Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/81
KARAR NO: 2022/173
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/09/2021
NUMARASI: 2014/611(E) 2021/710 (K)
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 21/10/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralanarak sakat kaldığını, davaya konu plakası tespit edilemeyen bir araçtan fırlayan tekerleğin müvekkiline çarpması neticesinde meydana geldiğini, dolayısıyla zarardan …nın sorumlu olduğunu belirterek dava öncesinde yapılan ödemenin mahsubundan sonra kalan sürekli sakatlık tazminatı ve geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere şimdilik 500,00 TL maddi tazminatın davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulü ile 161.038,17 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 2.717,83 TL geçici iş göremezlik tazminatının kararda belirtilen faiz başlangıç tarihinden itibaren davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı …, KTK’nın 111. maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçirilmiş olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi teminatı içerisinde kaldığı ve bu nedenle teminat dışı olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda müvekkil şirket tarafından yapılan ödemenin mahsubunun eksik yapıldığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.1-Geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2 maddesindeki düzenlemeye göre miktar veya değeri 1.500,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 6763 sayılı kanunun 44. maddesi ile eklenen Ek1. maddesi uyarınca maddedeki parasal sınırın yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle belirlenen kesinlik sınırı karar tarihi itibarı ile 5.880,00 TL’dir. Somut olayda kabul edilen geçici iş göremezlik zararı 2.717,83 TL olup; uyuşmazlığa ilişkin verilen karar istinaf kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Bu durumda geçici iş göremezliğe ilişkin istinaf dilekçesinin usulden reddine karar vermek gerekmektedir. 2-Sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi;Dava, plakası tespit edilemeyen araçtan fırlayan tekerleğin davacıya çarpması neticesinde oluşan geçici ve sürekli iş göremezlik zararının giderilmesi istemine ilişkindir. İstinafa konu uyuşmazlık, davanın, KTK’nın 111. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı ile dava öncesinde yapılan ödemenin mahsubunun doğru bir şekilde yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davalı tarafından ibraz edilen cevap dilekçesi ekinde UYAP’da kayıtlı bulunan 21/02/2012 tarihli ibraname uyarınca davacıya, 24/02/2012 tarihinde, ödeme yapıldığı, eldeki davanın ise muhabere yoluyla 22/01/2014 tarihinde açıldığı görülmektedir. Bu durumda dava, hak düşürücü süre içerisinde açılmış olup, buna yönelik istinaf itirazında isabet bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda ibranamenin, makbuz hükmünde olduğu açıklandığı gibi sigorta şirketi tarafından sunulan hasar dosyası içeriğine göre asgari ücret üzerinden %23 maluliyete göre hesaplama yapılıp, %25 oranında kusur indirimi yapıldığı, oysa ki hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tam kusur ve %62 maluliyet oranı üzerinden bir hesaplama yapıldığı, dolayısıyla ödeme tarihi itibarıyla hesaplanması gereken tazminata karşılık yapılan ödemenin yetersiz olduğu hususunun pek açık bir şekilde anlaşılmakta olduğu görülmektedir. Kaldı ki ödemenin yetersiz olmadığına yönelik ileri sürülen bir istinaf itirazı da bulunmamaktadır. Diğer yandan davacının zararı, kaza tarihindeki … limiti olan 175.000,00 TL’nin üzerinde kalmaktadır. Bu durumda, 175.000,00TL’den, dava öncesinde yapılan 11.244,00 TL düşüldükten sonra hesaplanan 163.756,00 TL’ye ilişkin tazminat hesabında hata bulunmamaktadır. Diğer bir deyişle, Davacının zararı, limiti aşıyor olması nedeniyle, dava öncesinde yapılan ödemenin güncellenmeden limitten mahsup edilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davalı … vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf dilekçesinin HMK’nın 352/1-b. maddesi uyarınca reddine, B)1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Alınması gereken 11.134,53 TL istinaf karar harcından peşin alınan 2.651,00 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 8.483,53 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı …ndan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 01/02/2022