Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/299 E. 2022/818 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/299
KARAR NO: 2022/818
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/03/2021
NUMARASI: 2011/795 (E) 2021/338 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili. 21.09.2010 tarihinde, davacıların desteği olan … sevk ve idaresindeki davalı … Sigorta AŞ nezdinde trafik sigortasıyla sigortalı bulunan … plakalı motosiklet ile diğer davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu … sayılı aracın çarpışması sonrasında yaralanıp tedavi gören desteğin vefat ettiğini belirterek, işgöremezlik tazminatı, destekten yoksun kalma tazminatı, SGK’nın karşılamadığı tedavi giderleri ile cenaze giderleri olmak üzere şimdilik toplam 18.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; maddi tazminat davası bakımından, düzenlenen ibraname ve sulh anlaşması nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebi bakımından ise usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından ötürü manevi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili, mahkeme kararında gerekçe yapılan Yargıtay kararının alacak davasıyla ilgili olduğunu, emsal olaya ilişkin Yargıtay 4. HD.’nin 2012/5120 E. 2013/4672 Karar sayılı kararında maddi tazminat istemine açılan davada ıslah ile manevi tazminat istenmesine hukuken engel olmadığına karar verildiğini, ıslahen manevi tazminat istenemeyeceğine dair mahkeme kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinafa konu uyuşmazlık maddi tazminat talepli açılan davada ıslah yoluyla manevi tazminat istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Davacı vekili maddi tazminat talepli olarak açmış olduğu eldeki davada 23/06/2017 tarihli dilekçesiyle 120.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunarak buna ilişkin tamamlama harcını yatırmış ancak başvurma harcını yatırmamıştır. Islah, iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağının istisnalarından olup, taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işlemini tamamen veya kısmen düzeltmesi olarak tanımlanmaktadır. Islah ile taraflar dava sebebini, dava konusunu veya talep sonucunu değiştirebilirler. Usulüne uygun olarak açılmış bir davanın bulunması şartı ile davanın tamamen veya kısmen ıslahı mümkündür. Dava sebebinin veya dava konusunun değiştirilmesi tamamen ıslah halleridir. (Baki Kuru 4. Cilt s. 3990). Davanın kısmen ıslahında ise, dava dilekçesinden sonraki bir usul işleminin ıslahı söz konusudur. Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. (Yargıtay HGK, 29.06.2011 tarih, 2011/1-364 Esas, 2011/453 Karar) Bu itibarla, maddi tazminat talepli açılan davada ıslahen manevi tazminat talebinde bulunamayacağından ötürü yazılı şekilde karar verilmiş olmasında her hangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu durumda, şartların varlığı halinde zamanamşımı süresi içerisinde manevi tazminat davası açılabileceğine işaret edilerek yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davacılar verilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 26/04/2022