Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/954 E. 2022/2266 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2022/954
Karar No: 2022/2266
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 11/11/2021
Numarası: 2018/1320 (E) – 2021/1057 (K)
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 20/12/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, 3.642,00 TL geçici iş göremezlik, 9.389,34 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının faizin türüne yönelik fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; davacının sakatlık oranının, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 90’ıncı maddesinin 1’inci tümcesinde yer alan “… ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda …” ibaresi ile 2’nci tümcesinde yer alan ” … ve genel şartlarda … ” ibarelerinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 gün ve 2019/40 (E) – 2020/40 (K) sayılı kararı uyarınca Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre belirlenmesi gerekirken, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre düzenlenmiş rapora göre tazminatın hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Somut olayda tartışılması gereken hukuki sorun davalı … Sigorta Şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı dava dışı sürücü …’ın yönetimindeki … plakalı aracın çarpması nedeniyle yaralanan …nın sürekli sakatlık oranının hesaplanacağı ölçütlere ilişkindir. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi zorunludur. Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 gün ve 2019/40 (E) – 2020/40 (K) sayılı kararıyla, KTK’nin 90’ıncı maddesinin 1’inci tümcesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci tümcesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan iptal kararıyla birlikte trafik kazasından kaynaklanan ZMSS kapsamındaki tazminat talepleri KTK’de öngörülen usul ve esaslara tabi olup anılan Kanunda öngörülmeyen konular yönünden ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Gerek KTK’de gerekse TBK’de sürekli sakatlık oranının hangi ölçüte göre belirleneceğine ilişkin düzenleme bulunmamaktadır. Yargıtayın süreklilik kazanan uygulamalarına göre maluliyet oranına ilişkin raporların, davaya konu trafik kazasının tarihi, 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 1/9/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 1/9/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 1/6/2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra ise Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak Adli Tıp Kurumunun ilgili İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı gibi kuruluşları tarafından, çalışma gücü kaybı olduğu ileri sürülen kişide bulunanın sağlık durumuna ilişkin şikâyetleri dikkate alınarak düzenlenmesi gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta ise 22/7/2018 günü meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralanan davacının sürekli sakatlık oranının, Adli Tıp Kurumu 2’nci İhtisas Kurulunun Yargıtayın süreklilik taşıyan kararlarına uygun biçimde Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hesaplandığının anlaşılması karşısında, davacı vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/12/2022