Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/2210 E. 2022/2067 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/2210
KARAR NO: 2022/2067
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 21/06/2022
NUMARASI: 2019/705 (E) – 2022/611 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 29/11/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı şirkete sigortalı … plaka sayılı aracın dava dışı …’ın sevk ve idaresindeyken müvekkilinin kullanmış olduğu … plaka sayılı motorsiklete çarparak 19/08/2012 tarihinde, sebebiyet verdiği trafik kazasında, müvekkilinin ağır şekilde yaralanarak sakat kaldığını belirterek şimdilik 7.000 TL maluliyet tazminat ve 50 TL bakıcı giderinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı … Sigorta Şirketi (eski unvanı … Sigorta AŞ) vekili, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, “Davalı yanın tazminat sorumluluğu, sigortalısı olduğu aracın sürücüsünün kusuru oranındadır. Mahkememizce kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 20/11/2020 tarihli rapor ile sürücülerden hangisinin kırmızı ışık ihlali yaptığının belirlenmesi halinde, kırmızı ışığı ihlal edenin %100 oranında kusurlu olacağı rapor edilmiştir. Yargıtay 17. HD’nin yerleşmiş emsal kararlarına göre kırmızı ışıkta geçme durumuna göre alternatifli tespit yapılması halinde kazaya karışan araç sürücülerinin %50 oranında kusurlu kabul edilmesi gerektiği içtihat edilmiş olup, mahkememizce davacı ile dava dışı araç sürücüsü …’ın %50’şer oranında kusurlu oldukları kabul edilmiştir. (Bkz. Yargıtay 17. HD’nin 02/04/2015 tarih 2013/15156 Esas 2015/5328 Karar, 20/01/2015 tarih 2015/9513 Esas 2016/667 Karar sayılı emsal ilamları)” denilmek suretiyle davalıya sigortalı dava dışı araç sürücüsü %50 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek sürekli iş göremezlik tazminat talebinin kabulü ile poliçe teminat limiti olan 225.000 TL tazminatın 07/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, bakıcı gideri talebinin ise reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, derdestlik veyahut uzlaşma durumunun bulunması halinde davanın reddi gerektiğini, belirsiz alacak davası açılma şartlarının bulunmadığını, davacı tarafın beyanıyla yetinilerek kusur durumunun değerlendirilmiş olmasının doğru olmadığını, ceza dosyası celp edilerek kimin kırmızı ışık ihlali yaptığı tespit edilmeden eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olmasının doğru olmadığını, dava öncesinde yapılan başvuru esnasında gereken belgelerin ibraz edilmediğini ve başvurunun usulsüz olduğunu, geçici iş göremezlik zararının teminat dışı olduğunu, 3. kişinin ağır kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerektiğini, SGK’dan herhangi bir ödeme alınıp alınmadığı hususunun araştırılmamış olmasının doğru olmadığını ve faiz başlangıç tarihinin yanlış tayin edildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Davalı sigorta şirketine karşı açılan davada görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu, KTK 109/2. maddesi uyarınca davanın uzamış ceza zamanaşımı süresi olan 8 yıl içerisinde açıldığı (kaza tarihi 19/08/2012; dava açılış tarihi 24/12/2019) belirsiz alacak davası açma şartlarının bulunduğu, dava öncesinde, 26/10/2019 tarihinde, sigortaya yapılan başvuru esnasında sunulan belgelerin yeterli olduğu, faiz başlangıç tarihine ilişkin kabul şeklinde usule aykırılık bulunmadığı, davacının hesaplanan zararının 2.471.696,02 TL olduğu, maluliyetinin XIII. (Endokrin, metabolizma, kollagen doku, periferik damar hastalıkları, hematolojik ve romatoid hastalıklar) listesinde gösterilen arızalardan kaynaklandığı, dolayısıyla baş arızalarından kaynaklanmayah maluliyetinin kask kullanmamak ile bir rabıtasının bulunmadığı, kaldı ki herhangi bir müterafik kusur indiriminin varlığı halinde dahi davacı zararının poliçe limiti olan 225.000 TL üzerinde kaldığı, bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarında isabet bulunmadığı; Davaya konu kazaya ilişkin soruşturma yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/26395 Esas – 2012/8931 Karar sayılı takipsizlik kararında, her iki tarafın da kavşaktan geçerken yeşil ışığın kendisi için yandığını iddia ettikleri, kaza tespit tutanağında ışık ihlali yapan tarafın kim olduğu hususunun tespit edilemediği ve olay yeri kavşakta bulunan mobese kayıtlarında kazaya ilişkin görüntü kaydının yer almadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği, buna göre soruşturma aşamasında da hangi tarafın kırmızı ışık ihlali yaptığına dair herhangi bir delil elde edilemediği, dolayısıyla bu yöne ilişkin istinaf itirazında da isabet bulunmadığı, mahkemenin kusura ilişkin kabul şeklinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Alınması gereken 15.369,75 TL istinaf karar harcından peşin alınan 3.843 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 11.526,75‬ TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 29/11/2022