Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/88 E. 2022/302 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/88
KARAR NO: 2022/302
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/01/2021
NUMARASI: 2016/1141 (E) 2021/57 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi tazminat
KARAR TARİHİ: 22/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/01/2014 tarihinde, davalıya ZMSS ile sigortalı … plakalı araç ile dava dışı sürücü …’ın yönetimindeki … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucunda müvekkilinin yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin saklı kalmak üzere 1.000,00 TL daimi maluliyet tazminatının davalı şirketin ilk ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 13/11/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile sürekli işgöremezlik tazminatı talebini 105.172,61 TL’ye, geçici iş göremezlik tazminatı talebini ise 5.156,40 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacıya 09/04/2016 tarihinde 27.311,32 TL ödendiğini, müvekkilinin sorumluluğu sona erdiğinden davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; uzlaşma nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin ağır hastayken polis memurlarınca evinde ifadesinin alındığını ve sigorta şirketine karşı haklarının hatırlatılmadığını, müvekkilinin aracı kullanan arkadaşından şikayetçi olmadığını belirttiğini ve polis memurlarının ifade tutanağı ve uzlaşma formunu imzalamasını istemeleri üzerine müvekkilinin hafızası yerinde değilken ardı ardına imzaladığını, bu beyanının sigorta şirketini kapsamadığını, uzlaşma teklif formunda uzlaşmanın sağlanması halinde sigorta şirketine karşı tazminat davası açılamayacağına ilişkin polis memurlarınca müvekkilinin bilgilendirilmediğini, yapılan uzlaştırmanın kazaya sebep olan şüpheliye karşı mağdurun şikayetinin olup olmadığına ilişkin olduğunu, KTK’nın 111. maddesi uyarınca da uzlaştırma raporunun geçersiz olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 16/01/2014 tarihinde, davalı … Sigorta Şirketine ZMSS ile sigortalı dava dışı sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı sürücü …’ın idaresindeki … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucunda, … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı anlaşılmıştır. Aynı olaya ilişkin Biga Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/155 soruşturma sayılı dosyasında taksirle yaralamadan dolayı yürütülen soruşturmada, davacının uzlaşma teklif formunu imzaladığı ve kollukça alınan ifadesinde kaza ile ilgili olarak kimseden şikayetçi olmadığını ve uzlaşmayı kabul ettiğini beyan ettiği ancak uzlaşma sağlandığına ilişkin uzlaşma raporu veya uzlaşma tutanağının bulunmadığı, mağdur şüpheli …’ın üzerine atılı taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak suçunun CMK 253. m. gereğince uzlaşmaya tabi olduğu ve tarafların da uzlaştıklarını beyan ettikleri gerekçesiyle ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır. 5271 sayılı CMK’nın 253/4. maddesine göre “Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur.” Aynı maddenin 5. bendine göre “Uzlaşma teklifinde bulunulması halinde, kişiye uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukukî sonuçları anlatılır.” Anılan maddenin 17. bendine göre “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder.” CMK’nın 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” Her ne kadar Biga Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyasında uzlaşma nedeniyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmiş ise de uzlaştırmacı görevlendirilmediği, uzlaştırma raporunun düzenlenmediği bu hali ile taraflar arasında uzlaşma sağlanmadığına göre, davacının yaralanmasından kaynaklı olarak davalı sigorta şirketine dava açma hakkı bulunduğundan mahkemece, davacının uzlaşmayı kabul etmiş olması nedeni ile tazminat davası açamayacağının kabulü doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, işin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları ile toplanacak deliller kapsamında bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından sarfedilen istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/02/2022