Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1027 E. 2022/1145 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1027
KARAR NO: 2022/1145
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2019
NUMARASI: 2017/798 Esas – 2019/442 Karar
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/10/2022
Taraflar arasındaki Menfi Tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka ile … Dış. Tic. Ltd. Şti arasında … akdedilen kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcu temin için üçüncü kişi sıfatıyla davalı banka lehine “Konya, Selçuklu, … Mah. … Ada, … Parsel, … Nolu Bağımsız Bölüm” olarak kain taşınmaz üzerinde 16/08/2012 tarih ve 28050 yevmiye ile 150.000,00 TL miktarlı ve “Konya, Selçuklu, … Mah. … Ada, … Parsel, … Nolu Bağımsız Bölüm” olarak kain taşınmaz üzerinde 17/08/2012 tarih ve … yevmiye ile 150.000,00 TL miktarlı ipotek tesis edildiğini, Gaziosmanpaşa … Noterliği’nin 17/11/2015 tarih ve … yevmiye numaralı evrakı üzerinden davalı bankaya yönelik olarak keşide ettiği ihtarname ile; yukarıda tesis edilen ipotekler nedeniyle kredi kullandırılıp kullandırılmadığı, kullandırılmış ise borç bakiyesinin ve ödeme planının bildirilmesi, ipoteklerin kaldırılması, anılan ipoteklerden dolayı yeni kredi kullandırılmaması, ayrıca kredi sözleşmesi nedeniyle şahsi kefil sıfatıyla imza atmış ise kefaletinin geçersiz olduğu ve şahsi kefaleti bakımından herhangi bir işlem yapılmaması hususlarını ihtar ettiğini ve ayrıca Gaziosmanpaşa … Noterliği’nin 17/11/2015 tarih ve … yevmiye numaralı evrakı üzerinden kredi borçlusu … Dış. Tic. Ltd. Şti’ye yönelik olarak keşide ettiği ihtarname ile ipotekleri kapsamında olan borcun bankaya ödenmesi, ipoteklerin kaldırılması hususlarının ihtar edildiğini, üçüncü kişi … Ltd. Şti’nin cevaben Bakırköy … Noterliği’nin 27/11/2015 tarih ve … yevmiye numaralı evrakı üzerinden keşide ettiği ihtarname ile ödemelerin düzenli şekilde yapıldığını, yeni krediler kullanılmaya devam edileceğini, bu işlemler nedeniyle herhangi bir zararların olmayacağının kendilerine bildirildiğini, akdedilen ipoteklerin tesisinde 6098 sayılı TBK’nın 583 vd. Maddelerinde öngörülen şekil şartları ile eş rızasının olmaması nedeniyle ipotek sözleşmesinin şahsi kefaletinin geçerli olmadığını, tüm bu nedenlerden bankaya yönelik olarak keşide edilen Gaziosmanpaşa … Noterliği’nin 17/11/2015 tarih ve … yevmiye numaralı evrak üzerinden düzenlenen ihtarnamenin bankaya tebliğ edildiği 19/11/2015 tarihi itibariyle kredi borçlusu … Ltd. Şti tarafından yapılan ödemeler nazara alınmak suretiyle bankaya borçlarının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının tespiti ile ihtarnamenin tebliğinden sonra kullandırılan krediler nedeniyle sorumluluklarının olup olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 28/12/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalarak davanın kabulü ile ayrıca Konya, Selçuklu, … Mah. … Ada, … Parsel, … Nolu Bağımsız Bölüm ve Konya, Selçuklu, … Mah. … Ada, … Parsel, … Nolu Bağımsız Bölüm numaralı taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Bankası Beşyüzevler Şubesi ile dava dışı … Ltd. Şti arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeden kaynaklanan borca … ve …’ın kefil olduğunu, ancak davacı …’in bu kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borca yönelik olarak şahsi kefaleti olmadığını, ancak davacı …’in 17/08/2012 tarih ve … yevmiye ve 16/08/2012 tarih ve … yevmiye numaralı ipotek belgeleri ekindeki resmi senet ile ipotek limiti ile sorumlu olmak dışında senet akit tablolarının 5 maddesi ile tesis edilen ipoteğe ilaveten ipotek tutarı kadar müteselsil kefil sıfatıyla da ayrıca sorumlu olmayı kabul ettiğinden kendileri ile … Ltd. Şti arasında akdedilen kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan dolayı ipotek nedeniyle ve şahsi kefaleti nedeniyle 600,00 TL sorumlu bulunduğunu, üçüncü kişi … Ltd. Şti’nin 24/10/2017 tarihi itibariyle teminatlı şirket kredi kartı kredisi, gayrinakdi çek kredisi, teminatlı … kredisi nedeniyle 560.562,85 TL riski/ borcu bulunduğunu, ancak bu miktar alacağın herhangi bir takibe konu edilmediğini, Yargıtay HGK 28/02/2001 tarih, 2001/19159 Esas ve 2001/197 Karar sayılı kararı ile ipotek resmi senedi ile ayrıca borçlunun şahsi kefaletinin öngörülmesinin geçerli olduğunun içtihat edildiğini, bu nedenle davacının borçtan sorumlu olduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, davaya konu kefalet sözleşmesinin eş rızasının mevcut olmadığından geçerli olmadığı,bir an için şahsi kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu kabul edilecek olsa bile 6098 sayılı TBK’nın 599. maddesi ile borçlunun maddi durumunun kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra bozulması halinde kefilin alacaklıya yazılı bildirimde bulunarak doğmayan borçlar bakımından kefaletten dönebileceği açıkça öngörülmüş olduğuve davacının şahsi kefil olmak suretiyle sorumlu olmayı kabul ettiği borcun sorumluluğun sonlandırılmasına yönelik ihtarnamenin davalı bankaya 19/11/2015 tarihinde tebliğinden önce doğmuş olan borçların 31/12/2016 tarihinde sıfırlandığı ve mevcut borcun 19/11/2015 tarihinden sonra davacının bildirimine aykırı olarak kullanılan kredi ilişkisinden kaynaklandığı, bu nedenle davacının bildirimden sonra kullandırılan kredilerden kaynaklanan borçtan sorumlu tutulamayacağı, davacının ipoteğin tesisinden sonra borçlu maddi durumunun bozulması nedeniyle