Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1030 E. 2022/1027 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1030
KARAR NO: 2022/1027
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/04/2019
NUMARASI: 2017/10 Esas – 2019/399 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalının İstanbul Ticaret Odasına … Sicil No ile kayıtlı … Sanayi Ve Dış Tic. Ltd. Şti isimli şirket olduğunu, Müvekkil ve davalı arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, Bu ticari ilişkiden kaynaklı 861.183,06 TL’lik 16.09.2016 vade tarihli Cari Hesap Alacağının 100.000,00 TL’lik kısmı icra takibine konu edildiğini, Davalının itiraz dilekçesinde sadece borca itiraz ettiğini, ferilere herhangi bir itiraz sunmadığını, Defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığında davalı şirketin müvekkil şirkete takip konusu miktar kadar borcu olduğunun ortaya çıkacağını, davalı şirketin borcunu ödememek için haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, Davalının delil listesinde sunduğu cari hesap ekstresinde müvekkilinin icra takibine koyduğu faturaların aynen göründüğünü, davalının cari hesabında müvekkile olan borcunun kaynağı faturaları işlediğini, daha sonra da 31.10.2015 tarihinde 550.000TL ve 350.000TL aynı gün iki adet ödene kaptığını kaydettiğini, müvekkili şirketin vergi denetiminde olup olmamasının davalının borcüu ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, beyan ederek davanın kabulu ile İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile (100.000,00 TL Asıl Alacak açısından) takibin asıl alacağa işleyecek ticari reeskont avans faiz ile birlikte devamına ve davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça ileri sürülen iddiaların gerçek dışı olduğunu, müvekkil şirketin davacıya borçlu değil tam tersi alacaklı olduğunu, Davacı şirketin borca batık olması ve Vergi Dairesi ile arasında mevcut sorunlar nedeni ile davacı şirket aleyhine alacak talebinde bulunulmadığını, Ticari defterler ve belgeler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde haklılığın ortaya çıkacağını, beyan ederek davanın reddine, davacının asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatı ödemesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “… davalı … Tic. Ltd. Şti.nin Davacı … San. Tic. Ltd. Şti.nden 53.033,87 TL alacaklı olduğu, yapılan ödemelerin belgeler ile kanıtlandığı ve davacı tarafa borçlu olmadığı anlaşıldığından davacının talebi yerinde görülmeyerek davanın reddi ile dosya kapsamı itibariyle davacının dava açmakta kötüniyetli olduğu hususu ispat edilemediğinden…” davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının, süresinde ibraz etmediği ve defterlerinde de kaydı bulunmayan ödeme belgelerine delil olarak dayanmasının usule aykırı olduğunu, müvekkilin alacaklı olduğu hususunun, davalı defterleri ile de sabit olduğunu, davalı cari hesabında, müvekkiline olan borcunun kaynağı faturaları işlemiş, daha sonra da 31.10.2015 tarihinde 550.000TL ve 350.000TL tutardan ibaret olarak aynı gün 2 adet ödeme yaptığını kaydettiğini, bilirkişi raporunda, defterlerde kaydı bulunmasına rağmen tevsik edici belgeleri bulunmayan toplamda 900.000,00TL tutarlı meblağın davalı ödemesi olarak cari hesap borcundan mahsup edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Bilirkişi incelemesinde davalının belgelendirilmemiş ve hukuka aykırı kayıtlarına itibar ederek, müvekkilinin borçlu olduğu sonucuna ulaşmasının hatalı olduğunu, davalı, müvekkili şirketten alacaklı olmasına rağmen vergi dairesi ile müvekkili şirketin sorunları olması nedeni ile bugüne kadar alacağını istemediğini belirttiğini, müvekkili şirketin vergi denetiminde olup olmamasının davalının borcu ile herhangi bir ilgisi bulunmadığını, davalı borçlu aradaki ticaret gereği ticari defterlerle sabit olduğu üzere davacıya borçlu olduğunu, davacı alacaklı müvekkiline ödediğini belirttiği dekontları ve ödemeleri ne için yaptığını yazılı belge ile ispatlamasının yasal bir zorunluluk olduğunu, bu ödemelerin ne için yaptığını ispatlamsı dışında takas mahsup talebi de olmadığı dikkate alındığında ticari defterler ile sabit olan icra takibine yaptığı haksız itirazın iptaline karar verilmesinin gerektiğini, istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini, Yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava taraflar arasında ticari satım nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince dosyaya toplanan deliller ve bilirkişi raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili tarafından yukarda yazılı sebepler ile istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu, davacının davalıya mal sattığı, davalı tarafça malların teslim alındığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık konusu mal bedellerinin davacıya ödenip ödenmediği hususunda toplanmaktadır. TMK 6, HMK 190 maddeleri gereği satış bedelinin ödendiğinin ispatı davalı tarafa düşmektedir. İlk derece mahkemesine toplanan deliller ve davalı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça süresinde ibraz edilmeyen ve ticari defterlerinde kaydı bulunmayan ödeme belgelerinin delil olarak değerlendirilemeyceğine ilişkin davacı istinafı yönünden yapılan değerlendirmede; ödeme borcu sona erdiren nedenlerden olduğundan yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerekmektedir. Dolayısıyla ödemeye ilişkin belgenin bilirkişi incelemesi aşamasında sunulmasının değerlendirmeye alınmasına engel bir durum değildir. Davalı tarafça ticari defterlerine borcun ödendiğine dair kayda dayanak olarak sunulan 26/05/2015 tarihili 2 adet tahsilat makbuzlarında davacıya 8 adet bono verildiği kaydı bulunmaktadır. Yine mahkemenin 04/04/2019 tarihli oturumunda davalı vekilince davacıya borca karşılık verildiği iddia edilen 8 adet bononun aslının mahkemeye sunulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda tahsilat makbuzlarında davacıya verildiği kaydı bulunan ve bilahare davalı tarafça mahkemeye asılları sunulan bonolar davalı elinde bulunduğuna göre ödemenin varlığına karinedir. Davacı tarafın bilirkişi incelemesi için ticari defterleri ibraz etmediği, bu durumda yukarıda açıklanan olgular ve davalı ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ile davalının davacıya borcu olmadığı anlaşılmakla itirazın iptali isteminin reddine dair ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 29/09/2022