Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/2539 E. 2023/518 K. 27.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2022/2539
Karar No: 2023/518
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 10/03/2020
Numarası: 2015/1217 (E) – 2020/209 (K)
Davanın Konusu: Maddi ve Manevi Tazminat
Karar Tarihi: 27/3/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sürücü …’nün yönetimindeki davalı … Sigorta AŞ’ye Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı … plakalı otomobil ile s2/9/2015 günü seyir halinde iken adı geçen sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle bölünmüş yolun karşı yönüne geçerek müvekkili davacı …’nın yönetimindeki … plakalı araca çarpması sonucu adı geçen davacı ile otomobilde bulunan diğer davacı …’nın ağır biçimde yaralandıklarını belirterek, belirsiz alacak davası niteliğinde her bir davacı için ayrı ayrı 500,00 TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile tedavi ve hastane giderleri tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacı … için 75.000,00 TL, davacı … için 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep etmiş; 5/7/2019 tarihli dilekçesiyle davacı … için talep ettiği maddi tazminat tutarını 4.012,18 TL’ye, davacı … için talep ettiği maddi tazminat tutarını ise 29.210,02 TL’ye yükseltmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde toplanmasını istediği kanıtları bildirmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, maddi tazminat davasının kabulüne, 2.001,08 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 27.208,94 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 29.210,02 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’ya verilmesine; 4.012,18 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine; manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, davacı … için 6.000,00 TL, davacı … için 2,000,00 TL manevi tazminatın davalı … ‘den tahsil edilerek adları geçen davacılara verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacılar vekili dilekçesinde özetle; maddi tazminat davalarının bedel artırım dilekçesi doğrultusunda tümüyle kabul edilmesine karşın, müvekkilleri aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, %100 kusuruyla neden olduğu kazada müvekkillerinden …’nın %5 oranında sürekli sakat duruma düşmesine neden olan davalı aleyhine hükmolunan manevi tazminatların çok az olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355 inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekilinin … için talep ettiği maddi tazminat tutarını 29.210,02 TL’ye yükselttiğinin, ilk derece mahkemesince de talep edilen maddi tazminat tutarının tamamına hükmolunduğunun anlaşılması karşısında, maddi tazminat davası yönünden reddedilen miktar bulunmadığı gözetilmeden davacı … aleyhine vekâlet ücretine hükmolunması isabetsiz olmuştur. Adli Tıp Kurumu (ATK) 3 üncü Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporlarda, davacı …’nın 2/9/2015 günü maruz kaldığı trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği, davacı …’nın 2/9/2015 günü maruz kaldığı trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle %4,5 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 2 aya kadar uzayabileceği bildirilmiş; ATK Ankara Trafik İhtisas Dairesinin raporunda ise davalı sürücü …’nün asli kusurlu olduğu, davacı sürücü …’nın ise kusursuz olduğu belirtilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 56 ncı maddesinin 1 inci fıkrasına göre hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Aynı maddenin 2 nci fıkrası uyarınca ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. Bir kimsenin, hukuka aykırı bir fiil yüzünden çektiği, bedeni acılarla ruhsal üzüntüye manevi zarar denir. Manevi zarar, gerçek anlamda zarar değildir; zira malvarlığında bir azalmayı ifade etmez. Bir acının veya üzüntünün maddi zarar gibi parayla ölçülmesine olanak bulunmamaktadır. Paranın manevi zararları karşılamak üzere kullanılabilmesi, hiçbir zaman manevi kaygı geri getirip yerine koyduğu veya manevi varlığın bir bölümünün onunla değiştirilebildiği anlamını taşımaz. Paranın bu anlamda gördüğü iş, kişilik hakları ve yararları zedelenen kimsenin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatıp yatıştırmakta; bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmekte; bir teselli, bir avunma, bir ruhsal tatmin aracı olmaktan ibarettir. Hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı olan manevi tazminatın miktarı adalete uygun olmalıdır. Zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan ve özgün bir nitelik taşıyan hükmedilecek bu para, bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/6/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23/6/2004 gün ve 13/291-370 sayılı kararında da vurgulandığı gibi, hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminatın miktarını takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken; olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı, bu nedenle tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş biçimi ve tarafların kusur durumları gözönünde tutularak, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 4 üncü maddesinde belirtildiği gibi, hukuka ve hakkaniyete uygun sonuca varılmalıdır. Somut olay yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında değerlendirildiğinde; davacılar ile davalı …’nün dosya kapsamından anlaşılan sosyal ve ekonomik durumlarına, olayın meydana geliş biçimine, ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporundan anlaşılan kusur oranlarına, davacıların