Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2023/459
Karar No: 2023/1010
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 28/03/2022
Numarası: 2021/354 (E) 2022/251 (K)
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 22/06/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 20.12.2020 tarihinde, sigortası bulunmayan, dava dışı …’ın yönetimindeki … plakalı araç ile davacı …’ın yolcu konumunda bulunduğu, davacı …’ın yönetimindeki … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu davacıların yaralandığını, zararın giderilmesi için …na yapılan başvurunun, tarafların CMK.m.253 uyarınca uzlaşmış olması sebebiyle reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik her bir davacı için 1.000 TL sürekli iş göremezlik, 1.000 TL geçici iş göremezlik, 500 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 5.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yumurtalık Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/36 soruşturma numaralı dosyasında, kazaya sebebiyet veren araç sürücüsü … ile davacılar … ve … arasında uzlaşmanın sağlanması nedeniyle CMK 253/19 maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; CMK 253/19 md gereği davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili, kaza sonrası açılan soruşturma dosyasında uzlaştırma raporu olsa da söz konusu raporun tarafının kazaya sebebiyet veren sürücü … olduğunu, …’nın tazminat sorumluluğunun ortadan kalkmadığını, uzlaştırma sonucu kusurlu sürücünün cezai sorumluluğu ortadan kalkmaktayken uzlaştırma ivazlı olmadığı için hukuki sorumluluğun devam ettiğini, her ne kadar sürücü … ile soruşturma dosyasında uzlaşma sağlanmış ise de bunun şikayete bağlı suçlarda cezai sorumluluğu ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu, uzlaşma raporunda tarafların tazminat bakımından uzlaşmadığını, yalnızca davacıların kazaya sebebiyet veren kusurlu sürücüden şikayetçi olmadıklarını, kaldı ki şikayetten vazgeçmenin ivazlı bir şekilde gerçekleşmediğini, ivazlı şekilde gerçekleşmiş olsa dahi ödenen miktarın ne amaç ile ödendiğinin ayrıca ve açıkça belirtilmesi gerektiğini, mahkeme gerekçesinde atıf yapılan 5271 sayılı CMK 253/19. maddesinin işbu uzlaşma raporuyla şüpheliye herhangi bir edimi yerine getirmesi yüklenmediği için söz konusu olaya uygulanabilir nitelikte olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 20.12.2020 tarihinde, davacı …’ın yolcu konumunda bulunduğu, davacı …’ın yönetimindeki … plakalı araç ile ZMS poliçesi bulunmayan, dava dışı …’ın yönetimindeki … plakalı traktörün karıştığı trafik kazası sonucu davacıların yaralandığı anlaşılmıştır. CMK’nın 253/5 maddesinde, uzlaşma teklifinde bulunulması halinde kişiye uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukukî sonuçları anlatılır; aynı maddenin 15. fıkrasında “Uzlaşma müzakereleri sonunda uzlaştırmacı, bir rapor hazırlayarak kendisine verilen belge örnekleriyle birlikte uzlaştırma bürosuna verir.Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde, tarafların imzalarını da içeren raporda, ne suretle uzlaşıldığı ayrıntılı olarak açıklanır” ve aynı maddenin 19. fıkrasının 5. cümlesinde “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır…”Buna ilişkin çıkarılan 30145 sayılı Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin Edimin Konusu başlıklı 33. maddesinde ise “Taraflar uzlaştırma sonunda belli bir edimin yerine getirilmesi hususunda anlaşmaya vardıkları takdirde aşağıdaki edimlerden bir ya da birkaçını veya bunların dışında belirlenen hukuka ve ahlaka uygun başka bir edimi kararlaştırabilirler: edimin konusu olarak sayılanlar: fiilden kaynaklanan maddî veya manevî zararın tamamen ya da kısmen tazmin edilmesi veya eski hâle getirilmesi, mağdurun veya suçtan zarar görenin haklarına halef olan üçüncü kişi ya da kişilerin maddî veya manevî zararlarının tamamen ya da kısmen tazmin edilmesi veya eski hâle getirilmesi, bir kamu kurumu veya kamu yararına hizmet veren özel bir kuruluş ile yardıma muhtaç kişi ya da kişilere bağış yapmak gibi edimlerde bulunulması, mağdur, suçtan zarar gören, bunların gösterecekleri üçüncü şahıs veya bir kamu kurumu ya da kamu yararına hizmet veren özel bir kuruluşun belirli hizmetlerinin geçici süreyle yerine getirilmesi, topluma faydalı birey olmayı sağlayacak bir programa katılımın sağlanması, mağdurdan veya suçtan zarar görenden özür dilenmesi ve ayrıca taraflar uzlaştırma süreci sonunda edimsiz olarak da uzlaşabilirler.” denilmek suretiyle uzlaşmanın hüküm ve mahiyeti açıklanmıştır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre; uzlaşmanın maddi ve manevi tazminat davası açılmasına engel olması veya açılmış davada feragat edilmiş sayılabilmesi için, davacının maddi ve manevi talep olmaksızın dava dışı sürücü ile uzlaşmış olması nedeni ile bu kaza sebebiyle tazminat davası açamayacağını kabul etmiş olması, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan uzlaşmanın usulüne uygun olması, uzlaşmanın anlam ve sonuçlarının uzlaşma teklif formu ile usulünce davacıya açıklanması, davacının da bunu okuyup imzalayarak kabul etmesi gerekmektedir. Somut olayda, Yumurtalık Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/36 uzlaştırma numaralı dosyasındaki 17/03/2021 tarihli uzlaştırma raporunda; davacılar … ve … ile dava dışı sürücü …’a mobil telefon aracılığıyla ulaşılarak uzlaşmanın mahiyeti ve hukuki sonuçlarının anlatıldığı belirtilmiştir. Buna göre, CMK’nın 253/5. maddesine uygun bir şekilde uzlaştırma yapıldığından söz edilemez. Bir başka deyişle, davacılara uzlaşmanın hukuki sonuçları usulüne uygun bir şekilde anlatılmamıştır. Bu durumda, geçerli bir uzlaşmadan söz edilemeyeceğine göre, davacı tarafın davalı … aleyhine maddi tazminat davası açmasına engel bir durum bulunmamaktadır. Bu nedenle davacılar vekilinin istinaf başvurusundaki itirazları yerinde görülmüştür.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalılar tarafından sarf edilen istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/06/2023