Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/871 E. 2022/1872 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/871
KARAR NO: 2022/1872
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 21/04/2021
NUMARASI: 2014/623 (E) – 2021/313 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 01/11/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı …nın sorumluluğunda bulunan tescilsiz motosikletin 27/05/2011 tarihinde karıştığı trafik kazasında karşı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralanarak malul kaldığını belirterek şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, sübut bulan davanın kabulü ile dava öncesinde davacıya yapılan ödemenin yetersiz olması münasebetiyle güncel verilere göre yeniden hesaplama yaptırılmak suretiyle belirlenen zarar miktarından yapılan ödeme mahsup edildikten sonra kalan 21.504,56 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davaya konu trafik kazasında tam kusurlu olan tescilsiz motosikletin sürücüsü dava dışı …’un sorumluluğunu üstlenen davacı …ndan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, trafiğe çıkış ehliyeti olmayan bir aracın meydana getirdiği zararlardan ötürü …nın sorumluluğunun bulunmadığını, dava öncesinde yapılan ödeme nedeniyle müvekkil kurumun mesuliyetinin kalmadığını, maluliyet raporları arasında çelişki bulunduğunu, geçici iş göremezlik zararının teminat dışı kaldığını, davacının SGK’dan ödeme alıp almadığı hususunun araştırılmadığını, müvekkil kurumun adli tıp ücretinden sorumlu olmadığını, kask, koruyucu elbise, dizlik kullanmamaktan kaynaklı müterafik kusur indirimine gidilmemiş olmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava konusu trafik kazası, 27/05/2011 tarihinde dava dışı …’un sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikleti ile davacının yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı motosikletin çarpışması neticesinde meydana gelmiştir. Eldeki davanın, dava dışı tescilsiz motosiklet sürücüsünün 27/05/2011 tarihinde tam kusurlu bir şekilde sebebiyet verdiği trafik kazasından kaynaklı geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalı …ndan tahsiline ilişkin olduğu, Dairemizce de usul ve yasaya uygun görülen 01/03/2021 tarihli hesaba dair bilirkişi raporuna göre ödeme tarihindeki veriler uyarınca yapılan hesaplama ile tahakkuku gereken tazminat tutarı arasında %18 oranında davacı zarar gören aleyhine bir fark olduğu, dolayısıyla ödeme tarihinden itibaren 2 yıllık süre içerisinde açılan işbu davada güncel verilere göre hesaplama yapılarak sonuca gidilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, kazaya karışan motosikletin tescilsiz olması nedeniyle …nın sorumluluğunun bulunduğu, maluliyet raporunun kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre usulüne uygun bir şekilde tanzim edildiği, davalı tarafın dayandığı raporun özürlülük ölçütüne göre düzenlenmiş olması nedeniyle hükme esas alınan ATK’nın 12/04/2019 tarih 7346 sayılı maluliyet raporuyla çelişki oluşturmasının mümkün olmadığı, davacının maluliyetinin tibia fibula kırığı (ayak bileği) ile ilgili olduğu, dolayısıyla yasal olarak zorunluk bulunan kask takılmamış olmasının müterafik kusur teşkil eden bir yanının bulunmadığı ve kazanın iş kazası niteliğinde olduğuna ilişkin dosya kapsamında herhangi bir iddia bulunmadığı, kaza tarihinden işbu inceleme tarihine kadar rücuya tabi bir talepte bulunulduğu veyahut dava açıldığına dair herhangi bir itirazın bulunmadığı, dolayısıyla bu yönden ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılmasına lüzum olmadığı ve son olarak kazanın gerçekleştiği tarihe göre geçici iş göremezlik zararının tedavi gideri kapsamında teminat dahilinde olduğu karşısında davalı tarafın istinaf itirazlarının yerinde olmadığı görülmektedir. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Alınması gereken 1.468,98 TL istinaf karar harcından peşin alınan 367,25‬ TL harcın mahsubundan sonra bakiye 1.101,73‬ TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (21.504,56 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 01/11/2022