Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/817 E. 2022/1762 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2022/817
Karar No: 2022/1762
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 16/12/2021
Numarası: 2018/518 Esas- 2021/893 Karar
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 25/10/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince; davacının Dereli CBS’nin 2017/529 soruşturma sayılı dosyası ile şüpheli ile 28.02.2018 tarihli uzlaştırma raporu ile uzlaştığı, uzlaşma nedeniyle soruşturma dosyasında takipsizlik kararı verildiği, CMK 253/19 maddesi gereğince uzlaşma halinde tazminat davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili, savcılık aşamasında sanık ve zarar görenin uzlaşmasının diğer zarar sorumlularını sorumluluktan kurtarmayacağını, uzlaşma tutanağında uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukuki sonuçlarının anlatılmadığını ve davacı ile şüphelinin edimsiz uzlaştığı kayıt altına alınmış ise de diğer zarar sorumlularından tazminat talep edip etmeyeceği yönünde hiçbir kabul beyanı bulunmadığını, tazminat hakkının kaybedilmesi için ayrıca ve açıkça maddi ve manevi tazminat istenmediğinin beyan edilmesi gerektiğini, müteselsil borçlulardan birisi olan kusurlu araç sürücüsü ile müvekkili arasında sigorta şirketinin durumunu ağırlaştırmadan edimsiz olarak uzlaşma raporu düzenlenmesi ve borcun niteliğinin de haksız fiil olması nedeniyle sigorta şirketinin borçtan kurtulmasının mümkün olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:Dosya kapsamından, davalı tarafından ZMSS poliçesiyle sigortalanan dava dışı … yönetimindeki … plakalı aracın davacı yaya …’a çarpması sonucu davacının yaralandığı anlaşılmıştır. CMK’nın 253/19’uncu maddesine göre “Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.” Somut olayda Dereli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/529 soruşturma sayılı dosyası üzerinden CMK’nın 253’üncü maddesi kapsamında uzlaştırma faaliyetlerinde bulunulduğu, davacının kanuni temsilcileri … ve …’a uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağının ve açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılacağının CMK’nın 253/5’inci maddesi uyarınca hatırlatıldığı, 28/02/2018 tarihli uzlaştırma raporuna göre davacı küçüğün velileri … ve … ile dava dışı sürücü …’ın herhangi bir edim olmadan uzlaştıkları, Dereli Cumhuriyet Başsavcılığınca uzlaşmanın sağlanmış olması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür. Bu durumda, dava açılmadan önce soruşturma aşamasında davacının velileri ile davalıya sigortalı araç sürücüsü arasında uzlaşma sağlandığı, CMK 253/19’uncu maddesine göre artık davacının tazminat davası açma hakkı bulunmadığı, uzlaşmanın sağlanması halinde, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen davalı ZMSS sigortacısına karşı da tazminat davası açılamayacağından açılan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunamamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/10/2022