Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2023/202 E. 2023/543 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2023/202
KARAR NO: 2023/543
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 22/03/2022
NUMARASI: 2014/18 (E) – 2022/232 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 28/03/2023
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı … vekili, davalı araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresinde olan diğer davalıların işleteni ve trafik sigortacısı oldukları … plaka sayılı aracın 24/07/2006 tarihinde sebebiyet verdiği trafik kazasında, müvekkilinin yaralanarak sakat kaldığını belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davacı …’in manevi tazminat davasından feragati nedeniyle manevi tazminat davası işbu davadan tefrik edilmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili davaya cevabında, davanın reddini talep etmiş, ilerleyen aşamalarda ise ibraname nedeniyle borçtan kaynaklı sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, sigorta şirketi tarafından dava öncesinde yapılan ödeme güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsup edilmek suretiyle alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın 148.814,91 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı üzerinden kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili, 07/03/2008 tarihinde 29.591 TL ödeme yapılarak davacı taraftan ibraname alındığını, davanın ise 2 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. İlk derece mahkemesince, dava öncesinde düzenlenen ibraname kapsamında davacıya yapılan 29.591 TL tazminat ödemesi güncellenerek, hesaplanan tazminattan mahsup edilmek suretiyle hüküm kurulmuş olup; bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. KTK madde 111/2 uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebileceği, yasada belirtilen bu iki yıllık sürenin hak düşürücü süre olduğu ve mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği kabul edilmektedir. (Yargıtay 17. HD 2015/7759 Esas 2018/1350 Karar sayılı kararı ve benzer nitelikteki kararları) Dosyada mübrez ibraname ve temlikname başlıklı belge kapsamında davacının, davalı sigorta şirketini, 29.591 TL tazminat bedeli karşılığında tam ve mutlak surette ibra ettiği, tarafların bedensel zararlardan kaynaklı 29.591 TL tazminat ödemesi konusunda anlaştıkları ve bu tazminatın, taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı üzere, 07/03/2008 tarihinde ödendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, eldeki dava, tarafların tazminat konusunda anlaştıkları tarihten 2 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 07/01/2014 tarihinde açılmış olup; davanın hak düşürücü süreden reddi gerekirken esastan karara bağlanmış olması doğru olmamıştır. O halde, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davanın sigorta şirketi yönünden reddine, karara karşı istinaf başvurusunda bulunmayan davalılar yönünden karar kesinleşmiş olduğundan ötürü kesinleşen hüküm fıkraları aynen tekrar edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Buna göre; 2-Davalı sigorta şirketi aleyhine açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, 3-Kararı istinaf etmeyen davalılar yönünden kesinleşen hüküm fıkralarının aynen tekrar edilmesine, bu minvalde olmak üzere; Davalı sigorta şirketi haricinde kalan davalılar bakımından açılan davanın kabulü ile 1.892,73 TL geçici ve 146.922,18 TL sürekli iş görmezlik zararı olmak üzere toplam 148.814,91 TL’nin davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 24/07/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, 4-Alınması gereken karar harcı 10.165,54 TL den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 553,35 TL peşin ve sonradan yatırılan 487,80 TL harcın mahsubu ile 9.124,39 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine irat kaydına, 5-Davacı tarafından yatırılan 553,35 TL ve sonradan yatırılan 487,80 TL olmak üzere toplam 1.041,15‬ TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvurma harcı, 700,95 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.600 TL bilirkişi ücreti ve 687 TL Adli Tıp ücreti olmak üzere toplam 3.013,15‬ TL yargılama giderinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli AAÜT’deki esaslara göre belirlenen 18.087,42 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 8-Davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden Daire karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifenin 13/4. maddesi uyarınca gereğince 9.200 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine, 9-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İstinaf yargılama giderleri bakımından: 11-İstinafa başvuran davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 12-Davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine,13-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,14-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (148.814,91 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 28/03/2023