Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2023/143 E. 2023/1237 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2023/143
KARAR NO: 2023/1237
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 21/9/2022
NUMARASI: 2022/644 (E) – 2022/576 (K)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 26/9/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, trafik kazasından kaynaklanan kazanç kaybı tazminatının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, arabuluculuk dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine; 1/11/2022 gün ve 2022/644 (E) – 2022/576 (K) sayılı ek kararıyla davacı vekilinin tavzih talebinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin 21/9/2022 gün ve 2022/644 (E) – 2022/576 (K) sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; kararın dosyaya sunulan arabuluculuk tutanağı görülmeden sehven verildiğini, davada görevsizlik kararı verildikten sonra 2/7/2022 günü arabuluculuğa başvurulduğunu, ilk derece mahkemesine dosya tevzi edilmesinden önce arabuluculuk sürecinin 12/8/2022 tarihinde tamamlandığını, görevsizlik kararı veren İstanbul 22’nci Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/487 (E) sayılı dosyasına da arabuluculuk son tutanağının sunulduğunu, kısaca ilk derece mahkemesinin Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) ortamında kolaylıkla görebileceği tutanağa bakmadan davanın reddine karar verdiğini, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun (HUAK) 18/A maddesine aykırı davranılmasının kamu düzenine ve adil yargılama düzenine aykırılık oluşturduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.İlk derece mahkemesinin 10/11/2022 gün ve 2022/576 (E) sayılı kararıyla; hükmün ve tavzih istemine ilişkin ek kararın kesin olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; kamu düzeninden kaynaklanan dava şartına ilişkin kararın kanunun açıkça uygulanmaması nedeniyle istinaf incelemesine tabi olduğunu, görevsizlik kararından sonra arabuluculuk dava şartı yerine getirilerek son tutanağın dosyaya sunulduğunu, HUAK’ın 18/A maddesinin 2’nci maddesi uyarınca arabuluculuk son tutanağının sunulması için davetiye çıkartılıp bir haftalık kesin süre verilmeden davanın reddine karar verildiğini, kanunun açık, net ve tartışmasız maddesine uymayıp yazılı şekilde verilmesinin denetiminin kamu düzeninden olduğunu belirterek, buyruk niteliğindeki kanuna aykırı verilen ve kendiliğinden incelemeye tabi olması gereken kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Davacı vekili dava dilekçesinde; harca esas değerin 1.636,55 TL olduğunu bildirerek, davalı sürücü …’in yönetimindeki davalı İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ait … plakalı aracın müvekkili şirkete ait … plakalı araca çarparak hasar görmesine neden olduğunu, davalı borçlulara karşı başlatılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesi talep etmiş; davaya konu İstanbul … İcra Dairesinin … (E) sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacının davalılar İETT ve …’e karşı 1.323 TL kazanç kaybı tazminatı, 23,49 TL işlemiş faiz, 285 TL ekspertiz ücreti alacağı, 5,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.636,55 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra yoluyla takibe başlandığı, davalı İETT’nin 18/2/2020 günü tebliğ edilen ödeme emrine karşı 20/2/2020 tarihinde sunduğu dilekçeyle asıl alacak ve tüm ferilerine itiraz ederek borçlarının olmadığını beyan ettiği; davalı …’in ise 25/2/2020 günü tebliğ edilen ödeme emrine karşı vekili vasıtasıyla 26/2/2020 günü sunduğu dilekçeyle asıl alacağa ve tüm ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu itibarla davacı vekilinin toplam 1.636,55 TL alacağa ilişkin itirazın iptalini talep etmesi; ilk derece mahkemesinin hükmünü verdiği 2022 yılı için HMK’nin 341’inci maddesinin, 2’nci fıkrasında öngörülen istinaf başvuru sınırının, aynı Kanunun ek 1/1-2’nci maddesi uyarınca her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle hesaplandığında 8.000 TL olduğunun anlaşılması karşısında; davacı vekilinin incelenmesine yasal olanak bulunmayan ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin hükmüne yönelik istinaf dilekçesinin HMK’nin 341’inci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı … AŞ vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına yönelik istinaf dilekçesinin HMK’nin 352/1-b maddesi gereğince reddine, 2-İstinaf dilekçesinin reddine karar verildiğinden, istinaf başvurusu sırasında ödenen istinaf karar ve ilam harcı ile istinaf başvuru harcının istekte bulunulması durumunda ilk derece mahkemesince yatırana geri verilmesine, 3-İstinaf kanun yolu incelemesi aşamasında yapılan masrafların istinaf eden üzerinde bırakılmasına, istinaf kanun yolu başvurusu için yatırılan artan gider avansından artan tutarın ilk derece mahkemesince HMK’nin 333’üncü maddesi uyarınca kendiliğinden istinaf talebinde bulunana geri verilmesine, 4-İstinaf kanun yolu incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.26/9/2023