Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/882 E. 2022/1870 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/882
KARAR NO: 2022/1870
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 11/02/2022
NUMARASI: 2021/209 (E) – 2022/91 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 01/11/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, davalı tarafından trafik sigortasıyla teminat altına alınan … plaka sayılı aracın 28/01/2018 tarihinde sebebiyet verdiği trafik kazasında karşı araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin desteği olan …’nin hayatını kaybettiğini belirterek şimdilik 6.100 TL destekten yoksun kalma zararının davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirmede, “… davacı tarafından davalı sigorta şirketine destekten yoksun kalma tazminatı istemli talepte bulunulmuş ise de; dava açılmazdan evvel davacı tarafından aynı olay nedeniyle Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Heyetine başvurulduğu, hakem heyetince talebin yukurıda izah edildiği şekilde reddine karar verildiği, davacı tarafın itirazı üzerine Sigorta Tahkim Komisyon İtiraz Hakem Heyeti tarafından itirazın reddine kesin olarak karar verildiği, sigorta tahkim komisyonu ve itiraz hakem heyeti tarafından verilen bu ret kararları işin esasına girilerek verilmiş olduğundan hakem heyeti kararının bu dava yönünden maddi anlamda kesin hüküm teşkil ettiği” gerekçesiyle davanın kesin hükme ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, itiraz hakem heyeti kararlarının kesin hüküm teşkil etmesinin mümkün olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazası sonucu gerçekleşen ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Kesin hüküm, 6100 sayılı HMK’nın 114/I-i. maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiştir. Dava şartı olan kesin hüküm nedeni ile davanın reddi için iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. Somut olayda, davacıların, davaya konu trafik kazası nedeniyle, Sigorta Tahkim Komisyonunda 23/09/2020 tarih 2020.E.78737 sayılı başvuru ile destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunduğu, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 2020.E.78737, K-2020/99731 sayılı karar ile de sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından bahisle başvurunun reddine karar verildiği, işbu karara yönelik itirazın da Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 2022/İHK-4622 Karar sayılı kararı ile kesin olarak reddine karar verildiği görülmektedir. Hakem Heyetinin esasa girerek vermiş olduğu ilgili kararı, tarafları, konusu ve sebepleri aynı olduğundan işbu dosyada davacı ile davalı sigorta şirketi arasında kesin hüküm teşkil ettiğinden ötürü yazılı şekilde karar verilmiş olmasında usule aykırılık bulunmamaktadır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1154 Esas – 2020/2405 Karar ve aynı daire 2015/10944 Esas – 2015/11934 Karar sayılı kararı ve benzer nitelikteki kararları) Bir an için belirsiz alacak olarak yapılan Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusunun kesin olarak verilmesinin usule aykırı, giderek Sigortacılık Yasasının 30/12. maddesi uyarınca kararın temyize tabi olduğu ve bu nedenle kesinleşmediği hususunun ileri sürülebileceği düşünülebilirse de; bu durumda da usul hükümlerine göre dava şartı teşkil eden derdestlik yönünden dahi davanın dinlenebilir olmadığı görülmektedir.Bu durumda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 01/11/2022