Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2023/730 E. 2023/1303 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2023/730
KARAR NO: 2023/1303
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 15/12/2021
NUMARASI: 2018/853 (E) – 2021/1032 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 9/10/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sürücüsü ve plakası belli olmayan bir aracın 20/11/2015 günü, dava dışı sürücü …’nin yönetimindeki motosiklete çarparak, adı geçen sürücünün motosiklette yolcu olarak bulunan …’nin yaralanmasına neden olduğunu belirterek, kaza nedeniyle oluşan sürekli iş gücü ve geçici iş göremezlik oranı ile bakıcı gereksinimi olup olmadığının, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağılık Kurulu Raporu Yönetmeliğine uygun olarak tespit edilerek belirsiz alacak davası niteliğinde 100 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; bedel arttırım dilekçesinde ise, talep ettikleri sürekli iş göremezlik tazminatı tutarını 59.999,23 TL’ye yükseltmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağılık Kurulu Raporu Yönetmelik hükümleri kapsamında engellilik oranı %0 olan davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran … vekili dilekçesinde özetle; maluliyet raporunun Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmesi gerektiğini, ciddi sakatlığı olan davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında maluliyeti tespit edilmiş iken, başka yönetmelikte oran tayin edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan incelemede:Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir.Eldeki davada, Adli Tıp Kurumu (ATK) 2’nci Adli Tıp İhtisas Kurulunun 22/6/2020 gün ve 8075 sayılı raporunda, davacı …’nin 20/11/2015 günü geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin kaza olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği, iyileşme süresi içerisinde 1 ay başka birinin yardımına ihtiyaç duyabileceği belirtilmiş; ATK 2’nci Adli Tıp İhtisas Kurulunun 22/1/2021 gün ve 632 sayılı raporunda ise, davacı …’nin 20/11/2015 günü geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle “Grup 1” kabul olunarak %5, E Cetveline göre ise %3,3 meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.Aktüerya hesap uzmanı bilirkişi raporunda ise, davacının maluliyeti nedeniyle zararının 59.999,23 TL, bakıcı gideri tazminatının ise 1.273,50 TL olduğu belirtilmiştir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 54’üncü maddesi kapsamında açılan davalarda, maddede öngörülen meslekte kayıp oranının belirlenmesinde yargısal uygulamalarda, kaza tarihi itibarıyla ayırım yapılarak, kaza tarihi; 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/9/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 1/9/2013-1/6/2015 tarihleri arasında ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 1/6/2015-20/2/2019 tarihleri arasında ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/2/2019 tarihinden sonra ise Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak maluliyet raporu alınması gerektiği kabul edilmektedir.Ancak; eldeki dava gibi, TBK’nin 54’üncü maddesi kapsamında çalışma gücünün azalmasından doğan kayıp nedeniyle açılan davalarda, beden ve ruh tamlığı ihlallerinin, zarar görenin sanatına veya mesleğine yaptığı etkinin ve bunun oranının gözetilmesiyle belirlenmesi gerekir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 90’ıncı maddesinde zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğu belirtilmiş, ayrıca bu Kanunda düzenlenmeyen hususlarda TBK’deki haksız fiillere ilişkin hükümlerin uygulanacağı öngörülmüştür. Davacının meslekte kazanma gücü kaybı oranının belirlenmesi bakımından (somut olayda) davaya konu trafik kazasının meydana geldiği 4/7/2017 günü itibarıyla yargısal uygulamalarda uygulanması kabul edilen Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükte olduğu gibi, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği de yürürlüktedir. Bu yönetmeliğin (Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği) “Dayanak” başlıklı 3’üncü maddesinde; 5510 sayılı Kanunun 107’nci maddesi hükmüne dayanılarak hazırlandığı belirtilmiş; “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinin (1) numaralı bendinde de yönetmeliğin, “5510 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalıların iş kazası ile meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hâllerinin meslekte kazanma gücünü ne oranda azaltacağına,” ilişkin usul ve esasları kapsadığı belirtilmiştir. Buna karşılık Özürlülük Ölçütü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin “Dayanak” başlıklı 3’üncü maddesinde bu Yönetmeliğin, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun, 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ile 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 5’inci maddesine dayanılarak hazırlandığı, yine anılan Yönetmeliğin 2’nci maddesinde Yönetmeliğin, özürlülere sağlanan haklardan ve verilecek