Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1042 E. 2022/1290 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1042
KARAR NO: 2022/1290
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/07/2019
NUMARASI: 2016/1222 Esas – 2019/943 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/11/2022
Taraflar arasındaki Menfi Tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı ve davalı banka vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalılardan … Şirketi arasında 14/12/2015 tarihli satış sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşme gereğince davacı tarafça malların satış bedeline ilişkin çeklerin tanzim edilerek, davalılardan … Şirketine teslim edildiğini, ancak sözleşme konusu malların davacı şirkete teslim edilmediğini, bu nedenle davalı tarafa ihtarname çekildiğini ve çeklerin iadesinin istenildiğini, ancak çeklerin iade edilmediğini belirtilerek dava konusu … Bankası Pendik Şubesi 12/11/2016 tarihli … seri numaralı 65.000 TL ‘ye 03/12/2016 tarihli 5282540 seri numaralı 60.000 TL bedelli çekler yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Bankası vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu çeklerin ciro yoluyla davalı bankaya devredildiğini, iş bu davalının iyi niyetli hamil sıfatına haiz olduğunu, taraflar arasında düzenlendiği iddia olunan satım sözleşmesinin muvazaalı olarak her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğunu belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.Davalı … vekili süresinde cevap vermemiş, bilahare kendisini vekil ile temsil ettirmiş, davalı vekili bilirkişi raporuna karşı verdiği beyanda, toplam alınan 600.000,00 TL çek içerisinde bulunan dava konusu avans çeklerin karşılığında 242.817,09 TL mal tesliminin yapıldığını, davacının çeklerin karşılıksız kaldığını ispat edemediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince davacı ile davalılardan … Şirketi arasında 14/12/2015 tarihli satış sözleşmesi düzenlendiği, iş bu satış sözleşmesi uyarınca alıcı olarak yer alan davacı …’un … Bankası Pendik Şubesine ait çeklerle sözleşme konusu ürünlerin bedelini ödeyeceğini 4. Madde de belirlendiği, iş bu sözleşme konusunun kazan alımına ilişkin olduğu ve bedelin 9 adet çekle ödeneceğinin kararlaştırıldığı, toplam tutarın ise KDV dahil 600.000 TL olarak belirlendiği, dosyada mübrez ihtarname cevaplarında davalılardan … Şirketine sözleşmede kararlaştırılan edinimi ifa etmediği hususunun Beykoz … Noterliğinin 7 Kasım 2016 tarihli ihtarnamesinde de ikrar edilmiş olduğu ve olumsuz mali durum ve ekonomik koşullar nedeniyle malların teslim edilemediğinin belirtildiği, iş bu ihtarnamede çeklerin diğer davalı bankaya teminat olarak verildiğinin belirtildiği, davacı tarafça Kartal … Noterliğince düzenlenen ihtarname ile davalı … Bankasından da davaya konu çeklerin bedelsiz kaldığından dolayı iadesinin talep edildiği, 27/06/2019 tarihli cevabi yazıda davaya konu çeklerin takastan ödendiğinin belirtildiği, dosyada mübrez mali müşavir bilirkişisince düzenlenen raporda taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle toplamda 600.000 TL olarak verilen ve dava konu çeklerinde dahil olduğu avans çekler karşılığında … şirketinin 242.817,09 TL ‘lik mal teslimatı yaptığının ve çek iade teslimat işlemlerinden sonra davacının davalılar …’den dava tarihi itibariyle 400.008,29 TL’lik alacağının bulunduğunun sabit olduğu, yukarıda belirtilen icra takip dosyalarından da anlaşılacağı üzere davalılardan … A.Ş tarafından diğer davalıya yönelik ihtiyati haciz taleplerinin ifasının sağlanması için icra takiplerinin başlatıldığı, bu haliyle davalılardan … Bankası A.Ş’nin çeki ciro yoluyla devralmış olması nazara alındığında davalı bankanın davacı aleyhine kötü niyetli hareket ettiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı … Bankası A.Ş’ye yönelik açılan davanın reddine diğer davalı … .. Şirketine yönelik açılan davanın kabulü ile davaya konu çek bedellerinin tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı ve davalı banka tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı Banka açısından davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davalı … Ltd. Şirketi aleyhinde çeklerin ödeme gününde iflas erteleme tedbir kararının mevcut olduğunu, İcra ve İflas Kanunu’nun mülga 179/a maddesi çerçevesinde davaya konu çeklerin ilgili bankaya temlik cirosu ile verilip verilmediği, verilmiş ise kayyım onayı olup olmadığının araştırılması ve ona göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme yapılarak hüküm verildiğini, zira Davalı Şirket … çekler ödenmeden evvel çeklerin karşılıksız olduğunu bankaya bildirmiş olup, bu irade beyanını gerek banka gerek davacıya yazılı