Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/523 E. 2022/1214 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/523
KARAR NO: 2022/1214
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 29/04/2021
NUMARASI: 2021/263 (E) – 2021/424 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi tazminat
KARAR TARİHİ: 23/6/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; arabuluculuğa başvuru koşulunun dava açılmadan önce yerine getirilmediği, böylece dava şartının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; arabuluculuk son tutanağının mahkemeye sunulması suretiyle dava koşulunun yerine getirildiğini, böylece karar verilmeden önce dava şartı tamamlandığına göre dava şartı eksikliğinden söz edilemeyeceğini, bu aşamadan sonra davayı reddederek müvekkilinin tekrar arabulucuya başvuruda bulunulması zorunda bırakılmasının yasa koyucunun düzenleme amacıyla bağdaşmayacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Davacı vekili dilekçesinde müvekkili Jandarma Genel Komutanlığı’na ait … plakalı resmi hizmet aracına, 26/9/2018 günü sürücüsü davalı …’nin yönetimindeki davalı … Sigorta AŞ’ye Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın çarpması sonucu oluşan 8.390,12 TL hazine zararının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ’nin sorumluluğunun 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun (TTK) Sigorta Hukukuna ilişkin 1401 ve devamı maddelerinden kaynaklanması, böylece aynı Kanunun 4’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının “a” bendi uyarınca ticari dava niteliğindeki eldeki davaya bakma görevinin anılan Kanunun 5’inci maddesi uyarınca ticaret mahkemesine ait olduğu, buna göre de TTK’nin 5/A maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğu konusunda duraksama bulunmamaktadır. Davacı vekili eldeki davanın açıldığı 3/12/2020 günü arabuluculuk başvurusunda bulunmuş; davacı vekiline arabuluculuk son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin sunulması için 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun (HUAK) 18/A-2’nci maddesi uyarınca 1 haftalık süre verilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinin 4/12/2020 tarihli duruşma hazırlık tutanağı ara kararı davacı vekiline 21/12/2020 günü tebliğ edilmiş; arabuluculuk sürecinin 28/1/2021 günü anlaşmama ile sonuçlandığına ilişkin “Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı” ise davacı vekili tarafından 8/2/2021 günü Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla sunulmuştur. HUAK’ın 18/A mddesinin 1’inci fıkrası uyarınca, davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.Somut uyuşmazlıkta davacı davayı açtığı gün arabulucuya başvuruda bulunmuş olmakla birlikte HUAK’ın 18/A maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca, davacıya arabuluculuk son tutanağının sunulması için 1 haftalık süre verilmesine ilişkin ara kararı 21/12/2020 günü tebliğ edilmiş, buna karşın Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı 1 haftalık süre geçtikten sonra 8/2/2021 günü sunulmuştur.Eldeki dava yönünden, HMK’nin 115’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında belirtildiği gibi dava açıldıktan sonra dava şartı tamamlandığına göre artık dava şartı eksikliğinden söz edilemeyeceği ileri sürülmüş ise de; yukarıda açıklandığı gibi HUAK’ın 18/A maddesinin 1’inci fıkrasında öngörülen 1 haftalık süre içerisinde son tutanağın aslının veya onaylı örneğinin sunulmasına ilişkin ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesinin karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verileceğine ilişkin hüküm buyruk niteliğindedir. Diğer bir anlatımla bu konuda hâkimin takdir yetkisi bulunmadığı gibi son tutanağın 1 haftalık süre içerisinde sunulmaması yasa koyucu tarafından sonradan giderilmesi olanaklı dava şartı olarak öngörülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine,2-Davacı Jandarma Genel Komutanlığı harçtan muaf olduğundan, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,3-Davacı Jandarma Genel Komutanlığı’nın istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/6/2022