Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/587 E. 2022/1085 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/587
KARAR NO: 2022/1085
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 22/12/2021
NUMARASI: 2021/191 (E) 2021/998 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Kasko Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/06/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/05/2017 tarihinde, müvekkili şirkete ait, davalıya kasko sigortalı … plakalı çekici ile … plakalı dorseye, … plakalı çekici ile … dorse plakalı tırın çarpması sonucunda müvekkiline ait araçta hasar meydana geldiğini, araçta meydana gelen toplam 69.000,00 TL hasarın servis raporu ve sigorta ekspertiz raporundan da anlaşıldığını belirterek, 69.000,00 TL servis ücretinin kaza tarihi olan 25/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazası ile ilgili olarak Bakırköy 2. ATM’nin 2018/194 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, müvekkili şirketin dosyada ihbar olunan sıfatına haiz olduğunu, derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu kazanın 25/05/2017 tarihinde meydana geldiğini, davanın ise 16/03/2021 tarihinde açıldığını belirterek KTK’nın 109. maddesi gereğince zamanaşımı süresi geçtiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili, dava dilekçesinin ekinde sunulan ve hasar dosyası içeriğinde de bulunan trafik kazasına karışan araç sürücüsünün 25/05/2017 tarihli ifadesi incelendiğinde ceza kovuşturmasına neden olabilecek yaralanmalı bir kazanın olduğunu, kazaya karışan şoförün ambulans ile Okmeydanı Devlet Hastanesine kaldırıldığının anlaşıldığını, dolayısıyla somut dava ceza zamanaşımı olan uzamış zamanaşımı süresine tabi olduğu halde yerel mahkeme tarafından uzamış zamanaşımı ihtimali gözetilmeden davanın reddedildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan araç hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Somut davada, davalı sigorta şirketine birleşik kasko sigorta poliçesi ile sigortalı davacıya ait … plakalı çekicinin 25/05/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hasara uğraması nedeniyle hasar bedelinin tahsili talep edilmektedir. İstinafa konu uyuşmazlık talebin TTK 1427/2 maddesi uyarınca zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat talepleri sigorta ettiren ile sigortacının tarafı olduğu sözleşmeye dayanmakta olup, bu davalar 6102 sayılı TTK’nın 1420. maddesi gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu düzenleme Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının C.10. maddesinde de açıkça ve aynen yer almaktadır. Aynı yasanın 1427. maddesinde de sigorta bedelinin rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her halde 1446.maddeye göre yapılacak ihbardan 45 gün sonra muaccel olacağı belirtilmiş, aynı maddenin 4. bendinde borç muaccel olunca sigortacının ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşeceği belirtilmiştir. Taraflar arasında akdedilen birleşik kasko sigortası poliçesi uyarınca 13/04/2017-13/04/2018 tarihleri arasında davacının aracı kasko poliçesi teminatı altında olup, hasara konu olay 25/05/2017 tarihinde meydana gelmiştir. Dosya içerisindeki hasar dosyası içeriğine göre ekspertiz talep tarihi 03/06/2017, rapor tarihi 28/08/2017 ve dava tarihi ise 16/03/2021 dir. Bu durumda 2 yıllık zamanaşımı süresinin alacağın muaccel olduğu 19/07/2017 tarihinde başladığı dikkate alındığında dava tarihi olan 16/03/2021 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır.Kasko sigorta sözleşmelerinde KTK 109/2 md.’sinde yer alan ceza (uzamış) zamanaşımı süresinin uygulanma imkanı olmadığından davacı vekilinin ceza zamanaşımı boyunca iki yıllık sürenin işlemeyeceği yönündeki istinaf itirazının yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin alındığından, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/06/2022