Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/938 E. 2023/23 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2022/938
Karar No: 2023/23
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 24/06/2021
Numarası: 2018/1065 (E) 2021/817 (K)
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 12/01/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın, 10/08/2017 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu davacının yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik geçici iş göremezlik tazminatı 500 TL, geçici bakım gideri tazminatı 500 TL ve sürekli sakatlık tazminatı 2.000 TL olmak üzere 3.000 TL tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 26/12/2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı talebini 7.815,96 TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 6.925,06 TL’ye ve geçici bakıcı gideri talebini 500 TL’ye artırmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davacının, olayın asıl faili konumunda bulunan dava dışı sürücü ile Ödemiş CBS’nin 2017/6472 soruşturma sayılı dosyası kapsamında uzlaştığını, dolayısıyla sürücüye rücu imkanı bulunan sigorta şirketi aleyhinde tazminat davası açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili; davacının imzaladığı uzlaştırma raporu incelendiğinde davacıya soruşturma konusu suç nedeniyle aracın sürücüsüne, işletenine ve sigorta şirketine tazminat davası açamayacağının açık ve net bir bir şekilde belirtilmediğini ve davacıya bu hususun açıklanmadığını, aynı tarihli uzlaştırma teklifi formunun da matbu olduğunu ve açıklamaların haksız şart niteliğinde olduğunu, müvekkiline gerçekleşen kaza sebebiyle davalı sigorta şirketine dava açamayacağının söylenmediğini, bu nedenle imzalanan evrakların davanın reddini gerektirecek belge niteliğinde bulunmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 10/08/2017 tarihinde, davalı tarafından ZMSS poliçesiyle sigortalanan dava dışı … yönetimindeki aracın davacının yönetimindeki motosiklete çarpması sonucu davacının yaralandığı anlaşılmıştır. CMK’nın 253/19’uncu maddesine göre “Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.” Somut olayda Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/6472 soruşturma sayılı dosyası üzerinden CMK’nın 253’üncü maddesi kapsamında uzlaştırma faaliyetlerinde bulunulduğu, davacıya uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağının ve açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılacağının CMK’nın 253/5’inci maddesi uyarınca hatırlatıldığı, 27/03/2018 tarihli uzlaştırma raporuna göre davacı …, dava dışı (müşteki) … ile dava dışı sürücü …’ın 3.000 TL nakit edim karşılığında anlaştıkları, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığınca uzlaşmanın sağlanmış olması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür. Bu durumda, dava açılmadan önce soruşturma aşamasında davacı ile davalıya sigortalı araç sürücüsü arasında uzlaşma sağlandığı, CMK 253/19’uncu maddesine göre artık davacının tazminat davası açma hakkı bulunmadığı, uzlaşmanın sağlanması halinde, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen davalı ZMS sigortacısına karşı da tazminat davası açılamayacağından açılan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunamamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,6‬0 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.12/01/2023