Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/721 E. 2023/794 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/721
KARAR NO: 2023/794
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 04/02/2020
NUMARASI: 2015/312 (E) – 2020/82 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 16/05/2023
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 16/11/2010 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın takla atması sonucu tek taraflı meydana gelen trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan davacı eşi …’ın kaza sonucu hayatını kaybettiğini belirterek destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı vekili rizikonun teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, “… davacının sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken yola köpek çıkması sebebiyle davaya konu trafik kazasının meydana geldiği, kaza neticesinde davacının eşinin vefat ettiği, bu sebeple de davalı ZMMS şirketi aleyhine karşı iş bu tazminat davasının açıldığı, zarara sebebiyet veren trafik kazasında, davacının %75 oranında kusurlu olduğu, kalan %25 kusurun ise yola köpek girmesi nedeniyle verildiği, davacının kusurlu davranışı sonucu gerçekleşen maddi olay sebebiyle yine davacının kendi lehine bir hak elde etmesinin mümkün olmaması, aksi durumda zararı tazmin eden sigorta şirketince zararın rücuen tazmini için yine davacı asile rücu edilmesi gerekeceği” denilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, kazada öngörülemezlik söz konusu olup müvekkilin kusurunun bulunmadığını, müvekkile kusur izafe edilmesi halinde dahi öngörülen sorumluluk türünün kusursuz sorumluluk olmayıp tehlike sorumluluğu olduğunu, müvekkile kusur izafe edilmesi halinde dahi müvekkile rucü edilmesinin söz konusu olamayacağını, müvekkilinin bahse konu kazada eşini yitirmiş olması dolayısıyla eşinin desteğinden yoksun kalmış olup destekten yoksun kalma tazminatı talep etme şartlarının oluştuğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklana desteklikten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Davacı taraf sürücüsü olduğu davalıya trafik sigortasıyla sigortalı bulunan araç ile yapmış olduğu tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunup vefat eden eşi nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep etmektedir. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan kusura ilişkin bilirkişi raporunda, aksi ispat edilemeyen davacının beyanına göre yola çıkan köpek %25, davacı araç sürücüsü ise %75 oranında kusurlu olduğu kanaatinde bulunulmuştur.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı” hükümlerine yer verilmiştir. Yine aynı yasanın 91. maddesinde, işletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasından kaynaklanan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu oldukları düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortasına ilişkin TTK’nın 1473. maddesinde, sigortacının sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat ödeyeceği açıklanmıştır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.1. maddesinde, sigortacının poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, A.3. (b) maddesinde ise işletenin tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğu öngörülmüştür. İşbu yasal düzenlemelere göre trafik sigortacısının sorumluluğu, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin 3. kişilere verdiği zarar ile sınırlıdır.Bu durumda, davacı araç sürücüsü, sigorta şirketine karşı zarar gören 3. kişi konumunda olmayıp, sebebiyet verdiği trafik kazasında eşini kaybetmesinden doğan zarar teminat kapsamı dışındadır. Dava konusu trafik kazasında yola çıkan köpeğe de kusur verilmiş ise de davalı … şirketinin yola çıkan hayvanın vermiş olduğu zarara dair herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Her ne kadar ilk derece mahkemesinin rücuya ilişkin gerekçesi yerinde değil ise de davacının kendi kusuruna dayalı olarak sigorta şirketinden hak talep edemeyeceği ve sair gerekçelerle vermiş olduğu ret kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.O halde, davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 99,20 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davacı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 16/05/2023