olarak ifade ettiğini, buna ilişkin ihtarnameler gönderildiğini, davalı bankanın tüm bu hususları bilerek kötü niyetli bir biçimde çekleri takasa vererek tahsil ettiğini, davalı bankanın iyiniyetli hamil olmadığının ispat edildiğini, Davalı Bankanın iflasın ertelemesi konusundaki davaya çeklerin ödenme tarihinden evvel müdahil olduğunu ve celp edilmiş olan icra takip dosyalarında da görüleceği üzere diğer davalı …’nin iflas erteleme tedbiri altında olduğuna ve bu bağlamda bilanço ve mizana vakıf olduğunu, bu şartlar altında Davalı Banka’nın iyiniyetli hamil olduğu iddiasına itibar edilemeyeceğini ileri sür erek kararın ortadan kaldırılarak, her iki davalı yönünden de davanın kabulüne ve ödenmiş olan çek bedellerinin her iki davalıdan da istirdadına karar verilmesini karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; esas yönünden verilen kararın doğru olduğunu, ancak davanın esastan reddedildiğini, vekalet ücretinin dava değeri üzerinden nispi olarak hesaplanması gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bu yönüyle ortadan kaldırılarak lehlerine nispi vekalet ücreti hesaplanarak tekrar hüküm kurulmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, satım sözleşmesine dayalı yapılan avans ödemesi olarak keşide edilen çeklerin, mal teslimi yapılmaması nedeniyle bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit ve ödenen çek bedellerinin istirdadı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davalı lehdar yönünden kabulüne ,diğer davalı banka yönünden reddine karar verilmiş,bu karara karşı davacı vedavalı banka vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Yargılama sırasında davacı tarafça çek bedellerinin ödendiği ve davanın istirdat davasına dönüştüğü belirtilmiş, davalılardan … Bankası tarafından sunulan cevap dilekçesinde dava konusu çeklerin ödendiği, … Firması riskinden düşürüldüğü belirtilmiştir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalı bankanın iflas erteleme kararı nedeniyle iyi niyetli olup olmadığı ve hükmedilen vekalet ücreti noktalarındadır.Dava konusu çekler incelendiğinde; … Bankası Pendik Şubesine muhataplı keşidecisinin davacı …, lehdarının davalı … Tic. Ltd. Şti. olan 12/11/2016 keşide tarihli … seri numaralı, 65.000 TL bedelli ve … seri numaralı, 60.000 TL bedelli olduğu,muhatap bankanın 27.06.2019 tarihli yazı cevabından dava konusu çekleri davalı … Ltd.Şti’nin davalı … aracılığıyla takasa verdiği ve takastan ödendiği anlaşılmıştır, Davacı şirket ile davalı … Ltd.Şti arasındaki 14.12.2015 tarihli davalı ….Ltd.Şti tarafından imal edilen kazan alımına ilişkin olan satış sözleşmesinde tarafların 600.000,00 TL satım bedeli üzerinde anlaştıkları , satış bedelinin … Bankası Pendik Şubesine ait arasında davaya konu iki çekin de bulunduğu 9 adet çek ile yapılacağının kararlaştırıldığı ve sözleşmenin 9. Maddesinde sözleşme kapsamında verilen çeklerin sözleşme kapsamında alımı yapılacak mallara karşılık avans olarak verildiği, sözleşmenin hiç yada gereği gibi ifa edilmemesi durumunda alıcı başkaca hiçbir ihbara gerek olmaksızın sözleşmeden dönebileceği bu durumda alıcı tarafından satıcıya sözleşme başında teslim edilmiş olan çeklerin bedelsiz kalacağı ve derhal iade edileceği düzenlenmiştir. Davacı tarafça davalı bankaya gönderilen Kartal … Noterliği 09.11.2016 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesiyle; keşidecisi oldukları … Bankası Pendik Şubesi’ne ait … seri numaralı, 65.000 TL bedelli, 12.11.2016 keşide tarihli ve … seri numaralı, 60.000 TL bedelli, 03.12.2016 keşide tarihli çeklerin … Tic. Ltd. Şti. ile karşılıklı olarak imza altına alınan 14.12.2015 tarihli Satış Sözleşmesine istinaden verildiğini, sözleşme konusu malların kendilerine teslim edilmediğinden sözleşme madde 9 gereği bedelsiz kaldığını, bedelsiz kalan çeklerin … Ltd. Şti.’den 07.11.2016 tarih, … yevmiye no.lu ihtarname ile talep edildiğini, firmanın cevabi yazısı ile bedelsizlik konusunu doğrulayarak iadesinin gerçekleştirileceğinin beyan edildiğini, satış sözleşmesi gereği vaat edilen malların karşılığı olmak üzere keşide ederek … Tic, Ltd. Şti.’ne teslim edilen ve bu firma tarafından muhatap bankaya teminat olarak verilen çeklerin bedelsiz kaldıklarından 1 gün içinde iade edilmesi gerektiğini ihtar etmiştir. Davaya konu iki çekin davalı lehtar …Ltd.