Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1012 E. 2022/1195 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1012
KARAR NO: 2022/1195
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/05/2017
NUMARASI: 2014/1473 Esas – 2017/388 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/11/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında bir adet Otomotik Tekmoform Ambalaj Makinası satın alma konusunda ön görüşme yapmış ve davalı şirket tarafından 26/08/2014 tarihli proforma faturası düzenlendiğini, müvekkilinin amacının bu faturayı ibraz etmek suretiyle bazı finansal kiralama şirketlerine başvuru yapmak ve söz konusu makineyi leasingli olarak almak olduğunu, bu nedenle davalı şirkete … bank Denizli-Çınar Şubesine ait 31/12/2014 tarihli 50.000,00 TL bedelli ve 31/01/2015 tarihli 50.000,00 TL bedelli olmak üzere 2 adet çek verdiğini, müvekkili ile davalı arasında makine alımı konusunda nihai sözleşme imzalanmadığı gibi davalı tarafından da bir mal teslimi ve fatura tanziminin söz konusu olmadığını, davalının söz konusu çekleri müvekkiline teslim etmediğini bildirerek: dava konusu çekler hakkında karşılıksız kaşesi vurdurulmaması veya icra takibi başlatılmaması, başlatılan icra takiplerinin durdurulması yönünde İİK m.72 gereğince teminat karşılığında ihtiyati tedbir karar verilmesine, dava konusu edilen 2 adet çek için davacının davalı şirkete borçlu bulunmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında sözleşme imzalandığı, müvekkilinin sözleşmeye göre yapması gereken makimeyi yaptığını ve eksiksiz teslim ettiğini, davacının finansal kiralama yoluyla müvekkilinden makine alacak ise müvekkiline ödeme yapacak kişinin finansal kiralama şirketi olduğunu, dava dışı …Dış Ltd Şti’nin yetkililerinin müvekkilinin şirketine gelerek tam otomatik vakum makinesi yaptırmak için anlaştıklarının ve aralarında 12/03/2014 tarihli sözleşmeyi imzaladıklarını, bu sözleşme ile birlikte dava dışı … Ltd şti’nin müvekkiline davacı şirket tarafından … Ltd Şti emrine keşide edilmiş …bank Denizli Şubesine ait 31/12/2014 tarihli 50.000-TL, 31/01/2015 tarihli 50.000-TL iki adet çeki ciro ederek verdiği, çeklerin arkasını … Ltd Şirketinin yetkilisi … ve … tarafından ciro edildiğini, aradan bir süre geçtikten sonra … Ltd Şti yetkililerinin müvekkili şirketten vermiş oldukları çekleri geri aldıklarını, bu çekleri davacıya ait başka çeklerle takas etmeyi teklif ettiklerini, …’nın önceki çeklerde cirosunun olmasının sorun yarattığını bildirdiklerini, müvekkilinin çekleri ciro ederek vermiş olduğu … ve prizma … isimli tedarikçilerden geri istediğini, bu çekleri … Ltd Şti’ne teslim ettiğini ve sözleşmeye uygun olarak dava konusu edilen 2 adet çeki aldığını, makinenin yapıldığını ve eksiksiz teslim edildiğini, yapılması gereken diğer ödemelerin … ltd Şti tarafından müvekkiline ödendiğini, müvekkiline verilmiş olan çeklerin konusuz olmadığını, sözleşme gereği yapıp teslim etmekle yükümlü olduğu makinenin yapılarak teslim edildiğini, müvekkilinin sebepsiz zenginleşmediğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, ” Davacının ticari defterlerinin yapılan incelemesinde davalıdan dava konusu çeklerden kaynaklanan 100.000-TL alacak bakiyesinin bulunduğunun bildirildiği, mahkememizce davalının ticari defterleri ile dava dışı … Ltd Şti’nin ticari defterlerinin incelettirildiği, davacının ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun olarak tutulduğu, sahibi lehine delil sayıldığı, dava dışı … şirketinin defterlerinin TTK hükümleri uyarınca usulüne uygun olarak tutulmadığı, lehine haiz delil vasfında bulunmadığı, davalı …’nin dava dışı … firması ile ilgili olarak herhangi bir borç alacak kaydı bulunmadığı, dava konusu çeklerle ilgili herhangi bir mevcuduna ticari defterlerinde rastlanmadığı, davalının makineyi teslim ettiğini bildirdiği ancak buna ilişkin herhangi bir fatura ibraz etmediği, 27/08/2014 tarihinde 50.000-TL tutarlı çekin … firmasına, 50.000-TL tutarlı diğer çekin 29/08/2014 tarihinde … firmasına verilidiğine ilişkin kaydın mevcut olduğu, ancak bu çeklerin iade alınışına ilişkin kayıt mevcut ise de çeklerin akıbetine ilişkin kaydın bulunamadığı, çeklerin dava dışı … Ltd Şti’den alınışına ilişkin herhangi bir kaydın da sunulmadığı, Davacı … firmasından çek alınışına ilişkin herhangi bir kaydın davacının ticari defterlerinde yer almadığı, davalı … kayıtlarında çeklerin 3.