Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2023/727 E. 2023/1001 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2023/727
Karar No: 2023/1001
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 17/01/2023
Numarası: 2020/705 (E) 2023/17 (K)
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 22/06/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/07/2020 tarihinde, davalıya ZMSS poliçise ile sigortalı … plakalı aracın, müvekkilinin yönetimindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucu gerçekleşen kazada müvekkilinin yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ile 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, davacının alacağına yargılama safhasında kavuşması nedeniyle davadan feragat edildiğini, hakkın özünden feragat edilmediğini, esasen davanın konusuz kaldığını, davanın açılmasına davalı sebebiyet verdiğinden arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesi gerekirken davacıdan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesine göre arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden sayılır.Aynı kanunun 14. maddesine göre arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Arabuluculuk dava şartına tabi olan somut davada, davadan önce arabuluculuk başvuru şartı yerine getirilmiş, davacı vekili 22/10/2022 tarihinde sunduğu dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, davalıdan hiçbir masraf, yargılama gideri, vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmiş, davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili ise 19/01/2023 tarihli dilekçesinde, davacı vekili ile maddi tazminata ilişkin taleplere karşılık sulh olunduğunu, ödemenin yapılmasının ardından davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin taleplerinden feragat ettiğini, sulh nedeniyle vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, lehlerine yargılama giderine hükmedilmemesini bildirmiş, mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda, davacı hakkın özünden feragat etmemiş, dava konusu maddi tazminat alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için davadan feragat etmiştir. Bir başka anlatımla, ödeme nedeniyle yapılan feragat, gerçek anlamda bir feragat niteliğinde olmadığından gerçek anlamda feragatın hukuki sonucunu doğuracak biçimde yargılama giderine hükmedilmesi doğru değildir. Dava açılmasına davalı sigorta şirketi sebebiyet verdiğinden ve zorunlu arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden sayıldığından bu ücretin davanın açılmasına sebebiyet veren davalı sigorta şirketinden tahsil edilmesi gerekirken, davacıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1-b/2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davanın feragat nedeniyle reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,3-Taraflarca talep olmadığından avukatlık ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatıran tarafa iadesine, 2-İstinaf kanun yolu aşamasında davacı tarafından sarf edilen 492 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile 111 TL posta gideri olmak üzere toplam 603 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/06/2023