Şti tarafından davalı bankaya ciro edilmiş olup yapılan cironunu ciro edilirken “bedeli teminattır” ” bedeli rehindir” gibi bir açıklama yazılmadığı gibi rehin cirosu olarak yapıldığına dair bir kayda rastlanmadığından çeklerin temlik cirosu (6102 Sayılı TTK m.689) ile davalı bankaya verildiğinin kabulü gerekmiştir. Davacı keşideci ve diğer davalı lehdar şirket arasındaki temel ilişkide çekin bedelsizliği şahsi def’i olup bu şahsi def’iyi davacı ancak hamilin senedi iktisab ederken borçlunun zararına bilerek hareket ettiğini ispat etmesi halinde ileri sürülebilecek olup, bu iddia yönünden ispat külfeti üzerinde olan davacı kötüniyeti her türlü delil ile ispat edebilecektir. Davacı vekili davalı bankanın, ödeme tarihinden önce çeklerin bedelsiz kaldığı yönünde gönderilen ihtar ile çeklerin bedelsiz olduğunu bildiği ve yine diğer davalı … Ltd.Şti ‘nin açmış olduğu iflas erteleme davasına müdahil olamak suretiyle davalı lehdar şirketin bilancosunu bildiği ve iyiniyetli hamil olmadığını ileri sürmüş ise de bu hususlar davalı hamil bankanın senedi iktisap ederken kötüniyetli olduğu hususunu ispata elverişli değildir.(Yargıtay 19. HD’nin 2013/9110 E. 2013/14513 K.ile yine aynı Dairenin 14/04/2017 tarih 2016/7516 E. 2017/3068 K.sayılı kararı emsal mahiyette). Davacı keşidecinin davalı lehtara karşı ileri sürebileceği şahsi def’ ileri iyi niyetli yetkili hamil olan davalı bankaya karşı ileri süremeyeceğinden mahkemece davalı banka yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı banka aleyhine açılan davanın reddi nedeniyle lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuş ve başvuru sırasında istinaf karar harcını maktu olarak yatırmıştır. İlk derece mahkemesince davalı bankya nispi istinaf karar harcı ile istinaf avansını yatırması muhtıra gönderilmiş ve davalı vekiline tebliği edilmiş ve davalı banka vekili de istinaf avansını yatırdığını, ancak esasa ilişkin istinaf talepleri olmadığından maktu karar ve ilam harcı yatırdıklarını ileri sürerek karardan dönülmesini talep etmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre, yargı harçları (1) sayılı Tarifede yazılı işlemlerden, nispi ya da maktu olarak alınır Maktu harç ise, konusu belli bir değer ile tespit edilemeyen davalarda ve davanın reddine ilişkin kararlardan alınan harçtır (1 sayılı tarife III/2-a). İstinafa gelen uyuşmazlıkta davalı yönünden davanın reddine karar verilmiş olmakla red kararının ferisi niteliğindeki başvurunun da maktu harca tabi olduğu açıktır. Davalı banka yönünden dava reddedilmiş olup,red kararının ferisi niteliğindeki vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun da maktu harca tabi olduğu açıktır. Dava nispi harça tabi olup, konusu para alacağı niteliğinde olduğundan verilecek karar ile birlikte hüküm altına alınacak vekalet ücretinin de dava değeri üzerinden tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanması gerekirken davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden davalı banka lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca dava değeri üzerinden nisbi vekalet ücretini hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE; Davalı vekilinin İstinaf talebinin KABULÜ İLE; istinafa konu mahkeme kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, 2-… Bankası Pendik Şubesi’nden alınan 11/12/2016 tarih, … seri numaralı 65.000,00 TL. ve 03/12/2016 tarih … seri numaralı 60.000,00 TL. bedelli çeklerle ilgili davanın istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmakla işbu çek bedellerinin bedeli olan 125.000,00 TL.nin davalılardan … Şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine, 3-Davalılardan … Bankası aleyhine açılan davanın ise REDDİNE, 4-Harçlar Kanunu’na göre tahsili gereken 8.538,75 TL harçtan, peşin alınan 2.134,69 TL harcın mahsubu ile kalan 6.404,06 TL’nin …’nden tahsili ile hazineye iradına, 5-Karar tarihindeki avukatlık ücret tarifesi (kabul oranına) göre hesaplanan 12.750 TL avukatlık ücretinin davalı …’nden tahsili ile davacıya ödenmesine, 6-Karar tarihindeki avukatlık ücret tarifesine göre hesaplanan 19.750,-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı … Bankası’na verilmesine, 7-Davacının yapmış bulunduğu 2.168,19 TL ilk dilekçe gideri, 937 TL bilirkişi, davetiye ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 3.105,19 TL yargılama giderinin davalılardan …’nden tahsili ile davacıya ödenmesine, 8-Karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, 9-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden; a-Davacı tarafından yatırılan 44,40TL istinaf peşin harcının alınması gereken 80,70-TL karar harcından mahsubu ile eksik olan 36,30-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, b-Davalı tarafından yatırılan 44,40TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, c-Davalı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 121,30 TL istinaf başvuru harcı, tebligat ve dosyanın posta masrafı toplamı 74-TL olmak üzere toplam 195,30-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 10-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/11/2022