şahıslara verilişi ve iade alınışı kaydı mevcut iken davacı ve dava dışı …’dan giriş kayıtlarının sunulmamış olduğu, çekler karşılığı olarak makine teslim edildiği bildirilmiş ise de, bu hususta davacıya ve dava dışı … Ltd Şti’ne düzenlenmiş herhangi bir faturanın kaydının davalının ticari defterlerinde yer almadığı, dava dışı firmanın ticari defterlerinin incelenmesinde davalının bildirdiği 2 adet çekin davacı …’den alınışın mevcut olduğu, davalı …’a verilişine ilişkin kaydın bulunmadığı, … tarafından da …’ya fatura tanzim edildiği hususunda da herhangi bir kaydın olmadığı, davacı tarafından sunulan çeklerin keşidecilerinin … Ürünleri, hamilinin … olduğu, birinin keşide tarihinin 31/12/2014, 50.000-TL, diğerinin de 31/01/2015 tarihli 50.000-TL olduğu davacı tarafından leasing firmasının tekliflerine ilişkin 11/08/2014 – 18/08/2014 – 05/11/2014 tarihli teklif ve ön ödeme plan tekliflerinin sunulduğu, leasing firması tarafından ipotek teminatı istenmesi ve bu talebin kabul edilmemesi sebebiyle işlemin hayata geçirilmediği, davalı tarafından 12/03/2014 – 16/06/2014 tarihli teklif metinlerinin delil olarak dosyaya sunulduğu, davalının çekleri dava dışı … firması ile makine alım satımı sözleşmesi kapsamında davacının keşide ederek …’ya verdiğini … tarafından da kendisine verildiğini ve daha önce … tarafından verilen çeklerle takas edildiğini bildirdiği, buna yönelik protokolü sunduğu, davalının iddiasına göre iade edilen çeklerin yerine davacı tarafından doğrudan … firmasına çek keşide edildiği, davalının bu hususu iade edilen çeklerin ödenmesi için verildiği şeklinde açıkladığı, davacının ise sunmuş oldukları proforma fatura konusunun makinenin ön ödemesi olduğunu iddia ettiği, davacının … firması ile ilişkisinin bulunduğu, …’ya vermiş olduğu çeklerin iadesi için direk davalı …’a çek keşide edildiği, … firmasının kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığı, davalı … kayıtlarında çeklerin …’dan alınışına ilişkin kayıt görünmediği, dosyaya sunulan proforma faturanın düzenleyeneninin davalı olduğu, bu proforma fatura kapsamında davalının davacıya bir makine satmayı teklif ettiğinin tespit edildiği, bu durumda davacının davalı ile doğrudan ticari ilişki kapsamında çekleri verdiğinin kabulünü gerektirdiği, davalı tarafından çekler karşılığında davacıya verilen bir makine olmadığı, çeklerin bedelsiz kaldığı, bu sebeple davacının davalıya borçlu bulunmadığı, dava tarihinden sonra çek bedellerinin keşide tarihlerinde davacı tarafından davalıya ödendiği, davacının ödemiş olduğu bu tutarın istirdatını talep edebileceği hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşıldığından davanın kabulüne, davacının dava konusu edilen 31/12/2014 tarihli 50.000,00 TL, 31/01/2015 tarihli 50.000,00 TL bedelli 2 adet çekten dolayı borçlu bulunmadığının tespitine, 50.000,00 TL’nın ödeme tarihi olan 31/12/2014, 50.000,00 TL’nın ödeme tarihi olan 31/01/2015 tarihinden itibaren davacının talebi doğrultusunda işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda dile getirdiği hususların mahkemece dikkate alınmadığını ve yeniden bilirkişi raporu alınmadığını talebi ile ilgili herhangi bir karar verilmeden hüküm kurulduğunu, bu durumun hukuki dinlenme hakkımızın ihlali niteliğinde olup hükme esas alınan raporun yetersiz olduğunu bu rapora yaptığı itirazlar gereği yeninde rapor alınması gerekmekte iken Davacı tarafın iddiasını yazılı delille ispatlaması gerekmekte olup yargılama aşamasında bu kurala uyulmadığını, davalının