Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2023/411 E. 2023/1195 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2023/411
KARAR NO: 2023/1195
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 13/12/2022
NUMARASI: 2022/432 Esas – 2022/951 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve cismani zarar nedeniyle açılan tazminat
KARAR TARİHİ: 21/09/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’in maliki, diğer davalı …’in sürücüsü, davalı … Sigorta AŞ’nin sigortacısı … plakalı aracın 13/05/2017 tarihinde müvekkili …’ın eşi …’a çarpması sonucu …’ın vefat ettiğini, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru sonucunda … için 26.473,21 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, ikinci yapılan başvura da ise başkaca ödeme kalmadığının bildirildiğini, müvekkillerinin eşinin ve annesinin vefat etmesi üzerine çok acılar çektiklerini, trafik kazasında eşini kaybeden davacı … için, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre, destekten yoksun kalma tazminat tutarının belirlenerek, (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere) işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden temerrüt tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte şimdilik 100 TL değerinde destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan, müteveffanın eşi … için 40.000 TL, çocukları …, …, …, … için 10.000’er TL’lik manevi tazminata hükmedilmesini ve manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 13/05/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar sürücü ve işletenden tahsiline karar verilmesini işleten ve sürücünün taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili ıslah dilekçesinde, 100 TL maddi tazminatı, 7.924,43 TL artırarak toplamda 8.024,43 TL tazminatın haksız fiil tarihi olan 13/05/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacılara ödenmesini talep etmiştir. Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ilin gerçekleştiği iddia edilen yerin Batman olduğunu, davalı … ve …’in Batman ilinde ikamet ettiğini, davacıların tamamının Batman ilinde ikamet ettiğinden dava konusu olayda yetkili yer mahkemesinin Batman Mahkemeleri olduğunu, …’in gerçek kişi olup bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, husumetin sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiğini, müvekkili açısından davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, tedbir kararının uygulanması sonucunda müvekkili açısından telafisi mümkün olmayan zararlar oluşacağından tedbir taleplerinin de reddine karar verilmesi gerektiğini, sürücü …’in açılan davada kusursuz müteveffa …’ın ise asli kusurlu olduğunu, davacı taleplerinin poliçe limiti dahilinde olması sebebiyle sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … adına kayıtlı … plakalı araç için müvekkili şirket nezdinde Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi düzenlendiğini, kaza tarihi itibariyle kişi başına 330.000 TL azami poliçe limiti bulunduğunu, … tarafından müvekkili sigorta şirketine dava konusu kaza nedeniyle yapılan başvuru üzerine davacı …’a 26.473,21 TL ödeme yapıldığını, müvekkil sigorta şirketinin davalı tarafa ödeme yapılarak sorumluluğun yerine getirerek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesinin 16/09/2019 tarih, 2018/477 Esas – 19/801 Karar sayılı davanın kısmen kabulüne ilişkin kararına karşı davacılar vekili ile davalılar … ile … vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, Dairemizin 29/02/2022 tarih, 2019/5056 Esas – 2022/597 Karar sayılı ilamıyla; davacı … vekili ile davalılar … ve … vekilinin maddi (destekten yoksun kalma) tazminatı davasına yönelik istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine, davacıların manevi tazminat talepleri yönünden; … için 10.000 TL, … icin 4.000 TL, … için 4.000 TL, … için 4.000 TL ve … için 4.000 TL manevi tazminatın 13/05/2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili; …’ın 30 yıldır evli olduğu eşi …’ı kaybetmesi sonucu duyduğu acı ve elemin manevi tazminat olarak karşılığı 10.000 TL takdir edildiğini, 30 yıllık hayat arkadaşlığının karşılığı hiçbir şekilde para ile ölçülemeyeceği gibi, manevi tazminat boyutu açısından tutarın belirtilen meblağ olmasının da kabul edilemeyeceğini, kaza günü annesinin yanında olan ve bir çocuğun hayatta yaşayabileceği en kötü anı yaşayarak annesinin vefatını görmüş olan …’ın çekmekte olduğu ızdırap ve duyduğu acının manevi tazminat tutarının 4.000 TL olamayacağını, bilirkişi tarafından yapılan destekten yoksun kalma tazminatı hesabının hatalı olduğunu, raporda açık çelişki olduğunu, destek hesaplanmasında eşlerin birbirine destekliği 1/2, ancak raporda %45’lik bir orandan bahsedilip müvekkilin destek payı %5 eksik hesaplandığını belirterek … için 40.000 TL, …, …, …, ve … için 10.000 TL, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin hesaplamanın Yargıtayın yerleşik içtihadı uyarınca 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle belirlenerek buna göre tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazasından maddi ve manevi tazminatına istemine ilişkindir. HMK’nin 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda; Mahkemece ilk verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 29/02/2022 tarih, 2019/5056 Esas ve 2022/597 Karar sayılı kararı ile ” …mahkemece davacı …/ın destekten yoksun kalma tazminatı talebi konusunda, gelirden desteğin %50 ve davacı eşin %50 pay alacağı kabul edilerek ve PMF Yaşam Tablosu dikkate alınarak düzenlenecek ek rapor alındıktan sonra yeniden nihai bir karar verilmesi gerektiği …” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince; Dairemiz kararı doğrultusunda mahkemece bilirkişiden PMF yaşam tablosu ve %50 pay alacağı dikkate alınarak müteveffanın pasif gelirinin bir önceki rapor tarihi olan 10.01.2019 tarihindeki 2 yıllık işlemiş pasif devredeki kazanç ile 2019 yılı ve devamının işleyecek pasif devre kazancı olarak (%10 artış ve %10 iskonto) hesaplanarak hazırlanan rapor esas alınarak hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, raporda çelişkiler bulunduğuna dair iddianın dayanaksız olduğu sonucuna varılmıştır. Dairemizin 29/02/2022 tarih, 2019/5056 Esas ve 2022/597 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen manevi tazminata ilişkin istinaf başvurularının reddine kesin olarak karar verilmiş olduğundan bu konudaki istinaf nedenleri dikkate alınmamıştır. Davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf itirazının incelenmesine gelince; İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinde (2022 yılı) yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesine göre “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmü ve anılan maddenin 2. fıkrasında da “Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” düzenlemesi karşısında maddi tazminat davası için davacı lehine hüküm altına alınan 8.024,43 TL kadar vekalet ücretine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 269,80 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,90 TL istinaf karar ve ilam harcının davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,3-Davacıların istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettikleri yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/09/2023