ipotek sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğunun da sona erdirilmesi amacıyla davalı bankaya yönelik olarak keşide ettiği ihtarnamenin davalı bankaya 19/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğden önce kullanılan krediler nedeniyle doğmuş olan borçların 31/12/2016 tarihinde sıfırlandığı ve mevcut borcun 19/11/2015 tarihinden sonra davacının bildirimine aykırı olarak kullanılan kredi ilişkisinden kaynaklandığı, bu nedenle davacının bildirimden sonra kullandırılan kredilerden kaynaklanan borçtan sorumlu tutulamayacağı, aksi düşüncenin ipotek sözleşmesinden üçüncü kişi lehine ipotek veren ipotek borçlusunun sözleşmeden dönme hakkının elinden alınması olacağı ve Borçlar Hukuku’nda temel ilke olan sözleşme serbestisi ilkesine aykırı bir durum olacağı ve her sözleşmede olduğu gibi aksi kanun tarafından açıkça öngörülmediği sürece sözleşmenin tarafları sözleşme serbestisi çerçevesinde sözleşmeden dönme hakkına olacağı , üçüncü kişi lehine ipotek veren kişide ipotek sözleşmesinden geri dönme hakkını kullandığı andan sonra kullandırılan kredilerden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle . davanın kabulü ile davacının şahsi kefaleti nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, Konya ili, Şelçuk ilçesi, … Mah. … ada, … parsel, … nolu bağımsız bölüm üzerinde 16/08/2012 tarih ve … yevmiye no ile tesis edilmiş ve Konya ili, Şelçuk ilçesi, … Mah. … ada, … parsel, … nolu bağımsız bölüm üzerine 17/08/2012 tarih … yevmiye no ile tesis edilmiş olan ipoteklerin fekkine karar verimiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda, bilirkişi raporunda ve ek bilirkişi raporunda esas aydınlatması gereken meselenin, 17.08.2012 tarihli 28200 yevmiye no.lu ve 16.08.2012 tarihli … yevmiye no.lu ipotek resmi senet akit tablolarının 5. maddesine istinaden, dava dışı … Dış. Tic. Ltd. Şti firmasının borçlarına, ipotek tutarları kadar davacı …’in kefil olup olmadığının somut olaya uygun kararlar çerçevesinde hukuken incelenip değerlendirilmesi gerektiğini, davacı bir haftalık kesin süre içerisinde ıslah dilekçesini mahkemeye vermediği halde, ayrıca taraflarınca davacının ıslah dilekçesi ile iddiasının genişletmesine ve değiştirmesine muvafakatleri olmadığı halde mahkemenin bu ıslah dilekçesine itibar ederek, ipoteklerin fekkine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, usul ve yasaya aykırı olarak davanın kabülü ile davacının şahsi kefaleti ile davalıya borçlu olmadığının tespiti ile konya tapu müdürlüğü’nün 16.08.2012 tarihli 28050 yevmiye no.lu ve 17.08.2012 tarihli ve … yevmiye no.lu ipoteklerin fekki yönündeki kararın kaldırılmasına, karar verilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; dava dışı asıl borçlu ile davalı banka arasında imzalanan genel kredi sözlemesi ve diğer sözleşmelere verilen kefalet ve ipotekler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş,karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre; “Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (2. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (15. md.). Noksan tespit edilen değerler hakkında 30. madde hükmü uygulanır (16/4. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınır (21. md.). (1) sayılı tarifede yazılı nispi karar ve ilâm harcının 1/4’ü peşin alınır (28. md.). Yargılama sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için yargılamaya devam olunur, takip eden oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. 6100 sayılı HMK.’nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır (30. md.). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz (32. md.). HMK.’nun 120-(1) maddeye göre de davacı, yargılama harçlarını mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Harçlarla ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir. Davanın açılması harca tabi usuli bir işlemdir. Harçlar Kanunu harç alınması veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden gözetilmesini ve harcın yatırılmaması halinde ise ne gibi işlemler yapılacağını 30. ve 32. maddelerinde hükme bağlanmıştır. Dava konusunun 300.000 TL bedelli kefalet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile birlikte ayrıca toplam 300.000 TL değerinde ipoteğin fekki istemine ilişkin olduğu, bu durumda dava değerinin 600.000 TL’ye olduğu ancak ilk derece mahkemesince dava değeri 300.000 TLkabul edilerek yapılan hesaplamaya göre peşin karar ve ilam harcının tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Davaya konu toplam alacağa yönelik olan davada mahkemece işin esasına girilmeden önce 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/a ve 32. maddeleri uyarınca eksik peşin harç tamamlanmadan yargılamaya devam edilemeyecek olup, davanın harçlandırılmamış kısmı yönünden usulen açılmış bir davanın varlığından söz edilemeyeceği ve harçlandırılmayan kısım yönünden kurulan hükmün; hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve fazlasına karar veremeyeceği düzenlemesini içeren HMK.’nun 26. maddesine aykırı olacağı; bu nedenle, öncelikle dava değeri üzerinden eksik peşin harcın tamamlatılması gerektiği hususu gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verimesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin esas yönelik istinaf sebepleri incelenmeksizin açıklanan gerekçe ile davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,2-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 20/10/2022