Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/216 E. 2022/1025 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/216
KARAR NO: 2022/1025
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/10/2021
NUMARASI: 2021/136 Esas – 2021/934 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 31/05/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 54. maddesi kapsamında, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ve 7155 sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-2.maddesi uyarınca Arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında , davanın TTK’nun 5/A., 6325 sayılı Kanunun 18/A-2., HMK’nun 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili ile davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalılar … Sigorta AŞ. ve … Sigorta Şirketi yönünden arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını ancak taraflarca anlaşmanın sağlanamadığını, arabuluculuk anlaşamama tutanaklarının dava dilekçesi ile sunulduğunu; davalı … Tic. Ltd. Şti. yönünden arabuluculuğa başvurulması gerekmediğini, bu nedenle Mahkemenin kararının hatalı olduğunu belirtmiştir. Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili hakkındaki davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kayıt edilmesi ve sadece müvekkili hakkındaki davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini ve vekalet ücretinin de sadece müvekkili lehine verilmesi gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 09/12/2019 tarihinde, davalı… Sigorta AŞ.’nin ZMS sigortacısı ve davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin işleteni olduğu … plakalı araç ile davalı … Sigorta Şirketi’nin ZMS sigortacısı olduğu … plakalı aracın kaza yapması neticesinde, yolcu konumunda bulunan davacının yaralandığı; 26/02/2021 tarihinde açılan işbu davada davacı tarafça, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla belirsiz alacak davacı kapsamında maddi tazminat talep edildiği anlaşılmıştır. 6325 sayılı 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Dava açılmadan önce arabulucuya hiç başvurulmamış olması, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini gerektiren bir husus olup, arabulucuya başvurulmuş olmakla birlikte anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamış olması ise davanın usulden reddi yaptırımına bağlanmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı taraf her ne kadar sigorta şirketleri yönünden arabuluculuğa başvurulduğunu ve anlaşamama tutanaklarının dosyaya ibraz edildiğini iddia etmiş ise de; dosyanın fiziki olarak ve UYAP üzerinden yapılan incelemesinde, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna dair hiçbir belgenin dosyada bulunmadığı; bir başka deyişle, arabulucuya başvurulmaksızın davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. fıkrasına göre dava açılmadan önce arabulucuya başvurulup anlaşamama tutanağının aslının veya onaylı örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunlu olduğu halde, arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açılması karşısında, İlk Derece Mahkemesince, davalı sigorta şirketleri aleyhine açılan davanın usulden reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir hata bulunmamaktadır. Ancak, davalı … Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan dava yönünden, arabuluculuğa başvuru zorunluluğu bulunmadığından, bu davalı yönünden, davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda, Mahkemece, HMK’nın 167. maddesi gereğince yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesinin sağlanması için davalı sigorta şirketleri aleyhine açılan dava ile davalı … Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın ayrılmasına ve ayrı bir esasa kayıt edilmesine karar verilmesi ve sonrasında ayrılan davalar yönünden tarafların delillerinin değerlendirilerek ayrı ayrı karar verilmesi gerekmektedir. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, davacı vekili ile davalı … Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvuruları kabul edilerek, aşağıdaki şekilde karar oluşturulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekili ile davalı … Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, 2-Davanın, yukarıda belirtildiği şekilde yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Taraflar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/05/2022