Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2023/2025 E. 2023/1370 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2023/2025
KARAR NO: 2023/1370
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10/08/2023 tarihli ara karar
NUMARASI: 2023/535 (E)
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 24/10/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde; 27/12/2022 tarihinde, davalı …’a ait, davalı … Sigorta AŞ’nin ZMS ve İMS sigortacısı olduğu, davalı … idaresindeki … plakalı araç ile davalı …’ye ait, davalı … Sigorta AŞ’nin ZMS sigortacısı olduğu, davalı … idaresindeki … plakalı aracın, FSM köprüsü üzerinde seyir halinde olan davalı … Sigorta AŞ’nin İMS sigortacısı olduğu, müvekkilinin idaresindeki … plakalı araca arkadan çarpması sonucu meydana gelen zincirleme trafik kazasında müvekkilinin ağır yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL tedavi gideri, 100 TL bakıcı gideri, 100 TL sağlık gideri, 100 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 150.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılardan …, …, … ve … adına kayıtlı malvarlığı üzerine öncelikle ihtiyati tedbir konulmasına, aksi halde ihtiyati haczine karar verilmesini, davalı … adına kayıtlı … plakalı araç üzerine ve … Ticaret Limited Şirketinde bulunan hisselerine, davalı … adına kayıtlı … plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, aksi halde ihtiyati haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 10/08/2023 tarihli ara karar ile “1-İhtiyati tedbir talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine, 2-a)İhtiyati haciz talebinin ise dava konusu edilen maddi-manevi tazminat toplam miktarı olan 150.500 TL ile sınırlı olmak kaydıyla kabulü ile davalılardan …, …, … ve …’nin menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının, İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine, b)İhtiyati haciz isteyen alacaklı tarafın 2004 sayılı Yasanın 259 ve 6100 sayılı Yasanın 87 nci maddeleri uyarınca yukarıda miktarı belirlenen tutarın %20 si olan 30.100,00 TL nakdi veya Mahkemece kabul edilecek kati süresiz ve muteber banka teminat mektubunu Mahkeme veznesine depo etmesi halinde ihtiyati haciz kararının yetkili icra müdürlüğünce infaz edilmek üzere ihtiyati haciz isteyene verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili ve davalılar …, … ve … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli şartların oluşmadığını, mahkemece, davalıların yabancı uyruklu oldukları ve araçların pasif kayıtları dikkate alındığında ihtiyati haciz kararının kabul edilmesi gerektiği hususuna yer verildiğini ancak müvekkilinin yabancı uyruklu olmadığını ve kazaya karışan araçların da maliki olmadığını, ihtiyati haciz kararı verilirken müvekkili nezdinde hiçbir gerekçe belirtilmediğini, bu hususun kararların gerekçeli olması ve adil yargılanma ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, sigorta şirketlerinin de davalı olarak bulunduğunu, davacının taleplerini müteselsil ve müştereken olarak tüm davalılardan talep ettiğini, dolayısıyla davacının alacağını tahsil edememesinin söz konusu olmadığını belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalılar …, …, … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli şartların bulunmadığını, müvekkillerinin dava konusu kazaya dahil olan araçlarını pert olması ve ağır hasarlanması nedeniyle ellerinden çıkardıklarını, davalı …’nun kusurlu olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemece ihtiyati haciz kararı verilirken davalı …’ın kusurlu olduğu ve bu durumda yaklaşık ispatın sağlandığının belirtildiğini, yaklaşık ispat koşulu müvekkillerine karşı sağlanmamışken aleyhlerine ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkemece ihtiyati haciz kararı verilirken hiçbir gerekçe belirtmediğini, sigorta şirketlerinin de davalı olarak bulunduğunu, davacının taleplerini müteselsil ve müştereken olarak tüm davalılardan talep ettiğini, dolayısıyla davacının alacağını tahsil edememesinin söz konusu olmadığını belirterekihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nin 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: HMK’nin 341/1.maddesi gereğince ilk derece mahkemelerinin nihai kararları ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir.Yukarıda belirtilen yasal düzenleme uyarınca ihtiyati haczin kabulüne ilişkin kararlar öncelikle mahkemesinde itiraz prosedürü yerine getirildikten sonra istinaf denetimine tabidir.Somut uyuşmazlıkta, davacı vekilinin dava dilekçesinde ihtiyati haciz talebi üzerine ilk derece mahkemesince 10/08/2023 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş olup, bir kısım davalılarca ihtiyati haciz kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceğinden ilk derece mahkemesinin ihtiyati haczin kabulüne ilişkin 10/08/2023 tarihli ara kararına karşı doğrudan istinaf başvurusunda bulunulmasına yasal olanak bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle, davalı … vekili ve davalılar …, … ve … vekilinin istinaf başvuru dilekçelerinin HMK’nın 352/1-ç maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı … vekili ve davalılar …, … ve … vekilinin ilk derece mahkemesinin 10/08/2023 tarihli ara kararına yönelik istinaf başvuru dilekçelerinin HMK’nin 352/1-ç maddesi gereğince ayrı ayrı reddine, 2-İstinaf incelemesi esastan yapılmadığından, istinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle yatırılan istinaf başvuru harcı ile istinaf karar harcının, istek halinde mahkemesince yatırana geri verilmesine, 3-İstinaf kanun yolu isteminden dolayı sarfedilen giderlerin istinafa başvuranlar üzerinde bırakılmasına, ilk derece mahkemesince artan gider avansının istinaf talebinde bulunana geri verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 24/10/2023