Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2023/420 E. 2023/1349 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2023/420
KARAR NO: 2023/1349
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 13/12/2022
NUMARASI: 2021/152 (E) – 2022/945 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 17/10/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin sürücüsü, davalı … Sanayi ve Ticaret AŞ’nin işleteni, diğer davalı … (…) Sigorta AŞ’nin ise zorunlu ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu … plakalı otobüsün 08/01/2013 …, … caddesinde seyrederken kar yağışlı havanın da etkisiyle uçuruma düştüğünü, kazanın meydana gelmesinde yollarda tuzlama çalışması yapmayan Küçükçekmece Belediyesinin de kusurlu ve sorumlu olduğunu, müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00 TL kalıcı iş gücü kaybı ve diğer zararlar mukabilinde maddi ve 75.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi itibariyle uygulanacak ticari faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “1-Maddi tazminat istemli açılan davanın kabulü ile 4.680-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 05/05/2014, diğer davalılar yönünden 08/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, 2-Manevi tazminat istemli açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 5.000-TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 05/05/2014, diğer davalılar yönünden 08/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine,3-Davalı tarafın husumet itirazının reddine,… 7-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddine konu kısım üzerinden manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.000-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile ret sebebinin 2 davalı için de aynı olması sebebiyle 2’ye bölünmek suretiyle eşit olacak şekilde davalılara ödenmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; maddi tazminat yönünden alınan kusur raporunun hatalı olduğunu, müvekkiline izafe edilebilecek herhangi bir kusur olmadığını, Adli Tıp Kurumu (ATK) raporundaki çelişkilerin giderilmediğini, bakıcı giderine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu, manevi tazminatta miktar yönünden hakimin takdirine göre hüküm verildiğinden reddedilen miktar üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 326. maddesine aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunan davalı … Sanayi ve Ticaret AŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin toplu taşıma yapılan hatları ihale eden İBB Başkanlığı iştiraki olduğundan dolayı davada taraf sıfatının bulunmadığını, meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığını, %60 kusur oranından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasında hangi sıfatla sorumlu olduğunun belirtilmediğini, hükmedilen manevi tazminat miktarının da yüksek olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunan davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; geçici iş göremezlik tazminatı talebinin teminat dışı olduğunu, davacının aracın sürücüsü olup, hem Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) hem kasko poliçesine göre hükmedilen tazminatlar yönünden teminat dışı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nin 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalılar vekillerinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurularının incelenmesinde; HMK’nin 341/2. maddesine göre miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. HMK’nin 341/4. maddesine göre ise alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. Ayrıca HMK’nin ek 1. maddesinin 1. fıkrasında; “HMK’nin 341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; “HMK’nin 341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır. Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2022 yılı için HMK’nin 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 8.000 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta, davacının ıslah dilekçesi ile talep ettiği dava değeri toplam 4.680 TL’ye hükmedildiği, kararın verildiği 2022 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı, dolayısıyla davalılar vekillerince HMK’nin 341/4. maddesi gereğince ilk derece mahkemesince verilen kararda maddi tazminat yönünden istinaf hakları yoktur. Bu nedenle maddi tazminata ilişkin davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun 352/1-b maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Dosya kapsamından, davalı sigorta şirketine kaza tarihini kapsar şekilde zorunlu trafik sigortalı, diğer davalı şirketin işleteni olduğu, davacı yönetiminde … plakalı … otobüsünün tek taraflı trafik kazası yapması sonucu aracın sürücüsü olan davacının yaralandığı ve bu yaralanma nedeniyle maddi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. Trafik kazası nedeniyle ZMSS kapsamında sigorta şirketi hakkında açılan davalarda, sigorta şirketi 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 91. maddesi gereğince, işletenin Yasa’nın 