sözleşmeye göre yapması gereken makineyi yapmış ve eksiksiz teslim etmiş olup, Sözleşmeye göre yapılması gereken diğer ödemelerinse … İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. Tarafından davalıya ödendiğini, davacının iddia ettiği gibi davalıya verilmiş olan çekler konusuz olmayıp davalının sözleşme gereği yapıp teslim etmekle yükümlü olduğu makineyi yapmış ve yine sözleşmeye uygun olarak teslim ettiğini, bu durumda davacının iddia ettiği sebepsiz zenginleştiği yönündeki iddiası tamamen gerçek dışı olduğunu, davacının dava dilekçesinde anlattığı davalı şirkete makine alımına ilişkin proforma fatura düzenlettirip finansal kiralamadan yararlanmak istemesi ve finansal kiralama için davacıdan ilave şartlar istendiği için finansal kiralamanın gerçekleşmemiş olması nedeniyle faturaya karşılık verilmiş çeklerin makine alımı olmadığı için konusuz kaldığı ve müvekkilimin sebepsiz zenginleştiği iddiasının tamamen gerçek dışı olması sebebin ise eğer davalıdan proforma fatura finansal kiralamaya başvuru için istenmiş ise fatura bedeli finansal kiralama şirketi tarafından ödenmesi gerekip ve davacının ayrıca çekle ödeme yapmasının gerekmemesi olduğıunu, davacının hem finansal kiralamaya başvurup hem de çek vermesinin hayatın olağan akışı ve ticari hayatın gerçekleri ile bağdaşmaması olduğunu, beyanla ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında 1 adet “Otomatik Teknoform Ambalaj Makinası” satın alma konusunda ön görüşme yapılmış olup; davalı şirket tarafından 26.08.2014 tarihli “Proforma Fatura” düzenlenmiştir. Müvekkil şirket proforma fatura karşılığı olarak da davalı şirkete dava konusu edilen 31/12/2014 tarihli 50.000 TL ve 31/01/2015 tarihli 50.000 TL’lik çeklerin verildiğini, davacının davalı şirketten proforma fatura almasının amacının, proforma faturayı ibraz etmek suretiyle bazı finansal kiralama şirketlerine başvuru yapmak ve söz konusu makineyi almak olup ancak davacı şirket; finansal kiralama şirketlerine proforma fatura ibraz edilmek suretiyle finansal kiralama şirketleri ile yapılan tekliflere rağmen anlaşma sağlanamadığını, akabinde aradan geçen süre zarfında davalı ile davacı şirket arasında makine alımı konusunda nihai sözleşme imzalanmadığı gibi davalı tarafından davacıya herhangi bir mal teslimi ve fatura tanzimi de yapılmadığını, dolayısıyla; yargılama konusu edilen çeklerden ötürü müvekkilin davalı yana herhangi bir borcu bulunmadığını, davalı tarafından; söz konusu çekler iade edilmediği gibi tahsilde edilmediğini, bu nedenle borçlu olmadığının tespiti amaçlı huzurdaki dava ikame edildiğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında tespit edildiği üzere davacının davalı firma ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, makine alımı konusunda herhangi bir sözleşme imzalanmadığı gibi, davalı tarafından herhangi bir mal teslimi ve irsaliyeli fatura tanzimi (teslim tesellüm belgesi veya herhangi bir hizmet/İş teslimi) söz konusu olmadığı davalının bizzat kendi ticari defterleri ile sabitlik kazandığı gibi aynı zamanda hem müvekkil şirketin ticari defterleri ile dava dışı 3. Kişinin ticari defterleri ile de sabitlenmiş olup bu minvalde dosyada bulunan proforma faturanın düzenleyenin davalı olduğunun sabit olması, bu proforma fatura kapsamında davalının davacı şirkete bir makine satmayı teklif ettiğinin tespit edildiği, bu durumda müvekkil şirketin davalı ile profarma faturası kapsamında çekleri verdiği, davalı tarafından çekler karşılığında müvekkil şirkete verilen bir makine olmadığı gibi buna ilişkin olarak herhangi bir faturanın da ibraz edilmediği, bu nedenle de çeklerin bedelsiz kaldığı; müvekkil şirket, davalı şirket ve dava dışı 3. Kişinin ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde de tüm bu hususların tasdiklendiğinden bahisle işbu davada haklılığının dikkate alınarak davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davaya konu çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, sözleşme