Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2023/400 E. 2023/1390 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2023/400
KARAR NO: 2023/1390
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16/11/2022
NUMARASI: 2017/95 (E) – 2022/1122 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 24/10/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davacının %100 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı dilekçesinde özetle; hükme esas alınan ve çelişkili olan Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunun hatalı olduğunu, kaza tespit tutanağı incelenmeden hazırlanan ATK raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan incelemede: Olay nedeniyle Küçükçekmece 1’inci Asliye Ceza Mahkemesine açılan 2016/711 (E) sayılı davada, düzenlenen bilirkişi raporunda; CD görüntülerin 2 dakika, 22 saniye zaman dilimini kapsayan bölümünün incelenmesinde havanın açık, asfalt kaplama yol zemininin kuru, iki yönlü iki şeritli düz yol olduğu, genişliği 7 metre olan yolun platform genişliğinin 12 metre, yaya kaldırımının 1,5 metre genişliğinde olduğu, gece olması nedeniyle yolda aydınlatma lambalarının yandığının görüldüğü, … plakalı çekici sürücüsü …’ın sağa doğru manevra yaparak devam etmek isterken kullandığı çekicinin arkasında bulunan … plakalı römorkun sol ön köşesiyle yolun solunda park halinde bulunan … plakalı kamyonun brandasını açmaya çalışan ve iki araç arasında kalan yaya …’e çarparak yaralanmasına neden olduğu belirtilerek, davalı sürücü …’ın yönetimindeki … plakalı çekiciyle, mermerciler sanayi sitesi 5’inci caddede, sağa doğru manevrayla seyir halinde iken çekiciye bağlı … plakalı römorkun sol ön köşesiyle yolun solunda park halindeki … plakalı kamyonun brandasının açmaya çalışan …’e çarptığı, …’in park halinde olan aracın ön tarafına geçerek seyir halinde yavaş ilerleyen … plakalı çekici sürücüsüne yol vermemek suretiyle Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 68/1-c maddesine aykırı davrandığından kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın ise kusursuz olduğu bildirilmiş; davalı sürücü …’ın beraatine ilişkin Büyükçekmece 1’inci Asliye Ceza Mahkemesinin 22/6/2017 gün ve 2016/711 (E) – 2017/715 (K) sayılı kararının, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19’uncu Ceza Dairesinin 20/11/2017 gün ve 2017/3550 (E) – 2017/3599 (K) sayılı kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine kesinleştiği anlaşılmıştır. Hükme esas alınan ve daha önce düzenlenen bilirkişi raporu irdelenerek düzenlenen ATK Trafik İhtisas Dairesinin 21/4/2022 gün ve 5477 sayılı raporunda da; park halindeki araçlar nedeniyle daralan yol bölümünde seyir halinde iken, aracın hareket alanına giren yaya yönetimindeki çekici ile çarpan davalı …’ın kazanın oluşumunda kusursuz, yol üzerinde seyir halinde olan aracın manevra ve konumuna ilişkin gerekli kontrolleri yapmadan kendi can güvenliğini tehlikeye atacak biçimde dikkatsiz biçimde kaplama üzerinde hareket eden davacı …’in ise %100 oranında tam kusurlu olduğu bildirilmiş; böylece davalı sürücü …’ın yönetimindeki çekici ile davacının kaza sırasındaki konumları ve adı geçen davalı sürücünün davranışları irdelenerek, olayın meydana gelmesine neden olan kusur oranlarının, yasal dayanaklarıyla birlikte, eylemler ile sonuç arasında bulunan nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde, dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak saptandığı sonucuna ulaşılmıştır. Trafik kazası nedeniyle oluşan zarardan; davalı sürücü, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 vd. maddeleri uyarınca kusuru oranında; davalı işleten 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85’inci maddesi gereğince sürücünün kusuru oranında, ZMSS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi ise poliçede öngörülen limitle sınırlı olarak işletenin sorumlu olduğu miktar kadar müteselsilen sorumludurlar.Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporu içeriğinde kusursuz olduğu anlaşılan davalı sürücü …’ın, davaya konu kaza nedeniyle davacının uğradığı zarardan sorumlu tutulamayacağının anlaşılması karşısında, adı geçen davalı sürücü ile davalı sürücünün yönetimindeki … plakalı çekicinin işleteni davalı … Ticaret Limited Şirketi ve … plakalı çekiciye ilişkin ZMSS poliçesi ile İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası ile manevi tazminat teminatı içeren genişletilmiş kasko poliçesini düzenleyen davalı … Sigorta Şirketine karşı açılan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer yandan yukarıda açıklanan ATK Trafik İhtisas Dairesinin rapor içeriğine göre, davacının yönetimindeki … plakalı kamyonda bulunan yükün taşıtanı olduğu ileri sürülen davalı … Ticaret Limited Şirketinin davaya konu kazaya kusuruyla neden olduğu da kanıtlanamadığından, adı geçen davalı şirkete karşı açılan davanın reddine karar verilmesinin de yerinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacının yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 89,95‬ TL istinaf karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 3-Davacının istinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle harcadığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, Dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24/10/2023