Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2023/187 E. 2023/258 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2023/187
KARAR NO: 2023/258
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 01/11/2022
NUMARASI: 2022/826 Esas – Derdest
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 54. ve 56. maddeleri kapsamında, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde, HMK’nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası kapsamında 300.000 TL maddi ve 200.000 TL manevi tazminat ile birlikte TBK’nın 76. Maddesi gereğince Mahkemece uygun görülecek bir miktarda peşin ödeme yapılmasını ve kazaya karışan … plakalı aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 01/11/2022 tarihli ara kararıyla; “Kaydına ihtiyati tedbir konulması talep edilen aracın davanın konusu olmaması, davacının davalılardan muaccel bir alacağının olup olmadığı hususunda davanın niteliği gereği öncelikle tarafların kusur oranlarını ve davacının maluliyet ve iyileşme süresinin tespit edilmesinin zorunlu olduğu, aynı sebeplerle davalıdan tahsil edilmesi gereken bedelin dahi yapılacak yargılama neticesinde belirlenebileceği değerlendirilmekle, Davacının İhtiyati Tedbir, ihtiyati haciz ve geçici ödeme taleplerinin ayrı ayrı reddine,” karar verilmiştir.Davacı vekili bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 04/12/2021 tarihinde, davalı … Sigorta AŞ.’nin ZMS sigortacısı, davalı …’ın maliki ve davalı …’nın sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde, davacının yaralandığı; ceza dosyasında aldırılan 09/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda, davalı sürücü …’nın kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğu, davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığının mütalaa edildiği; yine ceza yargılaması aşamasında alınan 05/05/2022 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda, davacının yaralanmasının, kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, basit tıbbi bir müdahale ile giderilebilecek bir ölçüde hafif nitelikte olmadığı, vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisi hafif (1), orta (2-3) ve ağır (4-5-6) olarak sınıflandırıldığında; şahısta saptanan kırığın ağır (5) dereceğe etkileyecek nitelikte olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır. TBK’nın “Geçici ödemeler” başlıklı 76. maddesine göre geçici ödeme talebinin reddine ilişkin ara kararına karşı kanun yoluna başvurulması İİK’nın 341. maddesi gereğince mümkün değildir. Bu nedenle, bu yöndeki ara kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-ç maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir. Ayrıca, kazaya karışan araç davanın konusu olmadığına göre, Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olmasında da herhangi bir hata bulunmamaktadır. Davacı vekilinin, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf itirazına gelince; somut uyuşmazlıkta, zarar haksız eylemden kaynaklandığından davacının tazminat talepleri haksız eylemin (trafik kazasının meydana geldiği) gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmiştir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil (davacının yaralandığı) tarihi itibarıyla davacının manevi tazminat alacağı muaccel hale gelmiştir. İİK 257. madde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir. Bu minvalde dosyanın incelenmesinde; kaza tespit tutanağı, kusur raporu, davacının adli raporları ile diğer bilgi ve belgelerin, bu aşamada alacağın varlığına ve muaccel olduğuna kanaat oluşturacak nitelik taşıdığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu aşamada yaklaşık ispat koşulları çerçevesinde, davacı vekilinin talebinin, ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir olduğu dikkate alınarak, İİK’nın 257/1.maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken ihtiyati haciz kurumunun amacına ve dosya içeriğine uymayan gerekçeyle talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusundaki itirazları yerinde görülerek, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 01/11/2022 tarihli ara kararın düzeltilmesi amacıyla kaldırılmasına, İİK’nın 257. ve devamı maddeleri gereğince davalılar adına kayıtlı olması halinde … plakalı aracın trafik kaydına takdiren 5.000 TL teminat karşılığında, bu aşamada dava değeri olan 500.000 TL ile sınırlı olmak kaydıyla ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerekmiştir. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, Dairemizce aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A-Davacı vekilinin, geçici ödeme talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-ç maddesi gereğince reddine,B-Davacı vekilinin, ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,C-Davacı vekilinin, ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, 01/11/2022 tarihli ara kararın ihtiyati haczin reddine ilişkin kısmının HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilmesi amacıyla kaldırılmasına, Buna göre:1-İİK’nın 257. ve devamı maddeleri gereğince davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile, davalılar adına kayıtlı olması halinde, … plakalı aracın trafik kaydına, takdiren 5.000 TL teminat karşılığında, bu aşamada dava değeri olan 500.000 TL ile sınırlı olmak kaydıyla ihtiyati haciz konulmasına,2-Teminat yatırılması ve diğer müteakip işlemlerin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,3-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine, 4-Davacının yatırdığı istinaf yargılama giderlerinin yargılama gideri olarak esas hükümde mahkemesince nazara alınmasına, 5-Duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.15/02/2023