Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/352 E. 2022/820 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/352
KARAR NO: 2022/820
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2021
NUMARASI: 2021/501 (E) 2021/1062 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 28/08/2020 tarihinde dava dışı araç sürücüsü …’un sevk ve idaresindeki trafik sigortası bulunmayan … plakalı araç ile … plakalı aracın karışmış olduğu çift taraflı trafik kazasında … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin yaralanarak sakat kaldığını belirterek; 5.800,00 TL daimi maluliyet tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici bakıcı masrafı ve 100,00 TL sürekli bakıcı masrafı, olmak üzere toplam 6.100,00 TL tazminatın davalı …ndan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, trafik sigortası bulunmadığı iddia edilen aracın … Sigorta tarafından sigortalı olduğunu, diğer yandan söz konusu kazaya ilişkin olarak Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/12076 soruşturma numarasıyla yürütülmekte olan dosyada 11/02/2021 tarihinde taraflar arasında 15.000,00 TL karşılığında uzlaşma sağlandığından ötürü davacının tazminat talep etme hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “davacı ile haksız fiil sorumlusu olan dava dışı sürücünün, ceza soruşturması sırasında 11/02/2021 tarihli uzlaşma raporu ile 15.000,00 TL karşılığında özgür iradeleri ile edimli olarak uzlaştığı, edimin cismani zararlara yönelik olduğu, uzlaşma tutanağında davacının yeterince bilgilendirildiği işbu uzlaşmaya yönelik herhangi bir geçersizlik veya iptal iddiası bulunmadığı, giderek, davacının, müteselsil sorumlulardan biri olan sürücü ile uzlaşmaya vararak bu uzlaşma nedeniyle CMK’nun 253/19. maddesi gereğince tazminat davası açma hakkını kaybettiği gibi, TBK m. 166 gereğince bu işlemle diğer müteselsil borçluları da borçtan kurtardığı,” gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Karara karşı davacı vekili uzlaştırma işleminin usulüne uygun olup olmadığı husunun yeterince incelenmediğini, uzlaşma tutanağında ödenen tazminatın hangi zarara karşılık olduğu belirtilmediği gibi bu tazminatın kazadan dolayı uğranılan maluliyet zararını gidermediğini, yapılan ödemenin gerçek zararın çok altında olduğunu, uzlaştırma raporunun kanunun aradığı anlam ve nitelikte olmadığını, davacının hangi zararlara karşılık (maddi, manevi vs.) uzlaştığının belli olmadığını, uzlaşmanın geçerli olabilmesi için alacak kalemlerin ayrı ayrı belirtilmesi gerektiğini, şikayetten vazgeçmenin tazminat hakkını ortadan kaldırmayacağını, uzlaşmanın maliyeti ve hukuki sonuçları konusunda davacının aydınlatılmadığını, davacının sonuçlarını anlayamadığı sadece genel işlem şartlarına haiz makbu bir tutanağın geçerli olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinafa konu uyuşmazlık 5271 sayılı CMK’nun 253. madde hükmü uyarınca yapılan uzlaşma sonrasında tazminat davası açılamama halinin sigorta şirketine etkisinin ne olduğu noktasında toplanmaktadır. CMK’nun 253/19. madde bendinin 5. cümlesi “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır…” hükmünü amirdir. Somut olayda, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/12076 soruşturma sayılı dosyası üzerinden davacı ile haksız fiil faili olan dava dışı araç sürücüsü …’un anılan yasa hükmü uyarınca uzlaşmaları nedeniyle 2021/1487 sayılı karar ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, uzlaşma raporunda, uzlaşmanın hukuki sonuçlarının birden çok kez hatırlatıldığı, yine uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul ve reddetmenin hukuki sonuçları anlatılarak imzalanan uzlaşma teklif formunda suça konu olaydan mütevellit tazminat davası açılamayacağının belirtilmekte olduğu, dolayısıyla aydınlatma yükümlülüğünün ihlal edildiğinden bahsedilemeyeceği zarardan en başta sorumlu olan haksız fiil failine karşı tazminat davası açma hakkı sona ermiş ise onun sorumluluğunu yasa ve sözleşme gereği üstlenen işleten ve trafik sigortacıcı veyahut …’nın da dava konusu kazadan mütevellit sorumluluğunun evveliyetle sona erdiğinin kabulü gerektiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3955 Esas, 2020/321 Karar sayılı kararı ile 2019/6262 Esas, 2020/7041 Karar sayılı kararlarının da aynı yönde olduğu karşısında yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.26/04/2022