85/1. maddesi kapsamında kalan zararlarından sorumlu olduğundan, talep edilen zararın bu kapsamda kalıp kalmadığının doğru şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. KTK ve ZMSS Genel Şartları gereğince, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS), üçüncü kişilerin zarar görmesi halinde, üçüncü kişilere karşı işletenin hukuki sorumluluğunu üstlendiğinden, işletene ait aracın ZMSS sigortasının, işletenin zararlarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Ayrıca zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalan hallerin düzenlendiği KTK’nin 92/a. maddesi hükmü gereğince; işletenin; bu kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler de teminat dışında bırakıldığından, işletenin, eylemlerinden sorumlu olduğu araç sürücüsünün zararı nedeniyle kendisinin hukuki sorumluluğu olmadığından, o’nun hukuki sorumluluğunu üstlenen ZMMS şirketinin de sürücünün kendisinin gördüğü zararlardan dolayı sorumluluğu bulunmadığının kabulü gerekir. Bir başka ifade ile zarar görenin üçüncü kişi olması ve araç işleteninin zarardan hukuki sorumluluğunun bulunması halinde ZMSS şirketi de sorumlu olacaktır. Somut olayda; kazaya karışan araç davalı sigorta şirketine kaza tarihi itibariyle ZMSS poliçesi ile sigortalı olup, araç işleteni ve sigortacısı davalılardır. Davacı söz konusu aracın olay anındaki sürücüsü olup, tek taraflı olarak meydana gelen kazada yaralandığı iddiası ile aracın trafik sigortacısı şirketten kaza sonucu yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmektedir. Davacı araç sürücüsü olduğundan, sigortalı ve ZMSS şirketi karşısında zarar gören üçüncü kişi konumunda değildir. Yukarıda izah edildiği üzere, davacının yaralanması sebebiyle oluşan kendi zararını aracın işleteninden talep etme hakkı bulunmamaktadır. Kazaya karışan araç aynı zamanda davalı sigorta şirketine kaza tarihini kapsayan kasko sigorta poliçesi ile de sigortalıdır. Poliçenin incelenmesinde ölüm sürekli sakatlık halinde sürücüye 5.000 TL ferdi kaza klozu teminatının sağlandığı anlaşılmıştır. Ancak dava dosyasında mevcut usulüne uygun alınmış maluliyet raporunda davacı sürücünün sürekli maluliyetinin olmadığı belirtildiğinden davacının bu teminat kapsamında da maddi manevi tazminat talep hakkı yoktur. Buna rağmen maddi tazminat yönünden mahkemece kabul edilen miktarın davalılar yönünden kesin olması, davacı vekilinin istinaf yoluna başvurması nedeniyle aleyhe bozma yasağı gereğince de davacı lehine olan maddi tazminata ilişkin kısım konusuz kalmış, hüküm düzeltilmemiştir. Taraf vekillerince manevi tazminata ilişkin istinaf itirazının incelemesinde ise; Yukarıda izah edilen sebeplerle davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davacı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, B-Davalı … Sigorta AŞ ile davalı … Sanayi ve Ticaret AŞ vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurularının 352/1-b maddesi gereğince reddine, C-Davalı … Sigorta AŞ ile davalı… Sanayi ve Ticaret AŞ vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurularının kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2 maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Maddi tazminat istemli açılan davanın kabulü ile 4.680 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 05/05/2014, diğer davalılar yönünden 08/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine,2-Manevi tazminat talebinin reddine,3-Davalı tarafın husumet itirazının reddine,4-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 319,69 TL karar ve ilam harcından, 80,70 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 238,99‬ TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,5-Davacı tarafından yapılan 87 TL posta ve tebligat gideri, 4.050 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.137 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine,6-İlk derece mahkemesi hükmünü tekrarla, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca kabul edilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 4.680 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,7-HMK’nin 333. maddesi uyarınca yatırılan ve bakiye gider avansının karar kesinleşince resen yatırana iadesine,
D-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davalılar … Sigorta AŞ ile davalı …Sanayi ve Ticaret AŞ vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harçlarının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta AŞ tarafından yapılan 52 TL posta ve tebligat gideri ile 492 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı HDI Sigorta AŞ’ye verilmesine, 3-İstinaf aşamasında davalı … Kiralama Sanayi ve Ticaret AŞ tarafından yapılan 52 TL posta ve tebligat gideri ile 492 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı … Kiralama Sanayi ve Ticaret AŞ’ye verilmesine, 4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,5-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 7-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.17/10/2023