hizmetlerden yararlanmak üzere istenilen özürlü sağlık kurulu raporları ile özürlü sağlık kurulu raporu verebilecek yetkili sağlık kurumlarını ve özürlülerle ilgili sınıflandırma ve ölçütleri kapsadığı düzenlenmiştir. Buna göre -adli tıp öğretisinde de kabul edildiği üzere- Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, amaç ve kapsam olarak tazminat hukuku ilkeleri bağlamında hükümler içerip haksız fiile maruz kalan kişideki travmatik lezyonlar ile birlikte meslek veya iş türü, meslek grup numaraları, iş kolları ve kişilerin yaşlarına yönelik ayrı ayrı cetveller içermekte ve bu itibarla tıbbi kıyas/takdir metoduna elverişli olması nedeniyle bilirkişi/adli tıp uzmanının yorumuna olanak vermektedir. Buna karşılık Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ise, kişinin maruz kaldığı haksız fiil ve bunun sonucu olarak mesleğinde kazanma gücünü hangi oranda kaybettiğini belirlemekte yeterli olmayıp daha ziyade kişide bulunan sistematik hastalıkları ön plana çıkarmakta, malulen emeklilik, vergi indirimi, bakım ücreti, özel eğitim ve özel donanımlı araç kullanımı gibi konulara yönelik olup tazminat hesabında asıl önem taşıyan yaş, sanat, meslek, meslek grubu gibi faktörlerin hesaplamada değerlendirilmemesinden dolayı tazminatın unsurlarını ve hak edilen tazminatın belirlenmesinde yeterli ve gerekli parametreleri içermediği için yeterli olmamaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının sürekli iş gücü kaybı oranının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesini istemiş ise de; HMK’nin 33’üncü maddesine göre hâkim, Türk hukukunu kendiliğinden uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ile uygulanacak yasal düzenlemeleri (kanun, yönetmelik vs.) belirlemek hâkime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirme ile uygulanacak yasal düzenlemeleri doğru gösterme zorunluluğu bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla hâkim, bildirilen hukuki sebepler ve uygulanması istenen yasal düzenlemelerle bağlı olmayıp hukuki sebep ile uygulanması gereken yasal düzenlemeleri kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur.Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde, davacının trafik kazasından kaynaklanan sürekli sakatlık oranının, yukarıda ayrıntılı biçimde açıklandığı gibi Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre belirlenmesi, buna göre ATK 2’nci İhtisas Kurulunun Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlendiği rapor benimsenerek, raporda yer alan davacının sürekli sakatlık oranına göre aktüerya hesap uzmanı tarafından hesaplanan sürekli iş göremezlik zarar tutarına göre karar verilmesi gerekirken, maddi tazminat davasının reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:I-Davacı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesinin kararının, HMK’nin 353/1-b/2’nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Maddi tazminat davasının kabulüne, taleple bağlı kalınarak 59.999,23 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı …ndan 25/7/2018 gününden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsil edilerek, davacı …’ye verilmesine,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken ve hükmolunan maddi tazminatın tutarına göre hesaplanan 4.098,54 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan karar ve ilam harcı 35,90 TL, tamamlama harcı olarak alınan 204,93 TL olmak üzere toplam 240,83‬ TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye ‬3.857,71‬ TL karar ve ilam harcının davalı Güvence Hesabından tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 3-Dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13’üncü maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca kabulüne karar verilen maddi tazminat miktarına göre belirlenen 17.900 TL maktu vekâlet ücretinin, davalı …’ndan tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacı …’ye verilmesine, 4-Davacı tarafından harcanan 1.500 TL bilirkişi ücreti, 251,37‬ TL tebligat posta masrafı, 820 TL ATK rapor gideri olmak üzere toplam 2.571,37‬ TL yargılama giderinin, davalı …n’dan tahsil edilerek, davacı … verilmesine,5-Davacı tarafından peşin ödenen ve maddi tazminat davası nedeniyle hükmolunan karar ve ilam harcından mahsubuna karar verilen toplam 240,83‬ TL karar ve ilam harcının davalı …ndan tahsil edilerek davacıya verilmesine, 6-Harcanmayan gider avansının HMK’nin 333’üncü maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, II-İstinaf incelemesi bakımından ;1-Davacı … tarafından peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından geri verilmesine, 2-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı … tarafından harcanan posta ve tebligat gideri 121‬ TL, istinaf kanun yolu başvuru harcı 492 TL olmak üzere toplam 613 TL yargılama giderinin, davalı …ndan tahsil edilerek, davacı … verilmesine,3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince, kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.9/10/2023