ilişkisinin kurulamaması nedeniyle çeklerin bedelsiz kalıp kalmadığı, davacının çekler nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı noktasındadır. Dava konusu çekler davacı tarafından, davalı lehine, 31/12/2014 ve 31/01/2015 tarihlerinde 50.000,00’er TL olarak keşide edilmiştir. Davacı tarafça, bu çeklerin davalıdan leasing yoluyla satın alınmak istenen makine için düzenlenen proforma faturası kapsamında verildiği ancak sözleşme ilişkisinin kurulmadığı ve çeklerin bedelsiz kaldığı iddiasıyla eldeki menfi tespit davasını açmıştır. Menfi tespit davalarındaki genel kuralın aksine senede dayalı borç ilişkilerinde ispat yükünün senet borçlusundadır. Kambiyo senetleri ve dolayısıyla çek illetten mücerret olup davalı hamilin çekleri edinme sebebini açıklama yükümlülüğü yoktur. Kural olarak çek ödeme aracı olup, çeklerin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla verildiği yolunda yasal karine mevcuttur. Yasal karinenin aksini yani çekin borç ödenmesinden başka bir amaçla verildiğini, bedelsiz bir avans çeki olduğunu iddia eden davacı tarafın bunu kesin delillerle ispatlaması gerekir. Davacının kendi ticari defterlerinde alacaklı gözükmesi veya davalı ticari defterlerinde mal teslimine ilişkin bir kayıt bulunmaması tek başına ispata yeterli değildir. Davalının dava konusu ödemeler karşılığı mal teslim edildiğini ya da başka bir ticari ilişki kapsamında çeklerin alındığını savunması ispat yükünü değiştirir nitelikte değildir.Somut olayda, davacı taraf çeklerin davalıdan leasing yoluyla satın alınmak istenen makine için düzenlenen proforma faturası kapsamında verildiği ancak sözleşme ilişkisinin kurulmadığı ve çeklerin bedelsiz kaldığını ileri sürmektedir. Davalı ise, söz konusu çeklerin dava dışı … İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti. İle olan ticari ilişki kapsamında alındığını ve bu şirkete makinenin teslim edildiğini savunmuştur. Bu kapsamda çek hamili olan davalının savunması ispat yükünü değiştirecek nitelikte değildir. Ayrıca ispat yükü kendisinde olmayan tarafın ispat yükünü taşıyan tarafın iddiasının doğru olmadığı hakkında delil sunabilir. Karşı ispat faaliyeti için delil sunan taraf, ispat yükünü üzerine almış sayılmaz (HMK 191). Bu halde davacı iddialarını ispatla yükümlüdür. Davacının dayandığı proforma fatura ise davacının iddialarını ispatlamaya elverişli değildir. Kaldı ki proforma fatura ticari hayatta alıcı ve satıcının ticari işlem yapmadan önce ön hazırlık kapsamında yapılan ve ve mali açıdan herhangi bir sonuç doğurmayan teklif niteliğinde bir belge olup çeklerin bu proforma faturanın tanzimi için verildiği de ispatlanabilmiş değildir. Davalının ticari defterlerinde davacıya ilişkin bir kayıt olmaması da yazılı delil hükmünde bulunmadığından ispata elverişli değildir. Bu haliyle davacı taraf iddialarını ispatlayamamış olup mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece davalı tarafından çekler karşılığında davacıya verilen bir makine olmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle davanın reddine ve yasal şartları oluşmayan davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,1-Davanın REDDİNE, 2-Davalının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,3-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.707,75 TL harcın, alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.627,05‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,4-Yargılama sırasında davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 16.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya; davalının yatırdığı avanstan artan kısmın kendisine iadesine,7-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak;a-Davalı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,b-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 121,30 TL, posta ve tebligat gideri 23,50 TL olmak üzere toplam 144,80 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 01/11/2022