oluşumunda, asli nedenin çelik boru emtiasının dengesiz ve hatalı yüklenmesi olduğu, bu haliyle trafik güvenliğine uygun seyrin engellendiği gözetildiğinde, davacı taşıyıcının nezaret sorumluluğu kapsamında müterafık kusuru ve mahkemenin yargıtay uygulaması ışığında kusur takdirine göre % 50 oranı ile sorumluluğu cihetine gidilerek hüküm kurulmuştur. Yükleme ve istif gönderen tarafından yapılsa bile, taşıyanın tedbirli bir tacir gibi davranarak ve özenle taşıma borcu kapsamında, yüklemeye nezaret etme yükümlülüğü vardır. Bu nezaret yükümlülüğünün ihlalinin sebebiyet verdiği hasarlardan kusuru oranında sorumludur. Bu husustaki Yargıtay içtihadı yerleşmiştir. Buna göre, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Açıklanan bu nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı …AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile bu davalı yönünden kararın düzeltilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2- Davalı …AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının bu davalı yönünden HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-Davacının davalı …AŞ hakkındaki davasının pasif husumet ehliyeti yokluğundan usulden REDDİNE, 4-Davacının davalı tasfiye halinde … San.Tic.Ltd Şti hakkındaki davasının KISMEN KABULÜ ile, 2.146,97- Euro’nun dava tarihinden itibaren ve 3095 sayılı Kanunun 4-a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,5-Fazlaya ilişkin istemin reddine,6-Alınması gereken 366,31 TL nisbi ilam harcından peşin alınan 188,90 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 177,41 TL harcın davalı tasfiye halinde…San.Tic.Ltd Şti’nden tahsili ile hazineye irat kaydına,7-Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 188,90 TL harcın davalı tasfiye halinde …San.Tic.Ltd Şti’nden tahsili ile davacıya verilmesine,8-Davacının yaptığı ilk masraf 25,87 TL, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 462,50 TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam 1.988,37 TL’nin red ve kabul oranına göre 838,25 TL ‘nın davalı tasfiye halinde … San.Tic.Ltd Şti’nden alınarak davacıya verilmesine, 9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davalı tasfiye halinde … San.Tic.Ltd Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,10-Davalı …AŞ kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00.-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,11-Davalı … San. AŞ tarafından yapılan 12,47-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,12-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider ve delil avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine, 13-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;a-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının hazineye irad kaydına,b-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasınac-Davalı …..AŞ tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına,d-Davalı …..AŞ tarafından yatırılan toplam 127,50 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, e-Davalı …..AŞ tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf başvuru harcı ile 37,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 136,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.