Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2023/1048 E. 2023/982 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2023/1048
Karar No: 2023/982
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Numarası: 2022/198 (E) – 13/3/2023 tarihli ara karar
Davanın Konusu: Maddi ve Manevi Tazminat
Karar Tarihi: 15/6/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalı işleten …’e ait, davalı … Sigorta AŞ’ye Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı davalı sürücü …’in yönetimindeki … plakalı kamyonun, sağ şeritte süratli biçimde seyir halinde iken aynı yönde uyarı ve güvenlik önlemi almaksızın emniyet şeridinde sağ şeride taşmış biçimde duran davalı …’a ait, davalı … Sigorta Şirketi’ne ZMSS ve İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesiyle sigortalı davalı …’ın yönetimindeki … plakalı araca arkadan çarpması nedeniyle oluşan kazada, davalı sürücü …’in yönetimindeki … plakalı kamyonda yolcu olarak bulunan davacıların mirasbırakanı …’in öldüğünü belirterek, davalı işletenler … ve … ile davalı sürücüler … ve …’ın adlarına kayıtlı araçlara, taşınmaz mallara ihtiyati haciz konulmasına; belirsiz alacak davası biçiminde davacılar …, …, …, … ile … için ayrı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; mirasbırakan …’in eşi … için 50.000,00 TL, çocukları davacılar …, …, …, … ile babası … için ayrı ayrı 40.000,00 TL olmak üzere toplam 250.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücüler ve işletenler ile davalı … Sigorta Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 28/4/2022 tarihli ara kararıyla ihtiyati haciz talebinin kabulüne, 255.000,00 TL tutarında tazminatı karşılayacak biçimde davalılar …, …, … ve …’in taşınır ve taşınmaz mallarının ihtiyati haczine karar veren ilk derece mahkemesi; 2/3/2023 tarihli duruşmada verdiği ara kararıyla ihtiyate haczin itirazın reddine karar vermiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … vekili dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararına 20/5/2022 günü itiraz etmelerine karşın 13/3/2023 tarihine kadar hiçbir işlem yapmayan mahkemenin ihtiyati haczin kaldırılması isteminin reddine karar verdiğini, ara kararıyla verilecek bir kararın mahkemenin ihmali sonucu uzun süre bekletildiğini, ihtiyati haczin borçluyu koruyan doğasına aykırı biçimde %5 teminat oranında verilmesinin de müvekkilinin olası zararını karşılaması yönünde çok yetersiz kaldığını, diğer yandan davalılar … Sigorta Şirketi ile … Sigorta AŞ’nin teminat limitleri toplamının 1.360.000,00 TL olmasına karşın diğer dört davalının taşınır ve taşınmaz malları üzerine %5 oranında teminat ile ihtiyati haciz konulmasının hakkaniyete aykırı olduğu gibi müvekkili davalı …’ın adil yargılanma hakkını ve hukuki dinlenilme hakkını da ihlal ettiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin %5 oranında teminatla verdiği ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355 inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı yapılan inceleme sonunda: Talep, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada verilen ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın reddi ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir talep edilen davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının kesin olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun (İİK) 257 nci maddesi uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.Bu açıklamalar ışığında dosyanın incelenmesinde; olaydan hemen sonra çekilen kazaya ilişkin fotoğraflar ile dosyada bulunan kolluk tarafından düzenlenen Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı içeriğinden anlaşılan kusur durumu ile tahkikat aşamasında alınan kusura ilişkin bilirkişi raporunda yer alan kusur durumunun, alacağın varlığına ve muaccel olduğuna ilişkin kanı oluşturacak nitelik taşımasına ve bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun da gerçekleşmesine, bu tür geçici hukuki korumalara ilişkin kararların nitelikleri ve öngörülen amaçları itibarıyla dosya üzerinden ve taraflarca sunulan tüm kanıtlar sunulmaksızın verilmesinin kanunun amacına aykırı olmamasına, teminatın miktarının hâkimin takdirinde olmasına göre; verilen ihtiyati haciz kararına ve teminata yönelik itirazın reddine karar verilmesinde dosya içeriğiyle usul ve yasaya aykırılık bulunmamıştır.Ancak ihtiyati haciz kararı verilirken gözetilmesi gereken tarafların hak ve çıkar dengeleri ile orantılılık ilkesi uyarınca, taşınır eşya bakımından fiili haciz ve muhafaza tedbirine başvurulmaksızın, araçların trafik kaydına ihtiyati haciz kaydı konulmak suretiyle ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, davalıların durumunu ağırlaştıracak biçimde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin yukarıda esas numarası belirtilen ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın reddine ilişkin 2/3/2023 tarihli duruşmada verilen 13/3/2023 tarihli ara kararının, yalnızca davalı … hakkındaki ihtiyati haciz kararı yönünden HMK’nin 353/1-b/2 nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre; 1-Davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne, davalı …’ın taşınır ve taşınmaz malları ile 3 üncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine, 5.000,00 TL maddi, 250.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 255.000,00 TL tazminatı karşılayacak biçimde, istenilen tazminatın % 5 i olan 12.750‬,00 TL tutarında nakdi teminat yatırıldığında veya süresiz ve kesin banka teminat mektubu karşılığında, İİK’nin 257 nci maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca, araçlar üzerinde muhafaza ve yakalama tedbiri uygulanmaksızın, trafik kaydına ihtiyati haciz kaydının konulmasıyla yetinilerek, ihtiyati haciz konulmasına, 2-İhtiyati haciz kararına ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, 3-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, B-İstinaf İncelemesi Bakımından; 1-Davalı … tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından geri verilmesine, 2-İstinaf kanun yolu aşamasında davalı … tarafından sarf edilen yargılama giderinin esas hakkında verilecek kararda dikkate alınmasına, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nin 362/1-f ve İİK’nin 258 inci maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.15/6/2023