Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2023/297 E. 2023/950 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2023/297
Karar No: 2023/950
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 23/11/2022
Numarası: 2022/519 (E) 2022/715 (K)
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 06/06/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02.11.2015 tarihinde, davalıya ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını, dosya kapsamında alınan 17.12.2020 tarihli 2020/70023 başvuru nolu dosyanın bilirkişi raporunda 379.246,46 TL kalıcı maluliyet, 16.400,00 TL tedavi giderinin müvekkiline ödenmesi gerektiğinin tespit edildiğini, anılan bilirkişi raporuna rağmen uyuşmazlık hakem heyetince toplam 290.000 TL kalıcı maluliyet tazminatı ve 16.400 TL tedavi gideri tazminatının yasal faizi ile ödenmesine, 89.246,46 TL kalıcı maluliyet, 50 TL geçici maluliyet ve 346 TL tedavi gideri tazminatı talebinin reddine karar verildiğini, eksik ödemenin tamamlanması gerektiğini belirterek belirsiz alacağa esas olmak üzere şimdilik kalan 89.296,46 TL asıl alacağın ve 12.408,54 TL vekalet ücretinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının daha önce de Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduğunu ve Sigorta Tahkim Komisyonunun 21.01.2021 tarih 2020.E.70023-2021/3551 sayılı Uyuşmazlık Hakem Heyeti Kararı ile davacı lehine 290.000 TL sürekli iş göremezlik, 16.400 TL tedavi gideri tazminatına hükmedildiğini, davacının fazlaya ilişkin 89.246,46 TL kalıcı maluliyet, 50,00 TL geçici maluliyet ve 346 TL tedavi gideri taleplerinin reddedildiğini, kararın kesinleştiğini, bu nedenle kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerektiğini, tüm teminatın kararın icraya konulduğu İstanbul … İcra Müd. … Esas sayılı dosyasına ferîleriyle birlikte ödendiğini ve limitinin tükendiğini, belirterek davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle davanın HMK’nin 114/1-i ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, HMK kapsamında hakem kararlarının dava şartı anlamında kesin hüküm teşkil ettiğine dair herhangi bir düzenleme bulunmadığını, mahkemece belirtilen gerekçenin yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12.maddesi uyarınca “Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları bu madde uyarınca süresinde itiraz başvurusunda bulunulmaması halinde kesinleşir.Bu tür uyuşmazlıklar hakkında verilen Hakem kararlarına karşı kararın komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere komisyon nezdinde itiraz edilebilir.” Buna göre davacı tarafça, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı on günlük yasal süre içerisinde itiraz yoluna başvurulmaması halinde kararın kesinleşeceği öngörülmüştür. Aynı Kanununun 30. maddesinin 23. fıkrasında, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun hükümlerinin sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağı belirtilmiş, karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın tahkim usulüne ilişkin tebligatı düzenleyen 438. maddesinde de, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça tebligatın 11.02.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiştir. Bu itibarla hakem kararı kendisine verilen mahkeme, hakem kararının kendisine verildiğini ve kararın neden ibaret olduğunu iki tarafa da yazılı olarak tebliğ etmelidir. Her iki taraf hakkında da temyiz süresi ancak bu tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.(Yargıtay 17. HD 24/12/2019 tarih, 2018/2521 E.-2019/12433 K.) Somut uyuşmuzlıkta, 02/11/2015 tarihinde, davalıya ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, eldeki davanın 31/08/2022 tarihinde açılmasından önce davacının 01.09.2020 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurarak aynı kazadan kaynaklı aynı davalıya karşı geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile tedavi giderlerinin karşılanması istemiyle başvuruda bulunduğu, Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 21.01.2021 tarih 2020.E.70023-K-2021/3551 sayılı kararı ile başvuranın bilirkişi tarafından tespit edilen 379.246,46 TL kalıcı maluliyet zararından kaza tarihi itibarıyla ZMS limiti olan 290.000 TL kısmından davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle başvurunun ıslah edilerek artırılan tutar üzerinden kısmen kabulü ile toplam 290.000 TL kalıcı maluliyet tazminatı ve 16.400 TL tedavi gideri tazminatının 17/08/2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsil edilerek başvuru sahibine ödenmesine, fazlaya ilişkin 89.246,46 TL kalıcı maluliyet, 50 TL geçici maluliyet, 346 TL tedavi gideri tazminatı taleplerinin reddine itiraz yolu açık olmak üzere karar verildiği, kararın davacı tarafa 30/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği ancak davacı tarafça karara itiraz edilmediği anlaşılmıştır.HMK’nın 114. maddesinin (i) bendinde aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Eldeki dava ile Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 21.01.2021 tarih 2020.E.70023-K-2021/3551 sayılı kararına konu başvuruda aynı vakıalara dayanılmış olduğu, davanın taraflarının ve konusunun aynı olduğu, Tahkim komisyonu tarafından verilen kararın ilam niteliğinde olduğu ve kesinleştiği anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesince davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.6/6/2023