Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/682 E. 2023/1056 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2022/682
Karar No: 2023/1056
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 03/11/2021
Numarası: 2020/53 (E) – 2021/778 (K)
Davanın Konusu: Maddi ve Manevi Tazminat
Karar Tarihi: 14/7/2023
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/8/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin maluliyetinin oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.500,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminatın, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahisiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 19/7/2017 gün ve 2014/1564 (E) – 2017/725 (K) sayılı kararıyla; davalı sigorta şirketine karşı açılan davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden açılan manevi tazminat davasının ise kısmen kabulüne, 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; ilk derece mahkemesinin anılan kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 12/12/2019 gün ve 2019/187 (E) – 2019/696 (K) sayılı kararıyla, “maluliyet raporları arasındaki çelişki giderilerek manevi tazminat miktarının buna göre belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle” ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmış; Dairemizin kararından sonra sürdürülen yargılama sonunda ilk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne, istinaf kaldırma kararı kapsamı dışında kalan ve bu nedenle kesinleşen sigorta şirketi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden açılan manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacının mirasçılarına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran yargılama sırasında ölen davacı Kazım Doğdu mirasçıları vekili dilekçesinde özetle; manevi tazminatın düşük takdir edildiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep etmiştir. Davalı … Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararında ne gerekçe ile tazminattan sorumlu tutulduklarının belirtilip gerekçesinin açıklanmadığını, müvekkili şirketin ceza davasına taraf olmadığını, kusur raporlarında kusur izafe edilmediğini ve maluliyetinin bulunmadığını, bu sebeplerle manevi tazminattan da sorumluluğunun bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: İlk derece mahkemesince verilen ilk karara karşı taraf vekillerince manevi tazminat tutarı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuş olması nedeniyle, ilk verilen kararda hükmedilen manevi tazminat tutarı yönünden taraflardan herhangi biri lehine doğmuş usuli kazanılmış hakkın söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı” hükümlerine yer verilmiştir. Dairemizce de oluş, usul ve yasaya uygun görülen 6/10/2015 tarihli Adli Tıp Kurumu (ATK) raporu uyarınca, davalı araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde %85 kusurlu olmasına göre, mahkemece, araç işleteni olan davalı şirketin sorumluluğuna gidilerek manevi tazminattan müteselsilen sorumlu tutulmuş olmasında, kural olarak usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalı şirketin buna yönelik istinaf itirazları yerinde değildir. Dairemiz kaldırma kararından sonra dosyaya kazandırılan, taraf vekillerince istinaf itirazına uğramayan 20/9/2021 tarihli ATK 2. Üst Kurulu tarafından yapılan değerlendirmede, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, davacının yaralanmasının maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadan iyileştiği, ancak (bir önceki raporda belirlenen iyileşme süresinden daha uzun olacak şekilde) iyileşme süresinin 17 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir. Dosyadaki tıbbi bilgi ve belgelerin incelenmesinde, 1943 doğumlu davacının kazadan kaynaklı femur kırığı nedeniyle ameliyat olduğu, yaklaşık 10 gün kadar hastanede yattığı, kırığa bağlı arızasının yaşam fonksiyonlarını ağır (4) derecede etkileyecek nitelikte olduğu, kaynama gecikmesinin mevcut olduğu görülmektedir. Bu durumda, davacının tali kusurlu olmasına karşılık davalı araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde %85 oranında asli kusurlu olması, kaza tarihindeki paranın alım gücü, tedavi ve iyileşme süresinin uzun olması, caydırıcılık ve hakkaniyet ilkesi göz önünde bulundurulduğunda, davacının yaşadığı üzüntü, elem ve kederi karşılamayacak biçimde düşük tazminata hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Bu yöne ilişkin davacı vekilinin istinaf itirazları yerindedir. O halde, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulüne, HMK’nin 353/1-b/2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-Davalı … Şirketi vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 204,93 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 124,23 TL istinaf karar ve ilam harcının istinafa başvuran davalı … Şirketi’nden tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı … Şirketi’nin istinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle harcadığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
B)1-Yargılama sırasında ölen davacı mirasçıları vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesinin kararının, HMK’nin 353/1-b/2 nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına Buna göre; 2-Davalı … Sigorta AŞ (eski unvanı: … Sigorta AŞ) yönünden ilk derece mahkemesinin 2014/1564 (E) sayılı dosyasında ”Davalı … sigorta hakkında açılan davanın fergat nedeni ile reddine” karar verildiği ve kararın istinaf edilmeden kesinleştiği anlaşıldığından maddi tazminat davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 3-Davalılar … ve… Ltd. Şti. hakkındaki manevi tazminat davasının kabulüne, 40.000,00 TL manevi tazminatın davaya konu trafik kazasının meydana geldiği 19/8/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılar … ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacı mirasçılarına payları oranında ödenmesine, 4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 2.732,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 145,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.587,20 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve … Ltd. Şti.’den tahsil edilerek, Hazineye gelir kaydına, 5-Manevi tazminat talebi yönünden, Dairemizin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin, davalılar … ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacı mirasçılarına verilmesine,6-Davacı tarafından dava açılırken başvurma ve peşin harç olarak peşin yatırılan toplam 170,40 TL’nin davalılar … ve … Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacı mirasçılarına verilmesine, 7-Yargılama nedeniyle davacı tarafından sarf edilen 725,50 TL ATK rapor ücreti, 1.528,00 TL ATK rapor ücreti, 565,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.818,50 TL yargılama giderinin, davalılar … ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacı mirasçılarına verilmesine, 8-Davalılar tarafından vekalet ücreti dahil sarf edilen yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 9-Harcanmayan gider avansının HMK’nin 333/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, İstinaf yargılama giderleri bakımından:10-Davacı mirasçıları tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından geri verilmesine, 11-Davacı mirasçıları tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının davalılar … ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacı mirasçılarına verilmesine, 12-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,13-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince, kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, bir önceki istinaf kararı kapsamı dışında kalan maddi tazminat davası kesinleşmiş olmakla, istinafa konu manevi tazminat davası yönünden dava değeri (40.000 TL) göz önünde bulundurulmak suretiyle HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 14/7/2023