yaralanmalarının ağırlığına ve olayın meydana geldiği tarihe göre davacılar lehine hükmolunan manevi tazminat miktarının az olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açık: A-Davacılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesinin kararının, HMK’nin 353/1-b/2 nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davacılar … ve … tarafından açılan maddi tazminat davalarının ayrı ayrı kabulüne; a)2.001,08 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 27.208,94 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 29.210,02 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta AŞ’den 11/12/2015 tarihinden itibaren, davalı …’den ise 2/9/2015 gününden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacı …’ya verilmesine, b)4.012,18 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı … Sigorta AŞ’den 11/12/2015 tarihinden itibaren, davalı …’den ise 2/9/2015 gününden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacı …’ya verilmesine, c)Maddi tazminat davası yönünden; Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.269,41 TL nispi karar ve ilam harcından, davacılar tarafından peşin yatırılan karar ve ilam harcından maddi tazminat talebine isabet eden 3,42 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 111,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.154,99‬ TL karar ve ilam harcının, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, ç)İlk derece mahkemesince davacılar … ve … lehine hükmolunan vekâlet ücretine ilişkin hüküm fıkraları yinelenerek, aa)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca kabulüne karar verilen maddi tazminat miktarına göre hesaplanan 4.381,50 TL nispi vekâlet ücretinin, davalılardan alınarak, davacıya verilmesine, bb)AAÜT uyarınca kabulüne karar verilen maddi tazminat miktarına göre hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin, davalılardan alınarak, davacıya verilmesine, 2-Davacılar … ve …’nın manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne, a)10.000,00 TL manevi tazminatın 2/9/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsil edilerek, davacı …’ya verilmesine, b)10.000,00 TL manevi tazminatın 2/9/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsil edilerek, davacı …’ya verilmesine, c)Manevi tazminat davası yönünden; Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken ve hükmolunan manevi tazminat tutarına göre hesaplanan 1.366,20‬ TL nispi karar ve ilam harcından, davacılar tarafından peşin yatırılan karar ve ilam harcından manevi tazminat talebine isabet eden 426,94 TL’nin mahsubu ile bakiye 939,26‬ TL karar ve ilam harcının, davalı …’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, ç)Dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 10 uncu maddesinin 1 inci fıkrası ile 13 üncü maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretinin, davalı …’den tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacı …’ya verilmesine, d)Dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 10 uncu maddesinin 1 inci fıkrası ile 13 üncü maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretinin, davalı …’den tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacı …’ya verilmesine, e)Dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 10 uncu maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca kısmen reddine karar verilen manevi tazminatın miktarı ile davacı lehine hükmolunan vekâlet ücretine göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretinin, davacı …’dan tahsil edilerek, vekille temsil edilen davalı …’ye verilmesine, f)Dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 10 uncu maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca kısmen reddine karar verilen manevi tazminatın miktarı ile davacı lehine hükmolunan vekâlet ücretine göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretinin, davacı …’dan tahsil edilerek, vekille temsil edilen davalı …’ye verilmesine, 3-Maddi tazminat davasında hükmolunan karar ve ilam harcından mahsubuna karar verilen toplam 114,42 TL karar ve ilam harcının davalılar … Sigorta AŞ ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 4-Manevi tazminat davasında hükmolunan karar ve ilam harcından mahsubuna karar verilen toplam 426,94 TL karar ve ilam harcının davalı …’den tahsili ile davacılara verilmesine, 5-Davacılar tarafından sarf edilen 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 343,4‬0 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.343,40 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%33,64 kabul, %66,26 ret) 451,91 TL yargılama giderinin davalılar … Sigorta AŞ ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davalı … Sigorta AŞ’nin 272,71 TL yargılama giderinden sorumlu tutulmasına, kalan yargılama giderinin davacıLar üzerinde bırakılmasına, 6-Harcanmayan gider avansının HMK’nin 333 üncü maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, B-İstinaf incelemesi bakımından; 1-Davacılar tarafından peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından geri verilmesine, 2-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacılar tarafından harcanan posta ve tebligat gideri 99,00 TL, istinaf kanun yolu başvuru harcı toplam 441,40 TL olmak üzere toplam 540,40 TL yargılama giderinin, davalılar … Sigorta AŞ ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacılara verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333 üncü maddesinin, 1 inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince, kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 27/3/2023