Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2023/27 E. 2023/326 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2023/27
KARAR NO: 2023/326
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/03/2022
NUMARASI: 2020/175 Esas – 2022/200 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53/3. maddesi kapsamında, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince 01/03/2022 tarihli kararıyla; kazanın meydana gelmesinde davalı tarafça sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağında, davalı tarafça sigortalı dava dışı araç sürücüsünün KTK’nın 52/1-a maddesi gereğince kusurlu olduğunun açıkça belirtildiğini, kaza tespit tutanağının, kaza anına en yakın tarihli belge olduğunu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Mahkemesinin vermiş olduğu bozma kararında, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin doğru olmadığının ve 3 kişilik bir heyetten rapor alınması gerektiğinin belirtildiğini, bu bozma kararına uyularak ATK’dan rapor alındığını, ancak çelişkinin giderilmediğini, İstanbul Teknik Üniversitesinden oluşturulacak bir bilirkişi heyetinden çelişkileri giderici denetime elverişli bir rapor alınması gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç ile davacının eşi …’nın içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın kaza yapması neticesinde, davacının desteği (eşi) …’nın hayatını kaybettiği, davacının bu olay nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. İlke Derece Mahkemesinin 04/07/2017 tarihli kararıyla, davanın reddine karar verilmesine ilişkin kararın davacı tarafınca istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 13/02/2020 tarih ve 2019/746 Esas – 2020/281 Karar sayılı kararıyla; kazanın meydana gelmesinde araç sürücülerinin kusurlarının belirlenmesi açısından Adli Tıp Kurumundan ya da konusunda uzman 3 kişilik bir heyetten yeniden rapor alındıktan sonra bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Yerel Mahkemece Dairemizin kararı doğrultusunda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden aldırılan 28/01/2021 tarihli raporda; dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacı sürücü …’nın %100 oranında kusurlu olduğu, davalı tarafça sigortalı araç sürücüsü …’nun kusursuz olduğu mütalaa edilmiştir. ATK raporun yapılan incelenmesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, daha önce aldırılan tüm raporların tartışıldığı ve değerlendirildiği, dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusundaki itirazlar yerinde görülmeyerek aşağıdaki şekilde karar oluşturulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/02/2023